Yukarı
426426

Bel ağrısı nasıl geçer?

12 Mayıs 2025 08:43

‘’Araştırmalar toplumun en az yüzde 80’inin yaşamlarının bir döneminde bel ağrısından şikayetçi olduğunu gösteriyor’’ diyen Op. Dr. Akkor bu yaygın sorunun nedenlerini ve tedavi yollarını açıkladı.

Uzmanlara göre ağır kaldırma, ani hareket, aşırı egzersiz, hareketsiz yaşam, kas zayıflığı, fazla kilo ve kötü duruş bozuklukları gibi birçok nedenle oluşan bel ağrısı sık görülen sağlık sorunlarından biri… 

Kimi bel ağrılarının kısa süreli ve geçici olduğunu, şiddetli ağrıların ise mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Aybars Akkor, bu konuda bilinmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

Bel tutulması dinlenmeyle bile geçer

En sık rastlanan sorun bel tutulmasıdır. Soğukta kaldığımızda, uzun zaman biçimsiz oturduğumuzda veya rahatsız bir yerde yattığımızda omurların arkasında bulunan eklemler birbiri üzerinde kayar, tutulup kalırız. 

Bazen yerimizden bile kalkamayabiliriz. Bu tutulmaların özelliği ağrının belde daha çok olması, bacaklara fazla vurmamasıdır. 

Hiç bir tedavi uygulanmadan üç dört gün yatak istirahati bile iyileşmemizi sağlayabilir. Duruş, oturuş ve yatış pozisyonunu doğru konumlamak, bilhassa otururken bel destekleği kullanmak bel ağrısına iyi gelir. Böylelikle eklem yerine döner ama tam oturmaz, bu da daha sonra tekrar tutulmamızın yolunu açabilir. Çaresi kayroprakti gibi, osteopati gibi manuel terapilerle o eklemi tam yerine yerleştirmektir. Bu tedavilerle hasta beş dakikada tekrar ayaklanabilir. 

İşte bel fıtığının bel tutulmasından farkı

En sık rastlanan bel ağrısı nedenlerinden biri de bel fıtığıdır. Omurlar arasındaki disk dışarı doğru taşar, omuriliğe veya omurilikten çıkan sinirlere bası yapar. 

Bel fıtığının bel tutulmasından farkı, ağrının ağırlıklı olarak bacağa yayılmasıdır.  Fıtığın büyüklüğüne göre uyuşma ve güç kaybı da görülür. Özellikle fıtığın ilk oluştuğu 48 saatte çok şiddetli ağrı oluşur, sonra vücudun fıtığa göre şeklini değiştirmesi  sonucu ağrılar azalır. 

Ameliyatsız da tedavi edilebilir 

Eğer ağrı bacağa vuruyorsa bel fıtığının ne derecede olduğunu tespit etmek için MR çekilmelidir, tomografi ve EMG denilen sinirleri ölçen testin bel fıtığında yeri yoktur. 

Eğer MR’da görülen bası çok fazla değilse, fıtıktan bir parça kopmamışsa ve hastada belirgin bir güç kaybı yoksa hasta, fizik tedavi, manuel terapiler, traksiyon denilen bel çekme yöntemleri ve ağrı tedavisi ile iyileşebilir.

Bu belirtilerde ameliyat şarttır

Eğer hastada güç kaybı varsa, topuklarına basarak yürüdüğünde bir ayak diğeri kadar kalkmıyorsa, ya da parmakları üzerinde yürürken bir topuk diğeri kadar kalkmıyorsa, yürürken sık sık durma ihtiyacı varsa hasta  ameliyat edilmelidir. 

Eğer hastada belirgin bir güç kaybı yok, sadece ağrı ve uyuşukluk var, ama MR’da fıtıktan büyük bir parça koptuğu görülüyorsa da hastanın tedavisi yine ameliyatla olur. 

Kopan parça araştırmalara göre yüzde 4 oranında kaybolma şansına sahipken yüzde 96 oranında hastada kalıcı sakatlıklara yol açabilir. Bu riski göze almamak gerekir.

Felç oluşma riski var mıdır? 

Bel fıtığında yapılan ameliyatlarda günümüzde en çok kullanılan ‘endoskopik mikrodiskektomi’ yöntemi, büyük Türk tıp adamı Prof Gazi Yaşargil’in dünya tıbbına kazandırdığı bir yöntemdir. 

Halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen ve mikroskop altında yapılan bu ameliyatlar ortalama 20 dakika sürmekte, hemen hemen sakat kalma, felç olma riski bulunmamaktadır. Hasta ameliyattan iki üç saat sonra ayağa kalkabilmekte aynı gün veya ertesi gün evine gidebilmektedir. 4-5 gün sonra da normal yaşamına dönebilir. 

Yürümede ve sırt üstü yatmada güçlük varsa…

Bel ağrılarının diğer önemli bir nedeni de omuriliğin geçtiği kanalın daralmasıdır. Bu omurların düz diziliminin bozulduğu bel kaymasında veya omurga kanalının içindeki yumuşak dokuların kireçlenme sonucu omurilik veya sinirlere bası yapması, tıptaki adıyla spinal stenoz sonrası görülür. 

Hastadaki belirgin şikayet yürümekte güçlüktür. Ayrıca her iki bacakta uyuşukluk, kramplar, yanmalar görülebilir. Hastalarda bel ve kalçadan başlayıp bacağa, ayağa yayılan ağrı olabilir. 

