Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Kitap Okuma Tutkusu

11 Kasım, 2023

   Kitap okuma tutkusu, insan ve kitap birlikteliğinde birbirini bütünleyerek, yaşamı yeniden keşfetme fırsatı yakalayacağı ayrıcalıklı anlar yaratır.

   Okumak öyle bir tutkudur ki Victor HUGO ''Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez'' der.

   Öncelikle bizler neyi/neden okumamız gerektiğini biliyor muyuz?

   Teknoloji sayfalarına kendimizi kaptırmışız, hayata internet penceresinden bakıyoruz, dijital bilgilerle konuşuyoruz.

    Araştırmıyoruz, ölçmüyoruz, teyit etmiyoruz!

   Günde bir gazete, haftada bir dergi, ayda en az bir kitap okuma serüvenimizin gelişmesi için yeterli...

   Yaşam tarzınız, yaşınız, deneyimleriniz, hayattan beklentileriniz, ruh haliniz ve en önemlisi zihninizin çalışma dinamiği ne tür kitaplar okuyabileceğinizi seçmek açısından önemlidir. Her kitap size yeni tecrübeler katacak inanılmaz bir fırsat yaratırken aynı zamanda asla bitmeyecek bir hazineyi keşfetmenizi de sağlayacaktır.

   Kitap okumak, öğrenmenin hiçbir zaman bitmeyecek olan en önemli aktivitesidir. Kitaplar öğrenme ve okuma yolculuğunuzda vazgeçilmez yol arkadaşına dönüşürler. Her gün belli bir sayfa hedef koyarak kitap okumaya başlamak bile birkaç ayda karakterinizi ve kişiliğinizi ciddi oranda geliştirmeye yetebilir.

   Epiktetos da der ki "Bir insana bildiğini zannettiği bir şeyi öğretemezsiniz!"

   Her şeyi bildiğini zanneden insanlardan oluşan bir toplumun tabi ki kitap okumaya da ihtiyacı yoktur…

   Kitap, insana insanı öğretir.

   21. yüzyılda, bilgi çağında okumak, düşünmek, buna bağlı tartışmak, sorgulamak, eleştirmek ve bilim üretmek zorundayız.

   Toplumlar dünya üzerinde ancak gelişerek ve çağdaşlaşarak insanlık için fayda sağlayabilirler.

   Hacı Bektaşi Veli'nin; "Okunacak en büyük kitap insandır" sözüyle ifade ettiği gibi insan, kâinat kitabının özüdür, özetidir.

   Bana bambaşka kapıları aralayan, her birisini başka bir dünyaya yolculuk olarak tanımladığım kitaplar benim en iyi dostlarımdır.

   Özellikle ağaç yaş iken eğilir atasözünde olduğu gibi bu alışkanlığın çocuklara erken yaşlarda kazandırılması önemlidir. Ebeveyni taklit eden, gördüğünü yapan çocuğun kitap okuma alışkanlığı da bu şekilde gelişecektir.

   Çocuklarınızla birlikte oyun ve ev hobilerini geliştirmek, kitap atölyeleri kurmak, okudukları kitaplar hakkında konuşmak cep telefonu bağımlılığını azaltacaktır.

   Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluğunda başlayan kitap tutkusu, savaş zamanı cephede bile sürmüştür. Öyle ki Atatürk’ün, okuduğu kitap sayısının 3 bin 997 olduğu tespit edilmiştir. Bu okuma öyle sıradan bir okuma değildir. Her bir kitap satır satır okunmuş ve önemli görülen yerlerine notlar düşülmüştür. 

   Atatürk parasının yarısını kitaba verirdi...

   Atatürk’ün hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada, Atatürk’le Vasıf Çınar arasında geçen bir konuşmayı anlatırken; O’ndaki okuma alışkanlığının çocukluk yaşlarında oluştuğunu belirler ve şöyle der: “Atatürk’ün elinden boş zamanlarında tarihle ilgili kitapların düşmediğini hatırlarım. Bir gün yine Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu.

   Öylesine dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt meselesi dururken devlet başkanının kendini tarihe vermesi, Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olmalı ki, Atatürk’e şöyle dediğini duydum;

   – Paşam!.. Tarihle uğraşıp kafanı yorma… 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın?

    Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi:

   -Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiç birisini yapamazdım. (Kaynak; https://www.turk.org.au/ataturkte-okuma-tutkusu/)

   Atatürk’ün yüzyılımızın önde gelen kişileri arasında yer almasında, kuşkusuz O’nun askerî dehası, devlet adamlığı yanında bir düşün adamı olmasının da büyük payı vardır. Atatürk’ün hayatı boyunca neler okuduğunu, nasıl okuduğunu ancak, yakın çevresindekilerden ve kendi anılarından öğrenebiliyoruz.

   Ülkemizde hem yaşlı ve erişkin popülasyonda, hem de genç ve öğrenci popülasyonunda kitap okuma oranı inanılmaz derecede düşüyor.

   Ekonomik sebepler kitaplara ulaşmayı her geçen gün zorlaştırıyor.

   Ebeveynler çocuklarının sosyal ve kişisel yaşamını geliştirme konusunda zaman ayırmalı, birlikte etkinlik tasarlamalıdır.

   Kütüphaneye gidip kitap okuma becerisini ve alışkanlığını geliştirmelerini sağlamak hem size hem de çocuklarınıza iyi gelecektir.

   Sağlıklı düşünen ve üreten bireyler yetiştirmek istiyorsak;

   OKUMAK, DÜŞÜNMEK, ARAŞTIRMAK VE SORGULAMAK çocuklarımızın öncelikleri olmalıdır!



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Karsu bebeğinin cinsiyetini İstanbul Maratonu'nda açıkladı

Hollandalı Mike Schrama ile dört ay önce dünya evine giren Karsu Dönmez geçen haftalarda hamile olduğunu duyurmuştu. Sanatçı hazırladığı pankartla bebeğinin cinsiyetini açıkladı. Yıllar ö...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sofranızdaki gizli tehlike: Bu besinler sandığınızdan daha zararlı!

Gıda katkı maddelerinin risklerine değinen Diyetisyen Gizem Özölmez, "Günlük yaşamda sıkça tükettiğimiz paketli gıdalar, içerdiği katkı maddeleriyle sağlığımızı tehdit edebilir. Yiyeceklerin görünüm ve tadını korumak için kullanılan renklendiriciler, koruyucular ve tatlandırıcılar, uzun vadede sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir" dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR