İnsan ve Kitap
25 Nisan, 201520. İzmir Kitap Fuarı yayınevleri ve sivil toplum kuruluşlarının katılımında, söyleşiler, şiir dinletileri, panelleri, imza günleri ve çocuk etkinlikleriyle birlikte düzenlenen kültür faaliyetleriyle Kültürpark Fuar alanında kitapseverleri buluşturuyor.
İzmir Kitap Fuarı hatıralarımızda yer alacak çok sayıda faaliyeti içeriyor.
Yayıncılık sektörünün dinamik yapısıyla gelişen ekonomik faaliyet alanının da artışı üretilen kitap adedi ile birlikte pazarın büyümesini sağlıyor.
Kitapsever olan ben, okuma tutkumla üç gün boyunca ziyaret ettiğim fuardaki gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Her standa, her kitaba, her söyleme, her düşünceye, her emekçinin üretimine ve üreticisine dokunmak/tanışma fırsatı bulmak çok keyifliydi.
Fuarın hafta sonu ziyaretçisi ile hafta arası ziyaretçileri yoğunluk açısından farklıydı. Yinede kalabalık bir ziyaretçi akınına uğrayan fuarda kitapseverleri görmekten mutlu oldum. Her yaştan kitapsever stantlardaki kitapları inceliyor, popüler(!) yazarların imzasını alabilmek için sıra bekliyordu! Aileler çocuklarıyla beraber kitap seçiyordu.
Rengârenk cıvıl cıvıl hollerden yükselen etkinlik duyurularındaki sunucunun enteresan yaratıcı anons metinleri eminim kitap fuarı ziyaretçilerinin ilgisini çekmiştir.
Yayınevlerinin ne kadar kitap satışı yaptıkları sonucunu fuar bitiminde istatiksel verilerinden alacağız.
Fuarda kitap alanlar olduğu gibi, almayanlar/alamayanlar da vardı!
Kimi belki ziyaret etmek için geldi, kimide kitaplara bakıp alamadığı için iç çekerek dolaştı…
“Kitap okuma alışkanlığı olmayanlar ve kitap alamayanlar!” var ülkemizde!
Herkesin kitap alamadığı ve okuma alışkanlığı kazanamadığı ülkemizde TÜİK, okuma oranlarıyla ilgili raporunda Türkiye’nin kitap okumada dünya ülkeleri arasında 86. sırada yer aldığını belirtti.
Kitap okumak aile kültürüdür. Ailede kitap okuyan varsa devamı gelir. Ben bu alışkanlığı Babam sayesinde edindim. Okuyacağım tüm kitapları yaş dönemime göre seçer ve okuduktan sonra yorumlayarak anlatmamı isterdi. Bende çocuklarıma öğrettim… Çocuklarına kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışan Türkiye’de kaç aile var?
Okuma tutkusu, insan ve kitap birlikteliğinde birbirini bütünleyerek, yaşamı yeniden keşfetme fırsatı yakalayacağı ayrıcalıklı anlar yaratır.
Okumak öyle bir tutkudur ki Victor HUGO ''Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez .'' der.
*****
Almanya'da kişi başına 1.3 kitap düşerken, kitap okumayan Türkiye gerçeğinde 5 kişiye 1 kitap düşüyor!
Almanya'da 7500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşerken Türkiye'de 68 bin 500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşüyor.
Almanya'da halk kütüphanelerinde toplam 104 milyon kitap varken bizde toplam 13 milyon kitap var. Almanya'da halk kütüphanesi başına düşen kitap sayısı 25 bin iken Türkiye'de 6 bin. AB ortalaması 16 bin.
Gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık kitap alımı, ortalama 100 ABD doları, Türkiye'de ise bu rakam 10 ABD dolarının altındadır.
Ve sonuç olarak, Türkiye'de her 100 kişiden sadece 4,5 kişi kitap okuyor.
Esasen gelişen toplumlar için daha fazla yasa gerekmediği, daha fazla bilgi ve eğitim gerektiği üzerinde toplum bilimciler mutabakata varırken, siyasetçiler bilgi ve eğitim konusunda din temelli ideolojik aygıtlarla ilerlemeyi seçmiştir.
Bence biz neden okumamız gerektiğini bile bilmiyoruz.
Teknolojiye kendimizi kaptırmışız hayata internet penceresinden bakıyoruz.
Sadece insan olmak için;
Günde bir gazete, Haftada bir dergi, Ayda bir kitap yeterli!
Epiktetos der ki "Bir insana bildiğini zannettiği bir şeyi öğretemezsiniz"...
Her şeyi bildiğini zanneden insanlardan oluşan bir toplumun tabi ki kitap okumaya da ihtiyacı yoktur…
Kitap, insana insanı öğretir.
Haydi KİTAP FUARINA, bugün son gün kaçırmayın derim…
21. yüzyılda, bilgi çağında okumak, düşünmek, buna bağlı tartışmak, sorgulamak, eleştirmek ve bilim üretmek zorundayız.
Türk toplumunun dünya üzerinde yerini alması ancak gelişerek ve çağdaşlaşarak mümkün olacaktır.
OKU – DÜŞÜN- ARAŞTIR- SORGULA
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Sosyal medyada İmamoğlu’na destek yağdı: Elçin Sangu da profilini değiştirdi
Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabına Türkiye’den erişim engeli getirilmesinin ardından kamuoyunda büyük tepki oluştu; Mansur Yavaş, “Bu hesap artık İmamoğlu’nun sesi olacak” dedi, oyu...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her gün tüketiyorsanız fark etmeden karaciğerinizi bitiriyorsunuz!
Protein tozu kullanımı son yıllarda gençler arasında büyük bir hızla yayılıyor. Ancak uzmanlar, bilinçsiz tüketimin karaciğer yetmezliğinden böbrek hasarına, hatta ölüme kadar varan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.