Bel omurilik kanalı daralması olan hastalar, sırt üstü yatmakta güçlük çekebilir. İleri dönemlerde bu hastalarda, öne eğilerek yürüme eğilimi ortaya çıkar. 

Ne zaman ameliyat gerekir?

Tedavisi, hastanın yürüme süresiyle belirlenir. Hasta 50-100 metre yürüdükten sonra durmak zorunda kalıyorsa ameliyat edilmeli, yarım saat veya daha fazla durmadan yürüyebiliyorsa fizik tedavi, ağrı tedavisi gibi yöntemler tercih edilmelidir. 

Önemli olan doğru teşhistir

Bel ağrısının en sık rastlanan sebepleri bel fıtığı, tıpta faset sendromu dediğimiz bel tutulması, bel kayması veya belde omuriliği sıkıştıran darlıklardır. Öte yandan kemik erimesi sonucu vücuttaki kemikler zayıflar. 

Bu durum da ani gelişen bel ağrılarını meydana getirebilir. 

İyi veya kötü huylu tümörler de bel ağrısına sebebiyet verebilir. 

Prostat ve meme kanseri kemikler metastaz yaparak, bele sıçrayıp bel ağrısı yapabilir. 

Böbrek enfeksiyonu, safra kesesi iltihabı, şeker hastalarında sinir yıpranmasına bağlı olarak oluşan nöropatiler de bel ağrısına neden olur.

Dolayısıyla bel ağrısında önemli olan doğru teşhis konulması ve ona göre doğru tedavinin düzenlenmesidir.

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Şekerli kahve içenler dikkat! Korkutan ölüm riski detayı

Bilim insanlarının yaptığı son araştırma kahvenin yeni boyutlarını gözler önüne serdi. Kahve tiryakilerini ilgilendiren önemli detay ortaya çıktı. ABD’de Tufts Üniversitesi’ne bağlı Geral...

Sıcak çarpması kapıda: Vücudunuz alarm veriyor

Yüksek sıcaklıklar ve yetersiz sıvı alımı, yaz aylarında güneş çarpması riskini artırıyor. Doç. Dr. Veysel Kıdır, sıvı kaybının hayati sonuçlara yol açabileceğini belirtti.İç Hastalıkları...


Hap mı, bitki mi? Ne işe yarıyor, ne zararlı?

Uykusuzluğa karşı çare olarak görülen her ürün güvenli değildir. İlaçlar, çaylar, takviyeler… Peki hangisi gerçekten işe yarıyor? 50 yaş üstünde uyku destek ürünleri bilinçsizce kullanılı...

Akciğer kanseri neden hâlâ bu kadar ölümcül?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Şen, akciğer kanserinin her yıl yaklaşık 2 milyon kişinin ölümüne yol açtığını belirterek erken teşhisin önemine dikkat çekti. Dr. Şen, özellikle siga...


Beyin sisi, alzheimer değildir!

Kelimeleri bulamıyor, dalıp gidiyor, ne okuyorsan aklında tutamıyorsan bu bir hastalık olmayabilir ama ihmal de edilmemeli. Beyin sisi tıpkı Alzheimer ya da bunama gibi hissettirse de geç...

Kalbinizde plastik olabilir mi? Uzmanından kritik açıklama

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, mikroplastiklerin yalnızca sindirim sistemini değil; kalp, beyin ve böbrekleri de tehdit ettiğini belirtti. Mikroplastiklerin vücutta iltihap ol...


35 yaş üstündeyseniz belirtiler erken başlıyor

Kadınların hayatında önemli bir dönüm noktası olan menopoz, her bireyde farklı belirtilerle ortaya çıkabilir. Ancak bazı sinyaller, bu sürecin daha zorlu geçebileceğine işaret eder. İşte ...

15 dakikalık egzersiz bel çevresini de inceltiyor

Alabama Üniversitesi’nden Dr. Elroy Aguiar, her ana öğünden sonra yapılacak yalnızca 15 dakikalık tempolu bir yürüyüşün, kan şekeri ve tansiyon kontrolünde anında etki gösterdiğini, uzun ...


Alzheimer’ın son perdesi: Hastalık evre evre nasıl ilerler?

Alzheimer’ın başlangıcı unutkanlık olabilir ama sonu çoğu zaman kendi adını, yüzünü, hayatını hatırlamamaktır. Bu bir bireysel çöküş değil, tüm ailenin sınavıdır. Erken evrede telefon kay...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Sinem Kobal'dan romantik paylaşım... 'İyi ki doğdun sevgilim'

Sinem Kobal, kendisi gibi oyuncu eşi Kenan İmirzalıoğlu'nun doğum gününü sosyal medya hesabından paylaştığı romantik karelerle kutladı. Oyuncu Sinem Kobal 2016 yılında meslektaşı Kenan İm...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Şekerli kahve içenler dikkat! Korkutan ölüm riski detayı

Bilim insanlarının yaptığı son araştırma kahvenin yeni boyutlarını gözler önüne serdi. Kahve tiryakilerini ilgilendiren önemli detay ortaya çıktı. ABD’de Tufts Üniversitesi’ne bağlı Gerald J. ve Dorothy R. Friedman Beslenme Bilimi ve Politikası Okulu tarafından yürütülen yeni bir araştırma, kahve tüketiminin ölüm riskiyle olan bağlantısının, içine eklenen şeker ve doymuş yağ miktarına göre değişiklik gösterdiğini ortaya koydu.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR