Erkek tecavüzcü mü doğar?
30 Ocak, 2016Kutsanan egemenlik!
Yaşam, insanın tüm dünyevi varlıklar üzerindeki tahakkümü ile başlar. Erkek cinsinin kadın cinsi üzerinde egemenliği ile devam eder.
Erkeğin üstünlüğü evrendeki merkez rolü ile vurgulanırken, bir yandan kadının ikincil, suçlu ve dolayısıyla cezalı rolünü belirginleştirmeye yönelen kutsal kitap anlatılarında; cinsellik, özneleşme ve kültür sürecine geçişin simgesi sayılan yasak elmanın yenmesi ve ebedi rahat hayat olan cennetten; çileli hayata geçiş kadınlar yüzünden olmuştur.
Yasak elmayı Havva’ya uzatan yılan kadın figüründeki Lilith’i betimleyen bütün resimlerde, Âdem’in saf bir kurban, kadının her iki kimliğiyle de kötü ve riyakâr olduğu düşüncesine bağlar.
İnsanlığın maruz kaldığı tüm talihsizliklerden kadını sorumlu tutmak için bir gerekçe oluşturur ve binlerce yıl günümüze değin, kadının toplumsal-cinsel-dinsel-siyasal-ekonomik özgürlüğüne ket vurmanın zeminini hazırlar.
Decartes, iki kutuplu düşünceye göre, insanın gerçek boyutunu aklın dengi olarak görülen ruhu erkekle, doğanın dengi olarak görülen bedeni ise kadınla özdeşleştirir.
Kadın bedeninin tanımlanmasında kullanılan kavramlar, erkek egemen bakışının ürünleridir…
Kadın bedeni erkeğin önceliklerine göre tanımlanmıştır; Kadın bedeni hem günahkâr ve kışkırtıcıdır, hem namus simgesidir, hem kutsaldır, hem de anneliğin taşıyıcısıdır(!), hem pornografi nesnesidir; hem ince ama dolgun göğüslü ve kalçalıdır!
Kadın hem yüceltilen hem yerilen ama bir türlü karanlığından çıkamayan bir canlı!
İnsan nasıl toplumsal cinsiyet olur?
Toplumsal cinsiyet işareti, bedenleri insan bedeni olarak geçerli kılar. Yeni doğmuş bir bebeğin insanlaştığı an, ‘kız mı oğlan mı’ sorusunun cevaplandığı andır.
Cinsel politikalar Türkiye kültürünün neresinde?
Zorbalığı güçlendiren, birbirine kenetlenmiş baskı biçimlerine ve şiddeti değerli gösteren hâkim bir kültüre karşı olmanın yollarından biri Ataerkil sistemden kurtulmaktır.
Ataerkil yapı erkekleri siyasal ve sosyal sistemin içinde doğuştan egemen ve her şeye üstün olma, zayıfa hükmetme, hâkimiyet kurma gibi egemenliklerini şiddete dönüştürme ve sürdürmelerini sağlayacak şekilde içine alır. Ataerkilliğin bir kuralı da “kadınlar, erkeklere itaat ve hizmet etmek için yaratılmışlardır” düşüncesidir.
İç içe geçmiş bir sistemde cinsiyetler arası eşitliği sağlamak mümkün mü?
Kapitalist ataerkil sınıfı yapısında erkekler kendi aralarında eşit değilken, hangi erkekler kadınlarla eşit olmak ister ki?
Problem sadece erkeklerde mi?
Ataerkil sistemin sinsiliğini, hayatlarımız üzerindeki etkisini topluca inkâr etmediğimiz sürece bu sistemi parçalayamayız!
Erkekler tecavüzcü mü doğar!
Yüzyıllardır süregelen ataerkil düzen içinde yıllarca mücadele eden kadın hakları; kadının kimliğine, benliğine, bedenine saygı, değer görülmesinin sağlanması yönünde çalışmıştır.
Kadının bir meta olarak bedeninin sömürü malzemesi haline dönüştürülmesi onu kimliksizleştirilmeye, yok sayılmaya devam ettiği sistemin, devletin sorumluluğu altındadır. Kadın, korku, şiddet endişesi ile doğal özgürlüklerinin arasında sıkıştırılmıştır.
Ezen-ezilen ilişkilerinde, ezilen konumunu koruyan, kadının sessiz kalmış çığlıklarını gün yüzüne çıkarmayan, onların haklarını korumayan, erkeğin iktidarını sağlamlaştırarak ilerleyen gerçek tecavüzcüler ataerkil politikalardır…
Kadının tek sorunu bedeni mi?
Kimse tecavüzcü olarak doğmuyor ama kimsenin tecavüzcü olmaması için de sorumluluk almıyoruz.
Özellikle erkek çocuk dünyaya geldiğinde vücudundan 2 cm dışa doğru sarkan fazlalık için sevinç naraları atmaktan vazgeçemiyoruz!
Erkek çocuk ve yetişkin erkekler arasında kullanılan o cinsiyetçi jargonu öldürmek için çaba sarf etmiyoruz. Yetiştirirken çocuklarımızı kız-erkek diye ayırt ediyoruz…
Kadın hayata; fidanın tohumunu ekiyor, ona su verip yeşertiyor, büyütüyor; ama meyvesini de yiyemiyor!
Erkekleri sorgulamak kadar, erkeğin şekillenmesine yardımcı olan kadının da, nedenleri kendisine sorması gerektiğini düşünüyorum.
Cinsellik konusunda araştırılması, sorgulanması, yanıtlanması gereken birçok soru var. En başta ahlak anlayışımız!
Türkiye de kadın olmak; 6 yaşındaki kızla evlenilebilir diyen, bir babanın 14 yaşındaki oğlunun ilk deneyimini yaşaması için bir kadınla para karşılığında anlaştığı bir Türkiye’de kadın olmaktır…
Sonuç olarak; ahlak anlayışı ve cezai yaptırımlarının sorgulanmadığı hastalıklı penislerin egemenliğinde tecavüzler her zaman kaçınılmaz olacaktır!
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hayal Köseoğlu meslektaşlarına seslendi: Seks kasediniz varsa...
'Hudutsuz Sevda' isimli dizide 'Damla' karakterini canlandıran oyuncu Hayal Köseoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası yaşananlara sessiz kalan meslektaşlarına seslendi...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Yemekle mutlu oluyorsanız dikkat!
Yeme bağımlılığının fiziksel ve psikolojik etkileri hakkında bilinçli olunması gerektiğine işaret eden Diyetisyen Şevval Işıklı, “Yeme bağımlılığı, tıpkı diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi kişinin hem fiziksel sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir hem de bireyin yaşam kalitesini düşürebilir. Profesyonel yardım gerektirebilir” dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.