Yukarı
189720

Atalarımızdan miras kalan virüs

04 Ekim 2017 09:44

Atalarımız, biz henüz insana evrilmeden önce günümüzde oldukça yaygın bir enfeksiyon olan, Herpes’e yakalanmışlardı! Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 50 yaşın altındaki yetişkinlerin üçte ikisinin, ağız çevresinde etkin olan Herpes virüsü ile enfekte olduğunu, altı kişiden birindeyse genital (üreme organları çevresindeki) Herpes virüsünün bulunduğunu tahmin ediyor.

Öte yandan, cinsimizin erken üyeleri ile daha uzak bir primat akraba arasında bir karşılaşma yaşanmasaydı, Herpes’in cinsel versiyonundan kaçınmamız mümkün olabilirdi.

Genital uçukların sorumlusu, Paranthropus Boisei adıyla bilinen bir primat. Bu primatın dişleri o kadar büyük ki “Fındıkkıran Adam” takma adıyla da anılıyor. Bu gerçeği, Herpes’in kökeni konusunda araştırma yapan, virolog ve antropologlardan oluşan bir ekip keşfetti.

Ekibin istatistiksel dedektiflik çalışmaları, coğrafi bağlantıları ve fosilleri içeren kanıtlarıyla birlikte pazar günü “Virus Evolution” adlı dergide yayınlandı.

HERPES’İN YÜZLERCE TÜRÜ VAR

Herpes virüsleri eski oldukları oranda çeşitlidir de; tespit edilmiş 100’den fazla Herpes türü var. Bunlardan özellikle 8 tür virüs, sürekli olarak insanlara bulaşarak su çiçeği ve mononükleoz gibi hastalıklara neden oluyor.

Genel olarak Herpes olarak adlandırdığımız şey; iki çeşit iyileştirilemeyen tür olan Herpes Simpleks Virüs / HSV-1 ve HSV-2’dir. Beslenme yollarında rastlanan ağız kuruluğu, hemen hemen her zaman HSV-1’den kaynaklanır. HSV-2 ise tipik olarak cinsel yollarla bulaşır.

En yakın yaşayan akrabalarımız olan goriller ve şempanzelerde de Herpes Simpleks enfeksiyonlarına rastlanıyor. İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nden bir virüs uzmanı olan Charlotte Houldcroft, “Diğer her primat türü yalnızca Herpes Simpleks virüsü taşıyor” diyor.

Houldcroft ve meslektaşları, iki primatın (Paranthropus Boisei ve Homo Erectus) uzun süre önce gerçekleşen karşılaşmasında hikayenin neden farklı sonuçlara yol açtığını açıklıyorlar.

Bilim insanları daha önce Herpes’in gen haritasını incelemiş ve viral soy ağacı ortaya çıkarmıştı. Ağız çevresinde görülen Herpes, HSV-1, Washington Post’un 2014’te bildirdiği üzere insanlar ve şempanzelerin birbirinden ayrıldığı 6 milyon yıl öncesinden beri hayatımızdaydı.

Araştırmacılar, yeni çalışmalarında HSV-2’nin şempanze atalarımızdan insan soyuna 1.4 milyon yıl önce bulaşmış olması gerektiğini keşfettiler.

Houldcroft ve meslektaşları, primat türlerini olası bulaşma yollarıyla ilişkilendirmek için “Bayes Ağı” adı verilen istatistiksel bir model kullandı.

YANLIŞ YER, YANLIŞ ZAMAN…

Araştırma yazarları, tarih öncesi 30 tür içinden olası zanlıları yarım düzineye kadar indirdi. Olası ilk antik hasta, paleontolojik zaman ve coğrafi mekanı bir insan atası ile paylaşıyor olmalıydı.

Houldcroft “Neredeyse bir cinayete ilişkin sırları çözmek gibiydi: Kimlerin sebep ve fırsatı vardı, doğru zamanda ve doğru yerde olan kimdi? Bunları araştırdık” diyor. Modelin kullandığı olası senaryoda, Paranthropus Boisei, Homo Erectus adlı bir insan atasına virüsü bulaştırıyor. San Diego’daki Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bulaşıcı hastalık araştırmaları yapan ve evrimsel biyolog olan Joel Wertheim araştırma hakkında “Tarih yazıyorlar” ifadesini kullanıyor.

2014 Herpes genom incelemesini gerçekleştiren ekibin bir parçası olan Wertheim, bu yeni araştırmaya dahil olmamış. Son çalışmayı ise “Bu, atalarımız olan türlere ait coğrafi ve dokusal bir çalışma” sözleriyle değerlendiriyor.

Temel etken, vücut sıvılarının birbirine bulaşması. Houldcroft, “İstediğiniz her türlü korkunç spekülasyonu yapabilirsiniz; zira (nasıl bulaştığından) emin olamıyoruz” sözlerine, ‘ancak cevabın şiddet içerdiğine inandığını’ da ekliyor.

Belki atamız, Paranthropus Boisei’yi öldürüp yemişti. Yahut Homo Erectus, Paranthropus Boisei’nin cesediyle beslendi. Belki de Fındıkkıran Adam, kendisine saldıran bir Homo Erectus’u ısırmıştı.

Wertheim, “Şiddet içeren bir karşılaşma ve beslenme sırasında bulaşmış olabileceği fikri, modern şempanze kaynaklı virüslerin insanlara bulaşma şekline oldukça benziyor” diyor.

Şempanze atalarını parçalayan o insanlar, bulaşıcı HIV virüsüne maruz kalan ilk insanlardı.

