
Beyazıt Mitinginde İmamoğlu'nun mektubu okundu: Tarihimizde hiçbir siyasetçi, rakibinden bu kadar çok korkmamıştır
Marmara (Silivri) Cezaevinde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, Beyazıt Mitingine gönderdiği mektubunda, "Milletimizin bize gösterdiği teveccüh, iktidarı korkuttu. Bu sebeple, siyasi tarihimize kara leke olarak kalacak bir operasyona başladılar. Önce 30 yıllık diplomamı, savcılık baskısıyla, yetkisiz bir kurula iptal ettiler. Ardından da dün, yine hukuksuz bir girişimle sistemden sildiler. Tarihimizde hiçbir siyasetçi, rakibinden bu kadar çok korkmamıştır. Hiçbir siyasetçi, rakibinin korkusundan bu kadar hukuk ve ahlak dışı işlere tevessül etmemiştir. Tarihimizde hiçbir siyasetçi, korktuğu rakibini saf dışı bırakmak için, devleti ve hukuku bu kadar ayaklar altına almamıştır." dedi.
CHP, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı düzenlediği mitinglerini sürdürüyor. “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla düzenlenen İstanbul’un ilçelerindeki mitinglerinin dördüncüsü olan Beyazıt Meydanı mitinginde İmamoğlu'nun mektubu okundu.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in okuduğu İmamoğlu'nun mektubunda şu ifadeler yer alıyor:
"Kıymetli hemşerilerim, sevgili İstanbullular, meydan meydan umudu, dayanışmayı, iyiliği, güzelliği çoğaltan yoldaşlarım… Bu akşam, İstanbul’un tarihi ve sembolik meydanlarından birinde demokrasi nöbetindeyiz. İstanbul’un muhafızları olarak, Beyazıt Meydanı’nı, tarihi dokusuna uygun olarak, yeniden İstanbul’a kavuşturduğumuz için kıvançlıyız. Hepiniz hoş geldiniz, safalar getirdiniz…
Dün, 6 Mayıs’tı. Tarihimizin en kara günlerinden biridir 6 Mayıs. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden, tam bağımsız bir Türkiye için mücadele ederken hayattan koparılan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı rahmetle anıyorum. Üç fidanı koparanlar, halkın tam bağımsızlık ve demokrasi talebini boğmak istiyordu. Bu amaçla, hukuk hiçe sayıldı, iktidar sahipleri ne istiyorsa yargı ona hükmetti. Ama bu büyük adaletsizliğin vicdanlarda açtığı yara, hiç kapanmadı. Tam bağımsız, demokratik Türkiye mücadelesinin ateşi ise hiç sönmedi. İktidar sahipleri, bu milleti ‘sizden – bizden’ diye bölmek, vatandaşlar arasına kanlı bir duvar örmek istiyordu. Adnan Menderes ve arkadaşlarıyla, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını karşı karşıya koyup, milleti birbirine düşman etmeye çalıştılar.
'Milletimizin bize gösterdiği teveccüh, iktidarı korkuttu'
Uzun yıllar boyunca siyasi kamplara ayrıldık. Birbirimizin acılarını yeterince hissedemedik. Demokrasi ve adalet temelinde buluşup, bir büyük dirilişi gerçekleştiremedik. Asker ya da sivil, tüm darbeciler hep bu ayrışmadan yararlandılar, hep bu bölünmeden güç aldılar. Bir başka 6 Mayıs’ta, 2019 yılının 6 Mayıs’ında bu kez bir yargı darbesiyle karşı karşıya kaldık. İstanbulluların iradesini beğenmeyenler, seçimi iptal ettirdiler. ‘Sandıktan bizim çıkmadığımız seçim, geçerli sayılmaz’ dediler. Ama 23 Haziran’da, demokrasi ve adaletten taviz vermeyen milyonlar sandıkta birleştiler ve yargı darbecilerine büyük bir demokrasi tokadı attılar. 2024 seçimleri, Türkiye’nin geleceğini, milletin sandıkta gerçekleştirdiği, demokrasi ve adalet ittifakının belirleyeceğini ortaya koydu. Milletimizin bize gösterdiği teveccüh, iktidarı korkuttu. Bu sebeple, siyasi tarihimize kara leke olarak kalacak bir operasyona başladılar. Önce 30 yıllık diplomamı, savcılık baskısıyla, yetkisiz bir kurula iptal ettiler. Ardından da dün, yine hukuksuz bir girişimle sistemden sildiler.
Tarihimizde hiçbir siyasetçi, rakibinden bu kadar çok korkmamıştır. Hiçbir siyasetçi, rakibinin korkusundan bu kadar hukuk ve ahlak dışı işlere tevessül etmemiştir. Tarihimizde hiçbir siyasetçi, korktuğu rakibini saf dışı bırakmak için, devleti ve hukuku bu kadar ayaklar altına almamıştır. Devletin verdiği resmi diplomanın siyasi amaçlarla, zorla, hukuku çiğneyerek geçersiz sayıldığı bir ülkede, altında devletin imzası, mührü olan bütün belgeler değerini yitirir. En başta da milli paramız, Türk Liramız değerini yitirir. Paramız işte bunun için pul oldu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, kendi kişisel mülkü zanneden bir şahıs, devletimizin verdiği belgeleri, kendi siyasi ikbali için, gerektiğinde geçersiz ilan edebildiği için paramızın kıymeti düşüyor. Böyle giderse, daha da düşecek. Çünkü devleti milletin koruyucusu değil, milletin kazanılmış haklarına karşı bir konumda tutmak istiyorlar.
'Bunlar, artık siyasetçi değil; bunlar, vesayetçi'
Vesayetçilerle siyasetçiler arasında çok temel bir fark vardır. Siyasetçiler, milletin gözü önünde olmaya, rakipleriyle milletin önüne çıkmaya can atarlar. Rakipleriyle sandıkta yarışmak, milletin huzurunda canlı yayınlarda tartışmak isterler. Çünkü gerçek siyasetçiler millete saygı duyar, milletin fikrini esas alır, milletin fikrini kendi fikirlerini anlatarak etkilemeye çalışır. Vesayetçiler ise siyasi rakipleriyle milletin önünde yüz yüze gelmekten korkar, kaçarlar. Siz hiçbir vesayetçiyi, televizyonlarda siyasi rakibiyle milletin önünde tartışırken gördünüz mü? Göremezsiniz. Darbeciler, siyasi rakipleriyle ancak yargı ve polis aracılığıyla muhatap olabilirler, rakiplerinin karşısına çıkmaya ne akılları yeter ne yürekleri. Beni Silivri’de bir hücreye kapattılar ama halen benden ödleri kopuyor.
Günlerdir, ‘Benim mahkememi televizyondan canlı yayınlayın, millet gerçekleri görsün,” diyorum; tek kelime edemiyorlar. ‘Tabii yayınlarız’ da diyemiyorlar, ‘Asla yayınlanamaz’ da diyemiyorlar. Susup kalıyorlar. Çünkü bunlar, artık siyasetçi değil; bunlar, vesayetçi… Bunlar, milletin gözü önünde olmaktan korkarlar, bunlar her işlerini milletten gizli yapmak isterler.
"Seçimi çaldılar, diplomayı çaldılar, özgürlüğü çaldılar, 60 milyar doları yaktılar"
Seçimi çaldılar. Diplomayı çaldılar. Özgürlüğü çaldılar. 60 milyar doları yaktılar. Ama şunu unutmayın: Millet, tüm vesayetçilerden, darbecilerden büyüktür. Acı çekeceğiz, bedel ödeyeceğiz ama umudumuzu hiç kaybetmeyeceğiz. Güler yüzümüzü hiç soldurmayacağız. Tam bağımsız, demokratik Türkiye için genç ömrünü ortaya koymuş evlatlarımıza, 19 Mart’ta Beyazıt’tan Saraçhane’ye korku dağlarını yıkarak gelen o günden beri meydanlarda demokrasiye, geleceklerine sahip çıkmak için gençlerimize sözümüz var: Bu ülkeye adalet gelecek. Bu ülkeye özgürlük gelecek. Bu ülkeye eşitlik gelecek… Ve her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı."
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Bahçeli: İsrail’in amacı Anadolu coğrafyasını çevrelemek
Bahçeli, "İsrail’in geçim kapısı; savaştır, saldırıdır, şiddettir, şirrettir, şekavettir, şer emellerin takip ve tahkiminden ibarettir." düşüncesini dile getirdi. MHP Genel Bahçeli Devlet...
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan 'İmamoğlu' Soruşturması
Ekrem İmamoğlu’nun dünkü duruşması esnasında ses ve görüntü kaydı alıp sosyal medyada paylaşım yapanlar hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen soruşturma başlatıldı. İ...
Yavaş'tan Özdağ mesajı: Adaletin çok gecikmiş bir tezahürü
Yavaş, "148 gün boyunca, hukuken geçerli hiçbir delile dayanmayan bir dosyada tutuklu kalan Sayın Ümit Özdağ’ın serbest bırakılması, adaletin çok gecikmiş bir tezahürüdür." dedi. Zafer Pa...
Ümit Özdağ hakkında tahliye kararı
Tutuklu Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın aylar sonra tahliyesine karar verildi.
Demirtaş'tan mesaj: 'Belediye başkanları tahliye edilmeli'
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı yazılı açıklamada, terörist başı Abdullah Öcalan'ın çağrısı içi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yoğun Diplomasi Trafiği: BAE Lideri Al Nahyan ile Görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İsrail ile İran arasında...
Dervişoğlu'ndan partilere 'çözüm süreci' ziyareti
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, çözüm süreci ile ilgili görüşlerini paylaşmak üzere planladığı siyasi parti ziyaretlerine başladı. Yeniden Refah Partisi ile başlayan program, ...
DEM Parti'nin İmamoğlu ziyareti için tarih belli oldu
DEM Parti Eş Genel Başkanları; Silivri Cezaevin'de aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in de bulunduğu tutukluları 19 Haziran'da ziyaret edecek.
Aile Hekimliğinde bilmeniz gereken değişiklikler: Bu hafta yürürlüğe girdi
Aile Hekimliği Kanunu'nda yapılan son düzenlemelerle aile hekimleri, hafta sonları ve genel tatil günlerinde akupunktur ve fitoterapi hizmeti verebilecek, her basamakta ücretli olan "özel...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Sinem Kobal'dan romantik paylaşım... 'İyi ki doğdun sevgilim'
Sinem Kobal, kendisi gibi oyuncu eşi Kenan İmirzalıoğlu'nun doğum gününü sosyal medya hesabından paylaştığı romantik karelerle kutladı. Oyuncu Sinem Kobal 2016 yılında meslektaşı Kenan İm...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Şekerli kahve içenler dikkat! Korkutan ölüm riski detayı
Bilim insanlarının yaptığı son araştırma kahvenin yeni boyutlarını gözler önüne serdi. Kahve tiryakilerini ilgilendiren önemli detay ortaya çıktı. ABD’de Tufts Üniversitesi’ne bağlı Gerald J. ve Dorothy R. Friedman Beslenme Bilimi ve Politikası Okulu tarafından yürütülen yeni bir araştırma, kahve tüketiminin ölüm riskiyle olan bağlantısının, içine eklenen şeker ve doymuş yağ miktarına göre değişiklik gösterdiğini ortaya koydu.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.