Toplu Taşımacılık Zirvede mi?
23 Şubat, 2013Hızlı sanayileşmenin kaçınılmaz sonucu olarak şehirleşme, tüm dünyada baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Her geçen gün büyüyen şehirler kabına sığamaz, yeni gelenleri kabul edemez, sınırlarını zorlar oldu. Şehirlerdeki bu ani büyüme insan yığınları ile beraber, altyapı sorunlarından sosyal sorunlara kadar pek çok sıkıntı getirdi.
İnsanlar; nerede çalışacaklar, nerede eğitim görecekler, nerede gezip dolaşacaklar, nasıl temiz suya sahip olacaklar, nasıl hareket edeceklerdi?
Trafik başlı başına problem… Korna sesleri, egzoz dumanları, stres, işe/eve/okula geç kalma... Otopark problemi vs vs… Şehrin boyutu büyüdükçe, genel olarak sorunun da boyutu büyüyor. Şehirleri estetik görüntüsünden uzaklaştıran, yaşamı her geçen gün daha stresli hale getiren, insanlara illallah dedirten bu trafik probleminden kurtulmanın bir yolu var mı? Vardır elbet!
Olay kâğıt üstünde nedense herkese basit görünüyor. Yollar tıkandıkça otomobillere yeni yollar inşa etmek sorunu çözer zannediliyor. Yeni açılan yollar da yeni araçlarla dolunca iş çığırından çıkıyor. Sonuç olarak bu yatırımların uzun vadede getirisi; bol bol hava kirliliği, gürültü kirliliği, görüntü kirliliği ve enerji sarfiyatı oluyor.
Kirlilikten bahsediyoruz da toplu taşıma araçlarının yarattığı kirliliği görmezden geliyoruz. Yolcu taşıma kalitesine önem vermiyoruz. Trafikte hala yolcu taşımaya devam eden hizmet kalitesine uygun olmayan otobüsler kullanmaya devam ediyoruz. Ve zirve yapıyoruz!
Toplu taşımacılık zirvede mi?
İzmir’de “Toplu Taşımacılığın Zirvesi” yapıldı!
Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP), İzmir Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği (İEOSB) ve ESHOT’ UN iş birliği ile düzenlenen zirvede toplu taşımacılıktan ve yolculardan bahsedildi…
Ancak toplu taşımanın beraberinde getireceği; Daha yüksek yaşam kalitesinden, Daha yüksek hareketlilikten, Toplu taşıt kullanımının artırılmasından, Trafik tıkanıklığının azalması için daha az araç kullanımından, Hane halkı gelirinin daha azının ulaşıma harcanmasından, Daha fazla yürüme ve daha az stresten ötürü daha sağlıklı bir yaşam tarzından,Yaya trafiğinin artması ile çevredeki esnafın daha fazla müşteri ile buluşmasından, Yabancı akaryakıta bağımlılığın azaltılmasından, Çevresel yıpranmanın ve kirlenmenin azalmasından, Kentsel yayılımın azaltılması ve kompakt gelişimin teşvik edilmesinden,Yeni yollar yapılmasından ve kentsel yayılmadan daha ucuz bir yöntem olmasından ve hala trafikte yolcu taşımaya devam eden “trafik canavarı niteliğindeki” eski Toplu taşıma araçlarının akıbetinden bahsedilmedi…
Ulaşım Politikaları sınıfta kaldı!
“Ulaşım Planlama Politikaları” başlığında kent halkının da görüş ve tecrübeleri ile katılacağı çözümsel halk meclisi çalışmalarında doğru planlamalar yapılabilir. Yoksa sürekli “şikâyet” eden bir toplum olmaktan öteye gidemeyiz…
Toplu taşıma odaklı gelişim, yerleşimlerde düzenli kullanıcı akışının sağlanacağı bir toplu taşıma ağı gerektirmektedir. Özel otomobil kullanımının baskın olmadığı, toplu taşıma ile gelişen kentler, hem nüfus hem de yapılaşma açısından daha yoğun olmakta ve arazi kullanımları da çeşitli kentsel fonksiyonları içermektedir. Öncelikle ulaşım sorunlarının çözümü noktasında, ulaşım sisteminin performansının doğru şekilde ölçülmesi, gereken politikaların belirlenmesi için gerekli bir yaklaşımdır. Performans ölçütü olarak, trafik, mobilite ve erişilebilirlik ele alınmalıdır.
Otomobil merkezli ulaşım politikalarının dışına çıkılarak; değişik ulaşım modları ile arazi kullanımının da göz önüne alınarak oluşturulacak bir ulaşım politikasının ancak ulaşım sorunlarının çözümünde etkili olacağını söyleyebilirim.
Sonuç olarak kent içi ulaşım büyük oranda karayolu ile sağlandığı için bu durum geçici rahatlamalardır. Ardındaki trafik yoğunluğu, seyahat sürelerinin uzamasını beraberinde getirmekte ve zamanın parasal bir değer taşıması sebebiyle zaman kayıplarının da büyük ekonomik yük olmasına neden olmaktadır.
Halkın sorunlarını birebir yaşayıp, anlamadıkça “zirve olur zırva!”
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Rachel Araz domates şeklindeki çanta için 152 bin lira ödedi
Domates şeklinde kendisine çanta alan sosyetik sosyal medya fenomeni Rachel Araz, tam 152 bin lira ödedi. Rachel Araz, 2016 yılında iş insanı Sami Kiresepi ile hayatını birleştirmişti. Çi...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kırmızı besinlerdeki gizli güç
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Mehmet Uçar kırmızı renkli sebze-meyvelerde bulunan ve güçlü bir antioksidan olan likopenin özellikle kanser ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisiyle öne çıktığını belirtti. Likopen, sebze ve meyvelerde bulunan ve onlara kırmızı rengi veren, karoten familyasına ait doğal bir pigmenttir.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.