“Türkiye şişmanlıyor”

Ege Üniversitesi’nde düzenlenen bir panelde konuşan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi  Doç. Dr. Meltem Seziş Demirci, “Obezite, çocukluk ve erişkin çağında böbrek hasarı için bir risk faktörüdür. Obezite ile ilişkili böbrek hastalıklarında; insülin direnci, hiperfiltrasyon, karaciğer yağlanması, damar tıkanıklığı gibi hastalıklar ortaya çıkmaktadır” dedi.

Tüm dünyada mart ayının ikinci perşembe günü Dünya Böbrek Günü olarak kutlanıyor. Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı tarafından  ‘Böbrek Hastalıkları ve Obezite’ konulu panel düzenlendi. Programın açılışında  konuşan Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fisun Şenuzun Aykar, “Programın hepinize faydalı olmasını temenni ederek, düzenleme komitesindeki herkese teşekkür ediyorum” dedi.

EÜ Tıp Fakültesi Recep Egemen Amfisi’nde gerçekleştirilen panelin  moderatörlüğünü  Prof. Dr. Asiye Akyol ve Yrd. Doç. Dr. Figen Okçin yaptı.

“BÖBREK HASTALIKLARI TÜM DÜNYADA ARTIYOR”

Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayfer Karadakovan, “Böbrek hastalıkları tüm dünyada giderek artan önemli bir sağlık sorunu haline geldi. Böbrek hastalıklarının iyi tarafı ise sağlıklı yaşamla ve gerekli müdahalelerle önlenebilir olmasıdır. Ayrıca sağlık personelinin hastalık konusunda  bilinçli olmasıdır” dedi. Obezitenin böbrek hastalıklarını tetikleyen bir risk faktörü olduğunu belirten Prof. Dr. Karadakovan, “Obezitenin nasıl tedavi edileceğini, böbreklere ne gibi etkilerinin olduğunu anlatabilmek için bu yılın temasını ‘Obezite ve Böbrek’ olarak belirledik” diye konuştu.

“TÜRKİYE OBEZİTE SIRALAMASINDA 3. SIRADA”

Obezitenin epidemiyolojisi (görülme sıklığı) ve etiyolojisini (neden bilimi) anlatan Araştırma Görevlisi Hülya Kankaya, “Kadınlarda erkeklere oranla obezite görülme sıklığı daha yüksektir. Obezite, en fazla Amerika’da, en az ise Güneydoğu Asya’da görülmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2014 verilerine göre 2008 yılından bu yana Türkiye’deki obezite oranı yüzde 31.1 artış göstermiştir. 2013 yılında Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri içerisinde Türkiye obezite sıralamasında 3. sırada yer almıştır. Türkiye, kadınlardaki obezite sıklığının görülme oranı dünya ortalamalarına göre yüksektir” dedi. Araş. Gör. Kankaya; yaş, cinsiyet, kültür, genetik ve çevresel faktörlerin yanında yüksek doğum oranı ve fiziksel aktivitelerin azlığı, düşük gelir ve düşük eğitim düzeyi, diyabet ve hipertansiyonun da obeziteyi tetiklediğini belirtti.

BEDEN KİTLE ENDEKSİ

İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı  Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nazmiye Çıray Gündüzoğlu ise obezitenin tanımı ve sınıflandırmasını yaparak, “Obezite, vücut yağ miktarının sağlığı bozacak şekilde aşırı veya anormal birikmesidir. Fakat, kökenine bakıldığında şişmanlık, tarih boyunca çeşitli tanımlarla algılanmıştır. Yüzyıllar boyunca güçlülük, kudret, doğurganlık ve bereket terimleriyle adlandırılırken Sanayi Devrimi ile birlikte sağlıksızlık, hantallık ve tembellik göstergesi olarak kabul edilmeye başlandı. 20 yüzyıldan itibaren ise birçok sağlık problemine neden olan kronik bir hastalık olarak kabul edildi” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Gündüzoğlu, “Obezite; beden kitle indeksine, yağ dokusunun anatomik özelliklerine ve yağ dağılımına göre sınıflandırılır. Bel çevresi kadınlarda 88 santimetre, erkeklerde 102 santimetreden fazlaysa obezite teşhisi konmaktadır. Ülkemiz ve dünya gitgide şişmanlamaya devam etmektedir” diye konuştu.

“OBEZİTE, BÖBREK HASARI İÇİN BİR RİSK FAKTÖRÜ”

Doç. Dr. Meltem Seziş Demirci ise obezitenin böbrek üzerindeki etkilerinden söz ederek “Obezite, çocukluk ve erişkin çağında böbrek hasarı için bir risk faktörüdür. Obezite ile ilişkili böbrek hastalıklarında; insülin direnci, hiperfiltrasyon, karaciğer yağlanması, damar tıkanıklığı gibi hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Vücut kitle indeksi arttıkça, böbrek hasarı riski de artmaktadır. Böbrek hasarını belirlemede, bel çevresi ve bel-kalça oranı vücut kitle indeksine göre daha değerlidir. Obez kronik böbrek yetmezliği hastaları, son dönem böbrek yetmezliğine daha hızlı ilerler. Obezitenin tedavisi, bu hastalıkların hepsini düzeltir” diye konuştu.

Programın sonunda konuşmacılara Prof. Dr. Ayfer Karadakovan ve Prof. Dr. Aynur Türeyen tarafından “Teşekkür Belgesi” verildi.