Yukarı
389336

Kadınlar 47’sinde anne olabilecek

09 Ekim 2023 09:15

PRP, kök hücre, mitokondri nakli ve eksozom yöntemleriyle kadın kısırlığında yüz güldürücü sonuçlar elde ettiklerini belirten Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, ‘Yaptığımız çalışmalarla yumurtaları çoğaltıp, gençleştirmeyi hedefliyoruz. Bu sayede kadınlar artık 46-47 yaşında da anne olabilecek’’ müjdesini verdi.

Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği'nin (TÜBİD) 2. Ulusal Kongresi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) gerçekleştirildi. Uzman isimlerin katıldığı kongrede Tüp bebek ve infertilite alanındaki gelişmeler ele alındı. TÜBİD Genel Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran ve bu alanda Dünya'da ilk kez uygulanan yeni yöntemleri şöyle anlattı:

İnfertilite konusunda birinci amacımız, yumurta sayısını artırmak, ikinci amacımız ise yumurtaları gençleştirerek, daha ileri yaştaki kadınlarımızı anne yapabilmek. Eskiden 43'ten sonra pek fazla bir gebelik görmüyorduk. Son 5 yıldır PRP yöntemini kullanıyoruz. 4 yıl önce kök hücreyle ilgili çalışmalara başladık. Son 7-8 aydır da ‘eksozom' yöntemi üzerinde çalışıyoruz ve yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz. Yakın bir gelecekte eksozom güçlü bir tedavi seçeneği olarak günlük hayatımıza girecek. Yani 46-47 yaşında annelik şansı artacak. Tabii bütün bu işlemlerin doğru yerlerden alınan örneklerle yapılması gerekir. PRP ve eksozomlar kişinin kendi kanından elde edilmelidir. Yine kadının kendi kemik iliğinden elde edilen kök hücrelerle yumurtalıklara enjeksiyon işlemi yapılmalıdır. Yani yumurtalıklarda farklı bir kişiye ait DNA yapılarının kullanılmaması lazım.

YUMURTALARA ‘GÜÇ' DOPİNGİ

Yaşla birlikte en önemli nokta yumurtanın enerjisini kaybetmesidir. Bir kadının 46-47 yaşında çok sayıda yumurtası olabilir ama yumurtanın gücü, enerjisi yetmiyor. Tüp bebek tedavisinde ancak olgun yumurtalarla işlem yapabilirsiniz. Prof. Dr. Ercüment Ovalı ile olgunlaşmamış yumurtaların kullanılabilir hale gelmesi için mitokondri nakli üzerine bir çalışma yapıyoruz. Biliyoruz ki mitokondri, hücrelerin enerji kaynağıdır. Mitokondri nakli, hastanın kendi yumurtalıklarından biyopsi alınarak yapılıyor. Ancak biz, bu yöntemi daha da kolaylaştırarak, mitokondrileri kişinin kendi kanındaki hücreleri tarayıp, elde ettik. Proje ile mitokondrileri demir bilye yöntemiyle elde edip, bunların olgunlaşmamış yumurtaların içine girmesini, o yumurtaların da olgunlaşmasını sağlayıp, tüp bebek tedavisinde kullanılabilmesini amaçlıyoruz.

EKSOZOM İLE BAŞARI ARTACAK

ABD'de Stanford Üniversitesi'nde çalışan Prof. Dr. Utkan Demirci'nin geliştirdiği yöntemle yine Dünya'da bir ilke imza attık. Hücrelerin binde biri boyutunda olan eksozomlar hücrelerin tamamen birbirleriyle haberleşmek için kullandıkları bir mektup, elektronik posta gibi düşünülebilir. Bu çok küçük haberci kesecikleri etki ettikleri hücrenin fonksiyonlarını güçlendirmekte ve o hücreyi onarabilmektedir. Daha önce kandan doğrudan elde edilemeyen bu haberci kesecikler Demirci'nin geliştirdiği özel bir cihazla yüksek basınç altında kandan alınıp, süzülüp, elde edilebilir hale geldi. Bu yöntemle yumurtalar gençleştirip, kuvvetlendirilebiliyor.

‘PRP hastaların yüzde 30-40'ında başarı sağlıyor'

Yale Üniversitesi Tüp Bebek ve Üreme Sağlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emre Seli de toplantıda, infertilite dünyası araştırmacılarının, yaşı ilerlemiş hastalara yeni seçenekler sunmaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi: Dünyada ilk defa yapılan PRP işleminin, yumurtalara moleküler düzeyde olumlu etki gösterdiğini tespit ettik. Bilim dünyası çok açık bir şekilde gördü ki, PRP verildiği zaman yumurtanın enerji hücrelerinin birbirine temasında, hücrelerin sağlıklı bölünmesini düzenleyen sistemlerde artış oluyor.”

Emre Seli

Seli, 2 yıllık süren bir projede 90 hastada uygulanan PRP sonrası “PRP hücreyi değiştirdi mi?” sorusunun cevabını da şöyle verdi: “Evet değiştirdi. Hatta bazı bölümleri 3-5 kat değiştirdi. 3 ayrı analizden geçirildi. Üçünde de aynı model işlendi. PRP hastaların yüzde 30-40'ında başarılı oluyor. Biz hastadan alınan örnekle bir ilaç değil bir süspansiyon yapıyoruz. İlaç standarttır. Ama süspansiyon herkese göre farklıdır. Kimilerinde az faktör olduğu için yumurtalarına az etki ediyor. Kiminin ki çok kuvvetli verildiğinde kendiliğinden gebe kalıyor. Biz içindeki faktörleri saptayıp, süspansiyonla ‘ne verildiği-nasıl sonuç vereceği' öngörüsü ile başarının yüzde 30'lardan yüzde 80'e çıkacağını düşünüyoruz.”

