Algı Yönetimi
30 Ağustos, 2014Algı Yönetimi
Küresel güçlerin yeni illüzyonu!
Kapitalizmin son oyunu…
Mantığımızla ikna olup, duygularımızla harekete geçtiğimiz, üzerindeki ambalajı, göze hoş gösteren yaldızlı kaplamayı kazıyıp kaldırdığımızda, geriye kalan tek gerçekle yüz yüze geldiğimiz, “ikna” ve “inandırma” çalışmasıdır.
21. yüzyılın sessiz devrimleri, en az maliyetli sömürüleri, en geçerli kitlesel ikna yöntemleri, en büyük fikrî dönüşümleri hep aynı sinsi üslupları kullananlar tarafından “Algı yönetimi” ile gerçekleşti.
Algı yönetimi; hedef kitleyi istenilen bir fikir ve amaç üzerinden bir inanma ve ikna olma sürecine sokmaktır.
Kitleleri duygu, düşünce, amaç, mantık doğrultusunda, istihbarat sistemleri ve liderlerin etkileyerek seçili bilgilerin yayılması veya durdurulması; bunun sonucunda hedef davranış ve düşüncelerini hedefleyenin istekleri doğrultusunda yönlendirmesidir. Amerikalı Siyasetçi Henry Kissinger'in konuyla alakalı şu sözü algı meselesini daha da netleştirmektedir; “Bir şeyin gerçek olmasından daha önemli olan o şeyin gerçek olarak algılanmasını sağlamaktır.”
Algı yönetiminde esas olan düşünce; “amaca götüren her yol mubahtır” düşüncesidir.
Hedef kitleye vereceği zararı düşünmez. Zira o hedef kitleyi kobay olarak görmektedir. Sonuca ulaşacağı denemelerle, belirli çıkarları uğruna manipüle edilip hedef kitleyi yönlendirmek amacıyla kullanır. Bilgi akışının lehinde kontrolü sağlayabilen devletler veya gruplar psikolojik üstünlüğü de elinde tutmaktadır.
“Algı yönetimi” Amerikan ordusu tarafından ortaya konmuş bir tanımdır.
Joseph Goebbels’in “Algılar gerçeğe dönüşür” tezine dayanan ve geleceğe dair toplumun duygu motivasyonunu etkilemek, sosyal medya dahil bütün iletişim araçları ile algı oluşana kadar kurgulanmış mesajı tekrarlamasıdır.
İstihbarat sistemleri, liderler ve kanaat önderlerinin tahminleri ile “kitleleri etkileme” disiplinidir. Aynı zamanda toplumların duygularını, motivasyonlarını, etkilemek amacıyla yapılan yayınlar ya da seçilen bilgileri ve göstergeleri inkâr etme eylemidir.
Algı yönetimi kimilerine göre hedef kitleleri kendi çıkarları doğrultusunda kandırmak ve onları kendi hedefleri doğrultusunda kullanacakları birer unsur haline getirmek amaçlı bir iletişim disiplini; kimilerine göre bir ürün, hizmet veya fikri satın alma konusunda birinci aşama olan ikna etme yolunda kullanılması gereken olmazsa olmaz tekniklerin bütünüdür.
Algı savaşlarının yeni mecrası sosyal medyadır.
Geleneksel ve anlamını yitirmiş kavramların içi boşalmış, yeni olanın tedavülde kalma süresi kısalmış bir çağın gerçeklik arasındaki uçurumudur…
Bugün egemen güçlerin, bilgileri çarpıtarak, dezenformasyona bağlı olarak yürütülen algı yönetimi kısa vadede sonuçlar verse de uzun vadede etkisini kaybeder.
Algı yönetimine günümüzden örnekler vermek mümkün. 55 milyon 692 bin seçmenden sadece 21 milyonun istemiş olduğu Cumhurbaşkanının kendini %52 çoğunlukla seçilmiş sayması gibi!
Örneğin, yıllarca IMF’ye borç ödeyen bir ülkenin halkına, IMF’ye borcun bittiği müjdesini verilmiştir. Kabataş’ta “türbanlı bacıya saldırı”dan, “camide içki içtiler” feryadına kadar ileri sürülen birçok iddia, görüntü ve belgeler yalanlansa da, bu iddialar sürdürülmeye devam edilmiştir. Elindeki olanaklarla, olmamış olayları olmuş gibi ifade eden sözlerinin yalan olduğu kanıtlansa da, bunların üzerinden söylem ve kavram inşa etmekteki gibi, iktidarın algı yönetimi üzerine birçok taktiği yaşanmıştır/yaşanmaktadır.
İktidar partisi güneydoğu sorununu çözmek amacıyla yürüttüğü müzakereler konusunda ciddi bir algı yönetimi taktiği uygulamaktadır. İktidar partisi yetkilileri her fırsatta müzakerelerin başladığı zamandan bu yana herhangi bir terör olayının yaşanmadığını medya organlarında sürekli olarak ifade etseler de, Güneydoğuda bazı araçların yakıldığı, askerlerimizin kaçırıldığı, gençlerin polisle ve askerle çatıştığı haberleri de yine medya aracılığı ile halka ulaştırılmaktadır. Bütün bu terör olaylarına rağmen halkın algısında ‘müzakerelerle terör olayları tamamen kesildi’ gibi bir görüntü oluşturulmaya çalıştırılarak bir nevi ‘algı mühendisliği’ yapılmaya çalışılmaktadır. Ülkenin özellikle başbakanı ve diğer önemli siyasetçilerinin ağzından defalarca terör olaylarının tamamen kesildiğini duyan halkın çok büyük bir kesimi de gerçek farklı olsa da buna inanmaktadır. Dolayısıyla gerçeklerin dışında çok farklı bir toplumsal algı yaratılmaktadır.
Mesajların güvenirliği ve geçerliliği, kritik öneme sahiptir. İnsanlar için ne söylendiğinden çok, nasıl söylendiği ve karşı tarafın ne algıladığı, mesajı nasıl aldığı önemlidir.
Çinli general ve askerî teorisyen olan Sun Tzu'nun yaklaşık 2500 yıl önce ifade ettiği “Mükemmellik yüz savaşın yüzünü de kazanmak değildir. Asıl maharet düşmana hiç savaşmadan boyun eğdirmektir” felsefesi bir kez daha göstermektedir ki, silah ve askerden ziyade, bilgi akışının doğru sağlanması, gücün kontrol altına alınması ve ciddi planlamaların yapılması ile güçlü devlet olunur.
Gerçeklerin bir gün ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır. Kısa vadede tüm sihirini kaybeden “Algı yönetimi” Enformasyon çağında “yalancının mumu gibi yatsıya varmadan sönmektedir.”
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Rachel Araz domates şeklindeki çanta için 152 bin lira ödedi
Domates şeklinde kendisine çanta alan sosyetik sosyal medya fenomeni Rachel Araz, tam 152 bin lira ödedi. Rachel Araz, 2016 yılında iş insanı Sami Kiresepi ile hayatını birleştirmişti. Çi...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kırmızı besinlerdeki gizli güç
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Mehmet Uçar kırmızı renkli sebze-meyvelerde bulunan ve güçlü bir antioksidan olan likopenin özellikle kanser ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisiyle öne çıktığını belirtti. Likopen, sebze ve meyvelerde bulunan ve onlara kırmızı rengi veren, karoten familyasına ait doğal bir pigmenttir.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.