Siz Siz Olun Ped’inizi Gizlemeyin

   TÜİK yani Türkiye İstatistik Kurumu, görevi resmi istatistikler yapmak. Her kamu kuruluşunun olduğu gibi bu kuruluşun da bir kanunu var. 10.11.2005 tarihli 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu bu kuruluşun işleyişini düzenliyor. Eminim birçoğunuzun içinden “Bize ne bu kanundan? Biz TÜİK’çi miyiz?”sorusu geçiyordur. Kanun TÜİK’in ancak içindeki bazı hükümler hepimizi ve özellikle de cebimizi !) ilgilendiriyor. 

   Kurum faydalı ve güzel, iyi de işler yapıyor ancak kurumun çalışmasının önemli ayaklarından biri de biz “vatandaşlar”. Kurum anket yapmak istediği bireylere bir mektup gönderip sorumluluğu hatırlatıyor ve daha sonra gelen anket görevlisine cevap vermediğiniz takdirde TÜİK Kanunu’nun 53 ve devam eden maddeleri gereğince “idari para cezası” ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Hani birçoğu okul harçlığını çıkartmaya çalışan öğrencilerden oluşan ve adeta yalvaran gözlerle sizinle anket yapmak isteyen anketörlere ters ters bakıp “vaktim yok”, “rahatsız etme” tarzında ifadelerle cevap vermeme hakkımızı (!) kullanıyoruz ya, işte TÜİK’in resmi görevlisine cevap vermek zorundasınız, hatta sorular ne kadar abuk sabuk olursa olsun…

   Bir süre önce Defne Samyeli’nin TÜİK anketine yanıt vermek istememesi üzerine idari para cezası aldığı basında yer almıştı. Samyeli konuyla ilgili olarak “Anket çok kapsamlı sorular içeriyor. Bazı sorular özel hayatın gizliliğini ihlal edecek boyutta, pedime kadar her şeyi sordular…” diye açıklamada bulundu. Evet doğru duydunuz “ped”. Gerçi Cumhurbaşkanının kaç çocuk yapmamıza, doğum kontrole ve küretaja kadar birçok konuda “talimat” verdiği bir zamanda kadınlarımızın hangi pedi kullandığını sorulması beni çok da şaşırtmadı.  

   Son olarak bir Bursa’da yaşayan Muş’lu bir aileye 1.055,00 TL. para cezası kesildi. TÜİK’in mektubunu okuma yazması olmadığından okuyamayan ve eşine vermeyi de ihmal eden kadın daha sonra eve gelen görevlinin belki de hayatında ilk kez duyduğu anket sözünü ANTEN diye anlamış ve antende sorun olmadığını söyleyerek kapıyı açmamış ve anketi cevaplamayınca da ceza ile karşı karşıya kalmış. Tam bir Türkiye komedisi. Gerek televizyonlarda, gerekse yazılı basında ve hatta bizzat Emniyet Müdürlüğü tarafından telefonlarımıza gönderilen mesajlara kadar ortalıkta dolandırıcı veya kötü niyetli insanların olabileceği bilgisi verilerek yabancılara kapı açılmaması gerektiği uyarısı yapılırken bırakın okuma yazmayı doğru düzgün Türkçe bile konuşamayan kadına verilen ceza trajikomiktir.

   Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda sanıkların bile “susma” yani cevap vermeme hakkı yasayla teminat altına alınmışken Devletin istatistik kurumuna cevap vermemenin para cezası ile cezalandırılmasını anlamak mümkün değil.

   Sizler de Defne Samyeli gibi pedinizin markasını gizleyip cezaya razı olur musunuz bilmem ama yasadaki ceza ortadan kaldırılıncaya kadar TÜİK bana anket yaparsa donumun rengini bile gizleyeceğimi sanmam…