BAZI CEVAPLANMAMIŞ SORULAR

Smithsonian Üniversitesi İnsan’ın Kökenleri Programı’nda paleoantropolog olan Rick Potts, bu senaryonun akla yatkın olduğunu söylüyor. Kanıtların, türlerin 2 milyon ve 1.5 milyon yıl önce karşılaşmış olduğunu kesin biçimde gösterdiğini söylüyor.

Arkeologlar, Homo Erectus tarafından yapılan araçlarla Paranthropus Boisei fosillerini aynı bölgede bulmuştu.

Ancak Potts, ‘Homo Erectus’un Paranthropus gibi bir primatın taşıdığı HSV-2 virüsüne yakalanması olasılığına tamamen ikna olmadığını’ da belirtiyor.

“Paranthropus Boisei, atası olan şempanzeden bu virüsü kaptığı halde neden Homo Erectus’ta öyle olmadı?” diyerek şüphesini ifade ediyor.

HSV-2, “Homo” (insansı) türüne geçmeden önce, Paranthropus Boisei’de kuluçkalandıysa ve genital dokuları tercih ediyorsa, bu çalışmanın cevaplayamadığı başka soruların da olduğu söylenebilir. Houghcroft, “Bu konu, viroloji uzmanlarının hâlâ cevap bulmak için üzerinde çalıştıkları nokta” diyor.

İlkel virüslerin gelişmeye devam ettiğini ise Wertheim, “Virüsler sürekli olarak diğer türlerden insanlara, özellikle de diğer maymun türlerinden bize bulaşmaya devam edecek” sözleriyle açıklıyor.

“Bu eski patojenlerin (hastalık yayıcılar) nereden geldiğini ve insanların vücuduna nasıl girdiklerini anlamak, gelecekteki olası salgın hastalıkların nerelerde ortaya çıkacağını anlamamıza yardımcı olabilir.” (Ben Guarino)

Yazının orijinali Science Alert‘te yayınlanmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Dünya yeni bir krizle karşı karşıya!

Dünya Sağlık Örgütü, toprağa ve havaya karışan Coccidioides cinsine ait mantar sporlarının hem bağışıklık sistemi zayıf hem de sağlıklı bireylerde yaygın koksidioidomikozis enfeksiyonları...

40 yaşında yaptığınız bu 4 şey 60 yaşında bunamaya yol açıyor!

Bilim insanları, 40–50 yaş arasında sıklıkla ihmal edilen kronik uyku eksikliği, sosyal izolasyon, kontrolsüz stres ve hareketsizliğin, 60 yaş ve sonrasında demans da dahil olmak üzere nö...


Öksürük sesinden hastalık tanısı koyulabilecek

Hitit Üniversitesi'nde farklı uzmanlık alanlarından akademisyenler, öksürük sesinden 6 hastalığın yanı sıra sağlıklı öksürüğü de teşhis edebilen yapay zeka destekli yazılım geliştirdi. Ün...

Çocuğunuz ekran başında dakikalarca oturuyorsa...

Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Nevzat Aykut Bayrak, çocuklarda kabızlık şikayetlerinin arttığını belirtti. Ekran başında geçirilen uzun saatler, hareketsizlik ve yanlış beslenme b...


Hücrelerin koruma kalkanı

Vücutta birçok biyolojik süreçte kritik rol oynayan ‘sistein’in hücresel düzeyde koruma sağlayan önemli bir amino asit olduğuna dikkat çeken Demet Erciyes ‘’Bu bileşiğin bağışıklık sistem...

Baş ağrısının yeri, nedenini ele veriyor

Baş ağrısı nedeninin başladığı bölgeye göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Derya Uludüz, “Üstelik vücudun bir tür uyarı sinyali olan bu ağrıyı tanımak bazen hayat kurtarır’’ dedi. Baş ağr...


Kilo veremiyorsanız sebebi ruh haliniz olabilir!

Obezitenin arkasındaki görünmeyen nedenleri hiç düşündünüz mü? Ruh Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yılbaş, yeme bozuklukları ve ruhsal çöküntülerin kilo artışına nasıl zemin hazırladığ...

Vücudunuzdaki küçük bir ben hayatınızı değiştirebilir!

Ciltteki benlerdeki şekil değişiklikleri, iyileşmeyen yaralar ve renk farklılıkları cilt kanserinin erken belirtileri olabilir. Dermatolog Doç. Dr. Alev Eken, düzenli cilt kontrollerinin ...


Obezitenin gizli tehlikesi ortaya çıktı

Alzheimer hastalığı sadece genetik olmadığı ortaya çıktı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, beslenme düzenindeki bozuklukların beyin sağlığını nasıl tehdit ettiğini çarpıcı şekilde anlattı. Prof. ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ünlü Şarkıcı Şimal Hayatını Kaybetti

Uzun yıllar kanserle mücadele eden ünlü şarkıcı Şimal 39 yaşında hayatını kaybetti. Şarkıcı Şimal (Şimal Gülen), uzun süredir mücadele ettiği hastalığa yenik düştü. 2022 yılında meme kans...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Dünya yeni bir krizle karşı karşıya!

Dünya Sağlık Örgütü, toprağa ve havaya karışan Coccidioides cinsine ait mantar sporlarının hem bağışıklık sistemi zayıf hem de sağlıklı bireylerde yaygın koksidioidomikozis enfeksiyonlarına yol açarak küresel bir halk sağlığı krizine dönüşebileceği uyarısını yaptı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR