Ne mutlu bana ki, Oğlumu askere gönderdim.
14 Şubat, 2014Sevgili Oğlum,
İlk ağlamanı 1989 yılı Ocak ayının 19. günü, buz gibi bir Sarıkamış sabahında duydum. Sesini ilk duyduğumda ne hissetmiştim, neler düşünmüştüm gerçekten bilemiyorum. Çok gençtim. Baba olmanın ne demek olduğunu bilebilecek, bu duyguyu doyasıya yaşayabilecek bir yaşta değildim henüz. Tatlı bir şaşkınlık içinde olduğumu anımsıyorum sadece.
O yıllarda ultrason teknolojisi bugünkü kadar yaygın olmadığından cinsiyetini önceden bilmiyordum. "Eşim ve çocuğum sağlıkla kurtulsunlar, bana yeter" diye dua ederken, ağlama sesine karışan sabah ezanları, dünyaya gelişini müjdeliyordu sanki.
Doğduktan iki gün sonra doktorun; "Bebeğiniz fizyolojik sarılık olmuş, doğumdan sonra düşmesi gereken değerler düşmüyor, kan değişimi yapılması gerekiyor" dediğinde, "Değiştirelim o zaman" diye mırıldandığımı anımsıyorum. Fakat bu işlem Sarıkamış'ta yapılamıyormuş. Erzurum'a gitmemiz gerekiyormuş. Gidecektik gitmesine de, o yıllarda arabamız dahi yoktu ve sen sadece iki günlüktün.
İşyerimden arabası olan bir arkadaşımıza bizi Erzurum'a götürmesini rica ettim. Kabul etti. Termometrelerin -30'u gösterdiği bir akşamüstü; ben, korku dolu gözlerle etrafa bakan ve lohusalığını bile yaşayamamış annen, anneannen ve her şeyden habersiz sen, kaloriferi bile ara sıra arızalan arkadaşımızın kullandığı bir arabayla Erzurum'a doğru yola çıktık.
Sonrası, sabaha karşı Erzurum'a varış. Atatürk Üniversitesi hastanesine yatış. Uygun kan bulma çabalarım. Kan değişimleri, iğneler, tahliller, ağlamaların, güçsüzlükten ağlayamamaların, annenin ağlamaları ve benim koşuşturmalarım...
Allah seni bize bağışladı.
...
Görevim gereği benimle birlikte, neredeyse tüm ülkeyi ve Kıbrıs'ı dolaştın. İlk okulu üç ayrı kentte ve dört ayrı öğretmende okudun. Dört yıllık Anadolu Lise'sini üç ayrı şehir ve iki ayrı ülkede bitirdin. Kendi çalışmanın ve bileğinin hakkıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya bölümünü kazandın ve bitirdin. Bütün müracaatlarına rağmen ne yurt çıktı sana, ne de burs. Benim mesleğim gizli bir şekilde sana destek değil, köstek oluyordu ne yazık ki. Her türlü maddi ve manevi zorluklara rağmen bir gün bile isyan edip, şikayet etmedin.
Ne mutlu bana ki; şimdi büyüdün oğlum, adam oldun. Vatani görevini, yani askerliğini yapmak üzere seni birliğine teslim ettim.
Ne mutlu bana ki; senin ayakkabı kutularından, gelecek seneler düşünülerek bir-iki numara büyük alınmış ayakkabılar çıkardı sadece.
Ne mutlu bana ki; başkalarının burslarıyla yurtdışında değil de, Malazgirt'te, Hadımköy'de, Menemen'de, Lefkoşa'da ve Ağrı'da, devlet okullarında okudun. Lise ve Üniversite sınavlarına girerken ne mutlu bana ki, şifrelerden haberin bile yoktu.
Ne mutlu bana ki; askerliğini yapabilecek kadar sağlıklısın.
Seni birliğine teslim ederken önce Allah'a, sonra Komutanlarına emanet ettim. Seni çok seviyoruz oğlum, yolun açık olsun. Kul hakkı yemeden, harama el uzatmadan, kendi çabasıyla bir yerlere gelmeye çalışan tüm gençlerimizin Allah yardımcısı olsun.
Atatürk'ün kurduğu, Laik, tam bağımsız ve aydınlık Cumhuriyetin ışığı sonsuza dek yolunuzu aydınlatsın. Her şeye rağmen, güzel ülkemin umudu sizlersiniz.
İZMİR, 14 Şubat 2014.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- 122 yıl sonra
- Can kaybı?
- Karabağlar İçin Güçlü Aday; Helil KINAY
- İzmir Büyükşehir Belediyesinin az bilinen hizmeti: Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürlüğü faaliyetleri
- Cumhuriyet son duraktır…
- Yepisyeni Hükümet, yersen…
- Tarihi İkinci Tur Seçiminin Kaybedenleri-II
- Tarihi İkinci Tur Seçiminin Kazananları, Kaybedenleri…
- Tarihi Seçim’in Kazananları, Kaybedenleri, İkinci Tur ve Ötesi…
- Ördek
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Neşe Karaböcek, eski eşi ile kardeşinin olay yaratan evliliğini anlattı
Neşe Karaböcek'in (78) hayatı kitap oldu. Sanatçı 'İşte Benim Masalım' adlı otobiyografisinde eski eşi Atilla Alpsakarya ile kardeşi Gülden Karaböcek'in olay yaratan evliliğini anlattı.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Tansiyonu kontrol altına almak, demansı da yavaşlatıyor
Yüksek tansiyonla mücadelede yoğun destek alan bireylerde demans riskinin daha düşük olduğu ortaya çıktı. Çin ve ABD'den bilim insanlarının ortak yürüttüğü geniş çaplı araştırma, kan basıncını kontrol altına almanın bilişsel hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlayabileceğini gösterdi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.