Geleneksel Yöntemlerle Organik Şarap

Aker Şarapçılık sahibi Mesut Aker, üç nesilden bu yana şarap üretimi yaptıklarını belirterek, 1967 yılından itibaren ise Aker Şarapçılık ismiyle şarap üretimi gerçekleştirdiklerini bildirdi.

1955 yılında yapılan evlerinin bir bölümünü mahzene dönüştürdüğünü ve Tarım İl Müdürlüğü’nden alınan gerekli izinler doğrultusunda şarap üretimini de geleneksel yöntemlerle burada gerçekleştirdiklerini anlatan Aker, sadece yurt içine satış yaptıklarını kaydetti.

Aile tarzı imalathanelerinde yılda 135 ton şarap ürettiklerini belirten Aker, bunun yüzde 10’luk bir bölümünü organik şarap üretiminin oluşturduğunu söyledi.

Ezine’deki 150 dönüm arazide hiç bir gübre ve ilaç kullanmadan yetiştirilen cabernet ve merlot türü üzümlerden geleneksel yöntemlerle organik şarap ürettiklerini belirten Aker, şöyle konuştu:

"Bu araziden 21 bin 500 ton üzüm çıktı. Bu üzümlerden de 13 ton şarap yaptık. Geçen yıl yaptığımız şarabı bu yıl şişelemeye başladık. Normal şaraplarda alkol oranı yüzde 11 iken bunda yüzde 14 oranında bulunuyor. Şu anda organik şarabı sadece özel müşterilerimize satıyoruz. Normal şarabı 10 TL’ye satarken, organik olan 15 TL’den alıcı buluyor.Üretttiğimiz organik şarap, ilçeye gelen turistlerin de ilgisini çekiyor."

2008 yılında üretilen şarapları sattıklarını ifade eden Aker, mahzende 50 yıllık şarapların da bulunduğunu, ancak bunları satmadıklarını belirtti.

En uygun şarabın, en az 2 yıllık olması gerektiğini ifade eden Aker,satışta 5 yıllık şaraplarının da olduğunu, ancak 2008 yılı üretimlerinin daha fazla rağbet gördüğünü kaydetti.

1900’LERDEN GÜNÜMÜZE ŞARAP ÜRETİMİ
Öte yandan Aker, evinin bir bölümünü topladığı eski eserlerle müzeye dönüştürdüğünü belirterek, "Şarabın 1900’lerden günümüze uzanan öyküsüne tanık olunması amacıyla hazırladığımız müzemiz yılın her mevsimi ziyaretçilere açıktır. Burada şarap tadımı ücretsizdir" dedi.

Müzeye dönüştürdüğü evinin önünde ziyaretçileri ilk olarak Mürefte’nin ilk su kuyusu ile Rumlardan kalma tulumbanın karşıladığını anlatan Aker, müzenin içinde ise yine Rumlardan kalma silah ve değişik eserler bulunduğunu söyledi.

Müzede 1969 yılında projesini babasının çizerek yaptırdığı ve halen kullandıkları üzüm sıkma makinesinin de tanıtıldığını belirten Aker, bu makinenin 41 yıldır hiç yerinin değişmediğini ifade etti.

Aker, ayrıca müzede dedesine muhtarlık yaptığı dönemde Atatürk’ün kendi el yazısıyla gönderdiği kutlama telgrafı, fenerler, küpler, yağdanlık ve dikiş makinesi gibi çeşitli eski eserlerin yer aldığını kaydetti.(