Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Türkiye’de neler oluyor-muş? Bak sen hele!

30 Haziran, 2012

İnsanlar infial halindeymiş

Savaş çığlıkları atılıyormuş!

Fiziksel ve düşünsel anlamda şiddet artıyormuş

Hayat şartları geçim derdi kime neymiş

Ar namus hak getireymiş

Ahlaki çöküntü o da neymiş?

Avrupalaşma gerekliymiş!

Taviz olmazsa halimiz harapmış

Cahillik in – Bilgelik out-muş!

Faili meçhul cinayetler sır perdesi olmuş

Kimin eli kimin cebinde belli değilmiş

Kimin umurundaymış?

Hukukun üstünlüğü ve adil düzen değil mesele davanın sonucuymuş…

Aç komşusuyla ekmeğini paylaşan insanlarımız neredeymiş?

***
Türkiye son 20 yılda çok değişti.

Aslında değişen ülke değil biz insanlar.

Türkiye’deki en büyük değişim “Benim memurum işini bilir” ile başladı.
Artık hiçbir şey eskisi gibi değil.

Farklılaşan Türk insanı!

Bir zamanlar “İşi bozulan veya sıkıntıya düşüp icralık olan kişinin malını satın almak ayıp sayılırdı. ’Ağlayanın malı gülene fayda etmez’ sözü, Türk insanının merhamet duygusunu ifade ederdi. İcradan gerçek fiyatının üzerinden buzdolabını, televizyonu satın alıp komşusuna geri veren yüzlerce, hatta binlerce insan vardı.”
Günümüz Türkiye’si.

Ayağına yapışıp kara deliğe çekmeye çalışanlarla dolmaya başladı.

Merhamet duygusunu kaybetmeye doğru giden, yozlaşan insanlık rolleri türedi.

İnsanoğlu kendini yüceltmek yerine teknolojinin kölesi olmayı seçti...

Tam otomatik!

Ancak, bugün için zihinsel karışıklığımız gün geçtikçe artmakta, yanlışa düşen insanın karmaşası kendi geleceğini de karartmaktadır.

Bu karmaşa ve akıl karışıklığının tesadüf olmadığını düşünüyorum.

Sistemin senaryosudur bu!

İnsanın değersizleşmesi, kendini değersiz olduğu kabulü ile zihinsel bir bilinçaltı oluşturulmasına yönelmiştir.

Darvin’in insanı ilkel yaratılanlara bağlamasının tesadüf olmadığını düşünüyoruz. İnsanı, maymuna, daha öncesinde de bir hücreli yaratıklardan türedi diye açıklamalar getirmesinin altında, insanın bu dünyadaki hakiki değerinden kendisinin haberdar olmasının önüne engel oluşturmadır.

Düşünme, konuşma ve bilgi üretme özelliklerini kaybeden varlığın hayvandan, bir hücreli yaratıktan, taştan farkı olmadığı bilinçaltı oluşturan batı, insanın değer kazanmasının ancak, kendi kazandığı güçle olacağını, toplumda güçlü olanın yaşama hakkı olduğu sayıtlısı ile insanları güce odaklandıran, güce ulaşmaya çalışan bireyler olması gerektiği söyleyen, zayıf oldukları an yok olmasının, yok edilmesinin normal kabul edilmesi gerektiği anlayışını savunur

Yapılandırdığı toplumda bunu kurgular.

Bu anlayışla, toplumda nefsi için yaşayan bireyler yetişmeye başladı.

Sistemlerinin devamının buna bağlı olduğunu görüp, eğitimlerini bu anlayış doğrultusunda kurgulanıyor.

Toplumsal bağlamda insanları güçlü olana yakın oldukça, güç kazanacaklarını hissettirenler, karşısındakilerde; güçlüye biat ettikçe, ona hizmet ettikçe, onların izin verdikleri ile yaşama garantisine ulaşacaklarını görenlerden oluşan, şahsiyetsiz, çıkarcı, menfaatperest bir toplum yaratılıyor.

Bu anlayışın, dünyaya yayılması için medyayı, parayı, kişi ve toplum önderlerinin her türlü zaaflarını kullananlar giderek yaylıyor.

Yayıldıkça da, güce tapan yeni bir dünya düzeni yaratma yolunda evrensel kültür, demokrasi kılıfında toplumların yarınları açısından yöneticilerinin az bir dünyalık, nefislerinin tatminleri yönünde isteklendirilen toplumlar eliyle yeni tarz sömürgeleşme sürecini başlattı.

Geçen zaman sürecinde; evrensel değerler bağlamında dünyanın güce odaklanması sağlanırken, küresel gücün devamını sağlamak için başkaları güçlenmeden önleyici her tür zulmü yapmaya hakları olduğu ilanı ile küresel zulüm sürecinde haklılık kazanmaya yöneldi.

Oluşturdukları; güce tapan, yeni köleleri haline gelen toplumların/devletlerin yaşamalarını sürdürmeleri için gücün kaynağı gördükleri sahiplerini savunan bireyler/toplumlar haline gelmelerini sağlanıyor.

***
Nasıl bir Türkiye;

İnsan haklarına saygılı, toplum huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, mevcut anayasada belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti…

Köhne zihniyetlerin unutulduğu bir toplum yapısına kavuşmuş Türkiye istiyorum. Toplumu bilinçlenmiş, hangi siyasi irade iktidar olursa olsun Türkiye’nin menfaatlerini ön planda tutacağı olgusunu özümsemiş demokratik bir yapıya sahip Türkiye…

Bu kutsal toprakların havasını soluyup suyunu içen, dış güçlerin maşası olmuş büyüklerinin ne kadar yanlış yolda olduklarının  bilincine varmış bir gençliğe sahip Türkiye istiyorum…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Popüler tedaviyi yaptıran fenomen hayatını kaybetti

34 yaşındaki sosyal medya fenomeni Katie May, boyun ağrıları nedeniyle başvurduğu son dönemlerin popüler yöntemi kayropraktik tedavi sırasında yapılan hatalı bir müdahale sonucu yaşamını ...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Yemekle mutlu oluyorsanız dikkat!

Yeme bağımlılığının fiziksel ve psikolojik etkileri hakkında bilinçli olunması gerektiğine işaret eden Diyetisyen Şevval Işıklı, “Yeme bağımlılığı, tıpkı diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi kişinin hem fiziksel sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir hem de bireyin yaşam kalitesini düşürebilir. Profesyonel yardım gerektirebilir” dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR