Pes doğrusu!..

Geçen yazımın daha mürekkebi kurumadan, “hani bana da malum olmuş gibi!” EXPO  2020”de havalar soğumaya başladı.

‘EX’- PO başlıklı son köşe yazımda gene işler  ‘EX’ – PO’ya ( ölmesin – boşa gitmesin ) dönüşmesin demiştim!..

Yazımın üzerinden bir hafta bile geçmeden 2 gün önce medya gündemine düşen bombada “ EXPO Yürütme Kurulu’nda yaşanan istifalar!” haberini aldık!..

Başkan Mahmut Özgener, Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar ve Işınsu Kestelli’nin istifa etti ve istifa sonrasında CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu ile beraber ortak bir basın açıklaması yayınladı.

Meseleye göre,

1.Validen kaynaklanan nedenler

2. Gruplaşmalar

3. Üstü örtülen sorunlar

4. Çalışma anlayışı ve fikir ayrılıkları vs. vs… dile getirildi.

Bardağı taşıran son damlalar incir çekirdeğini doldurmayacak nedenler belki de!..

Yani anlayacağınız  Eften – püften sebepler!..

Kaprisin zamanı mı?

“Fikir ayrılığı var” diyorsunuz!

Tabii ki olacak…

Herkesin fikri aynı olur ise yapılan işin niteliği olmaz…

Mesele ne olursa olsun, kim haklıyım derse desin bu iş İzmir’in sorunu/meselesidir artık.

Herkes attığı adıma dikkat edecek.

Siyasi ideolojilerin görüş farklılıklarından dolayı tavır alınıyor ise,  bu işi kabul etmeden önce kimlerle çalışıp – çalışamayacakları konusu gözden geçirilerek, değerlendirmeliydi.

Köprünün üzerinde at değiştirilmez.

İnanıyorum ki EXPO 2020 organizasyonunda görevlendirilmiş, gerek yürütme kurulu üyeleri gerekse yönlendirme kurulu üyeleri ve genel sekreterlik için seçilmiş kişiler bu göreve gelirken kimlerle çalışacaklarını bilerek geldiler. Ayrıca bu sene 2015 yılında alınmayan iktidar desteği özellikle Sayın Başbakan Erdoğan’ın yakın ilgisi ile yürütülüyor ve olaya sahip çıkılıyor.

Bu durum rahatsızlık verdiyse baştan tavır alınacaktı!..

EXPO kişiye ait özel bir proje değildir. İzmir’in projesidir.

EXPO 2012 süreci için yola çıkıldığında Sayın Vali Cahit Kıraç, herkesin konulara daha duyarlı yaklaşması gerekliliğini vurgulamıştı… Olumsuz konular aleyhimize kullanacak sebepler yaratmasın demişti.

Herkes sustu mu? Sustu!..

Kim konuştu olumsuzluklardan?

Kural kendi içlerinde bozuldu…

EXPO sürecine helal getiren, rakiplere karşı böyle duygusal davranışlarla izlenimleri olumsuz yönde etkileyen  İzmir’de kendini kanat önderi olarak gören kişiler bu mertebeyi doğru kullanmalılar!..

Hiçbir şey tek taraflı değildir. Savaşa girildiğinde her iki tarafta darbe alır. Bu durumda en büyük darbeyi İzmir kenti almıştır.

Savaşan komutanlar unutmasınlar ki İzmir’in prestijini savunacaklar. Aklı selim düşünce ve davranışlarla bir ombudsman akilliğinde yollarına devam etmeliler ve İzmir için görevlerinin gereğini yapmalıdırlar.

Lütfen artık kişisel – duygusal yaklaşımları bir kenara bırakıp, akil olma yolunda İzmir halkına olan sorumluluklarınızı yerine getirin.

Artık, şov seyretmek istemiyoruz.

Sayın Valime sormak istiyorum, “Fatih Tuna ismini duydunuz mu, tanırmısınız, bilirmisiniz?”

Ben size biraz yardımcı olmak istiyorum!..

Fatih TUNA; İzmir’e ilk ihtisas Fuarcılığını kazandıran, TOBB Fuar Konseyinde Meclis üyesi olarak görev yapan, 28 yıllık Fuarcılık mesleğini sektörün farklı noktalarına hizmet ve ekonomik anlamda taşıyan ve yürüten İzmir’in en eski kazandığı Fuarcılık Duayenidir.

30 yıllık fuar geçmişi ile İzmir hizmet vermiş, mesleğinin öncülüğünü yapmış, bu meslek adamı neden EXPO 2020 yürütme kurulunda yok!

Sizce EXPO 2020 Fuar – Sergi organizasyonu için Fatih Tuna’nın hangi koşulları uygun değil? Neden deneyimlerinden – görüşlerinden faydalanmıyorsunuz?