Kadın Düşmanları!
06 Aralık, 2014Yanıldık!
Birkaç kez…
Korkunç hikâyelerin kurbanları olduk.
Bize burun kıvıranlar, hak ettiğimizi düşünenler de oldu.
Bir psipokatın aşkına tutsak olmamızı anlayamadılar.
Felaketle sonuçlanan hikâyelerimizde şiddetin rengine bürünmüş aşklar yaşadık.
Hayatımıza giren kadın düşmanlarını sevdik.
Azgın egolarıyla, duygusal git-gelleriyle, akıldışı talepleri ve yüksek idealleriyle her tarafımızı kuşatan bu adamları sevdik.
Kimi zaman bedenimiz, kimi zaman ruhumuz şiddet gördü.
Bizi baştan çıkarmak için sokaklarda dolaşan iki ayaklı bu cambaz düşmanlarımızı tanıyamadık.
Yanımızdan hiç ayrılmayan, elimizi tutup gözlerimizin derinliklerine bakarak, gelecek planlarımızın hayalleriyle sevgimizi esir alan mutluluk oyunlarının bir parçasıyla beslendiğimizi sandık…
Fazla düşünmeden, küçük kafalarımızı yormadan, aşırı ilgilerine aldandık.
Bize neyi, nasıl yapmanız gerektiğini söyleyen, hayatımızı ele alan erkeğimizin sahiplenme duygusuyla gururlandık.
Hangi kıyafetleri giyeceğimiz, kimlerle görüşeceğimiz, nasıl yaşayacağımız, nerelere gidebileceğimizin denetimini sağlayan adamın büyük aşkına karşılık bizler de bu kadarcık fedakârlıktan kaçınmadık!
Söz konusu aşk ise!
Teslim olduk!
Bir kadın düşmanı olduğunu bilemedik…
Ona olan sevgimizi her gün hayatımızın başka bir köşesinden vazgeçerek kanıtlamamızı bekledi.
Dikkat çekmemize, başkalarının ilgisini çekmemize tahammül edemedi! Olay çıkardı ve toplum içinde rezil olmaya başladık. Ne insan ne çevre dinledi.
İçindeki kadın düşmanı ortaya çıkmıştı işte!
Aşağılanmaya başlarsınız. O sevdiğiniz adam bundan büyük keyif duyar. Sadece yanlarındaki kadını değil, bütün kadınları her fırsatta küçük düşürmeye çalışırlar.
Trafikte saldırırlar, her fırsatta kadınlar hakkında ucuz şakalar yaparak, başarılı kadınları özellikle hedef göstererek konuşurlar. Sürekli tedirgin ederler.
Kadını dövmek onlar için hak ediştir! Her zaman dayak atarak yola getireceğini sanırlar.
Babadan oğula “Karnından sıpasını sırtından sopasını eksik etmeyeceksin kadın kısmının” sözü miras kalır. Kimi erkek anaları gelinlerine kendi şiddetini doğurur oğluna verdiği “büküver karının bileğini” aklıyla!
Salıverirler sokağa, kadınların acılı son hayatına. O gün oracıkta öleceğini akıllarından geçmez oysaki “ben hep bunu yapıyorum, nasıl oldu da bu sefer öldü?” masumiyet noktasında kalırlar!
Kadın düşmanları işte
Koynumuzda, evimizde, iş yerimizde…
Değişmek, dönüşmek ve kendinin farkına varan bir adam haline gelmeye çalışmayan kadın düşmanları her seferinde size cepheden saldırıp kinlerini üzerinize boşaltmaya kalkar.
Elinde sopa olsa, kalem olsa ne yazar!
Kadın kendi şiddetini doğurduğu sürece!
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ünlü Şarkıcı Şimal Herkesten Dua İstedi!
Uzun süredir meme kanseri tedavisi gören ve kanseri yenen ünlü şarkıcı Şimal Tebessüm Eden, yeniden hastaneye kaldırılmasının ardından sevenlerinden dua istedi. Ünlü şarkıcı, son halini p...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Felçte altın saatleri kaçırmayın
Felç belirtileri başladığında ilk 4,5 saat içinde acil tedavinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Derya Uludüz ‘‘Bu durumda dakikalar hatta saniyeler çok kıymetli. Hastanın en hızlı şekilde bir inme merkezine yönlendirilmesi gerekir’’ uyarısında bulundu.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.