‘Çöpe giden yumurtalar sonunda işe yarayacak'

Prof. Dr. Ercüment Ovalı ise Prof. Dr. Bülent Tıraş'ın ‘Mitokondri transplantasyonu için ne yapabiliriz?' talebi üzerine çalışmalara başladıklarını belirterek, şu açıklamayı yaptı:

Ercüment Ovalı

Yumurta hücreleri toplandığında işe yaramayan grup çöpe atılıyordu. Biz bir süredir ‘Tüp bebek tedavisi için bu yumurtaları nasıl olgunlaştırabiliriz' cevabında yoğunlaştık ve mitokondri naklini gerçekleştirdik. Dünya'da ilk kez kişinin kendi kanından demir bilye sistemiyle kısa sürede yüzde 99,9 mitokondri elde edebiliyoruz. Üstelik ‘pinositoz' dediğimiz yöntemle mitokondrinin zor ve zahmetli bir iş olan enjeksiyon yöntemi yerine mıknatıs yöntemiyle kendiliğinden yumurta hücresi içine girmesini sağlıyoruz. Böylelikle eskiden işe yaramıyor diye çöpe giden yumurtaların olgunlaşmasını sağlıyoruz.''

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Sıcak çarpması kapıda: Vücudunuz alarm veriyor

Yüksek sıcaklıklar ve yetersiz sıvı alımı, yaz aylarında güneş çarpması riskini artırıyor. Doç. Dr. Veysel Kıdır, sıvı kaybının hayati sonuçlara yol açabileceğini belirtti.İç Hastalıkları...

Hap mı, bitki mi? Ne işe yarıyor, ne zararlı?

Uykusuzluğa karşı çare olarak görülen her ürün güvenli değildir. İlaçlar, çaylar, takviyeler… Peki hangisi gerçekten işe yarıyor? 50 yaş üstünde uyku destek ürünleri bilinçsizce kullanılı...


Akciğer kanseri neden hâlâ bu kadar ölümcül?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Şen, akciğer kanserinin her yıl yaklaşık 2 milyon kişinin ölümüne yol açtığını belirterek erken teşhisin önemine dikkat çekti. Dr. Şen, özellikle siga...

Beyin sisi, alzheimer değildir!

Kelimeleri bulamıyor, dalıp gidiyor, ne okuyorsan aklında tutamıyorsan bu bir hastalık olmayabilir ama ihmal de edilmemeli. Beyin sisi tıpkı Alzheimer ya da bunama gibi hissettirse de geç...


Kalbinizde plastik olabilir mi? Uzmanından kritik açıklama

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, mikroplastiklerin yalnızca sindirim sistemini değil; kalp, beyin ve böbrekleri de tehdit ettiğini belirtti. Mikroplastiklerin vücutta iltihap ol...

35 yaş üstündeyseniz belirtiler erken başlıyor

Kadınların hayatında önemli bir dönüm noktası olan menopoz, her bireyde farklı belirtilerle ortaya çıkabilir. Ancak bazı sinyaller, bu sürecin daha zorlu geçebileceğine işaret eder. İşte ...


15 dakikalık egzersiz bel çevresini de inceltiyor

Alabama Üniversitesi’nden Dr. Elroy Aguiar, her ana öğünden sonra yapılacak yalnızca 15 dakikalık tempolu bir yürüyüşün, kan şekeri ve tansiyon kontrolünde anında etki gösterdiğini, uzun ...

Alzheimer’ın son perdesi: Hastalık evre evre nasıl ilerler?

Alzheimer’ın başlangıcı unutkanlık olabilir ama sonu çoğu zaman kendi adını, yüzünü, hayatını hatırlamamaktır. Bu bir bireysel çöküş değil, tüm ailenin sınavıdır. Erken evrede telefon kay...


Her evde kullanılıyor ama ömrü kısaltıyor

Yeni bilimsel araştırmalar, evde mikrodalga fırınlarında pişirilen bazı yemekler insan ömrünü kısaltıyor. Brezilya'daki  Oswaldo Cruz Vakfı tarafından yürütülen araştırmaya göre, protein ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Elçin Sangu hakkında suç duyurusu

Oyuncu Elçin Sangu ile daha önce davalık olduğu mimarlık şirketinin sahibi Abdullah Celal Erol arasında sular durulmuyor. Oyuncu Elçin Sangu 2023 yılında sevgilisi Yunus Özdiken aracılığı...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sıcak çarpması kapıda: Vücudunuz alarm veriyor

Yüksek sıcaklıklar ve yetersiz sıvı alımı, yaz aylarında güneş çarpması riskini artırıyor. Doç. Dr. Veysel Kıdır, sıvı kaybının hayati sonuçlara yol açabileceğini belirtti.İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Veysel Kıdır, insan vücudunun yaklaşık yüzde 60'ının sudan oluştuğunu ve özellikle yaz sıcaklarında bu dengenin korunmasının sağlık açısından zorunlu olduğunu belirtti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR