Alternatif tıp kanserde işe yaramıyor

Yapılan araştırmalar, "alternatif ve tamamlayıcı tıp" yöntemlerinin kanserde işe yaramadığını ve hatta zarar verdiğini ortaya koyuyor.

Kanser hastalarının “alternatif ve tamamlayıcı tıp” yöntemlerini sık kullandıkları biliniyor. Bunların başında bitkisel ürünler, vitaminler, mineraller, probiyotikler ve akupunktur geliyor.

Bunlar eğer modern tıbbın yerine kullanılıyorlarsa “alternatif tıp”tan, modern tıpla birlikte kullanılıyorlarsa “tamamlayıcı tıp”tan söz ediliyor.

“Alternatif-tamamlayıcı tıbbın” esas tercih edilme nedeni hastaların modern tıp uygulamalarından memnuniyetsizliği değil. Kendi düşünceleri, inançları, hayata bakış tarzları...

Bu ürünlerin doğal ve zararsız oldukları kanısı son derece yaygın. “Alternatif-tamamlayıcı tıbbı” destekleyen siyasi ve ticari çevreler de zaten bu yönde propaganda yapıyorlar. Ticari çevreler buradan para kazanıyor. Muhafazakar ideoloji ise modernliğe saldırıyı bu zemin üzerinden gerçekleştiriyor.

Elimizdeki araştırmalar konuya açıklık getiriyor

Bundan birkaç on yıl önce bu konuda çok az kontrollü araştırma vardı. Artık durum değişti. Elimizde “alternatif-tamamlayıcı tıp” uygulama ve ürünlerinin etkinliği ve zararları, yan etkileri konusunda bilgi veren zengin bir veri tabanı mevcut. 

Önemlilerini sıralayalım:

1- Johnson’un ABD Ulusal Kanser veri tabanını kullanarak yaptığı ve geçen ay yayımlanan araştırma, modern tedavi yöntemleri yerine “alternatif” yöntemlerin kullanılmasının akciğer, prostat, meme ve kolorektal kanserlerde yaşam süresini kısalttığını gösterdi.

2- Chang 2006’da meme kanserinde esas olarak “alternatif tedavi”nin kullanılmasının yaşam süresini kısalttığını ve kanserin tekrarlama riskini artırdığını gösterdi.

3- Gerber ve arkadaşları 2006’da meme kanserinde “alternatif tedavi”lerin hiçbir yararının olmadığını çok kapsamlı bir gözden geçirme araştırmasıyla gösterdiler.

4- Han 2011’de meme kanserinde “alternatif tedavi”nin ilk seçenek olarak kullanılmasının hastalığın ilerlemesine neden olduğunu, tekrarlama ve ölüm riskini artırdığını buldu. Sonuçlar özellikle cerrahi tedavinin geciktirildiği ya da hiç uygulanmadığı durumlarda daha belirgindi.

5- Saquib 2012’de meme kanserinde herhangi bir modern tedavi almayanlarda ölüm riskinin arttığını ve besin takviyelerinin ya da “alternatif tedavi”lerin bu durumu değiştirmediğini ortaya koydu.

6- Joseph 2012’de standart modern tedaviyi kesen meme kanserli kadınların sağ kalım süresinin belirgin derecede kısaldığını kanıtladı. Bu kadınların yüzde 57’si ilk seçenek olarak “alternatif tedavi”leri tercih etmişti.

7- Kore’de, Malezya’da, Norveç’te, ABD’de değişik kanser türleriyle ilgili olarak yapılan çok sayıda araştırma, “alternatif ve tamamlayıcı tedavi”lerin; yaşam kalitesi, kanserin kötü seyri ya da sağ kalım süresi üzerinde hiçbir olumlu etkisinin olmadığını, hatta sağ kalım süresini kısalttığını ortaya çıkardı.

(sOL)