Süleyman Seba: Bize hakkını helal et, Başkan!

Türk futbolu O'ndan öğrendi,

başarının her şey demek olmadığını.

O'ndan öğrendi,

Şerefli ikinciliklerin daha  değerli olabileceğini,

şaibeli şampiyonluklardan.

Semtin takımını, halkın gururu yaptı

inancından, centilmenlikten

ödün vermeden.

Ondan öğrendik,

Siyah'ın asalet,

Beyaz'ın dürüstlük olduğunu.

...

Sonra unuttuk, unutturdular bize

asaleti dürüstlüğü.

Beyaz'dan başlayarak

tüm renkleri,

laciverti, sarıyı, kırmızıyı, maviyi

kirlettiler, biz de kirlendik.

'Başın öne eğilmesin,

Aldırma Kartal, aldırma' diye bağırırken

kopacası dilimizden döküldü:

'Yeter artık Seba, yeter'

...

Çok aradık seni Başkan,

Türk futbolu çok aradı

aslında o günleri.

'Yeter artık Seba' diye bağırışımızın

içimizde hissettiğimiz utancıdır,

bugünlerde 'Metin-Ali-Feyyaz' diye bağırışımız.

'Gitme  Başkan, n'olur bırakma bizi'

diyemeyişimizdir bizi perişan eden.

'Başarı her şeydir, gerisi teferruattır'

zihniyetine teslim oluşumuzdur

bizi kahreden.

'Affet bizi Efsane Başkan'

çığlığımızdır,

bizi Gezi'de sokaklara döken.

...

Şerefle şanla terlettiğin

ve terlettirdiğin,

o tertemiz

formanla gittiysen,

-ki gittiğine eminim-

eminim ki tüm kapıları

açılacaktır,

sana cennetin.

Rahat uyu,

Centilmen.

Bize hakkını helal et!