Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Yiyin gari!

18 Nisan, 2015

Ayşe teyzenin patateslerine benzemez bu yiyişmek!

Tüm canlıların temel yaşam amacı birbirini yemek değil mi?

Büyük balığın, küçük balığı yutması, insanoğlunun doymak bilmez fıtratıyla eş değil mi?

Ha hayvan, ha insan, ha bitki!

Karmaşa, kavgalarıyla, arsız ve azgın insan egosunun tavan yaptığı, sentetik dünyanın raf ömrü giderek azalan, marka değeri bile olmayan homo sapiensleri…

Tırmanan gerginliklerle provokasyon pastasının provokatör dilimleriyle halkın gözünü korkutmak.

Sus-pus hali…

Gündem huzursuzluğa gebe…

Yiyişmenin krizinde aba altından sopayı sallayan hükümetin ikinci kol nazırının, “diğer partilere devlet idaresi verilmesi halinde onların 3 ayda ülkeyi batıracağını iddia ediyor!” olması…

Refahı, mutluluğu bize hap yapıp yutturmaya çalışanlar değil mi?

Çözüm isteyenler, bu şablonların dışına çıkmak için sorunu yaratana karşı mücadele etmek istiyor mu?

Yoksa al-gülüm-ver gülüm ilişkisiyle karizmatik kabadayının cinsel cazibesine dönüşen gücünü(!)  seyretmeye devam mı?

Elimize tutuşturulan resme bakarak avunurken(!), insanlığımızın son dönemecindeyiz artık…

“Biz olmaz isek yiyecek patates bile bulamazsınız” diyerek, korkuyu ecelle besliyorlar.

Bölünmüş parçalarda halk kayboldu…

Veriyor korkuyu, sıkıyor azot gazını raf ömrün uzuyor, mış gibi yaşamaya devam…

Parçalarda kaybolup dururuz gayri!

Bütünü göremeden ölüp gideriz gayri…

Toplumsal dönüşümü refah ve huzurla tamamlayamadan, kaynaklarını koruyamadan sürekli nüfus artışının girdabına girdik.

Dünya insanı, demokrasi zafiyeti peşinde koştururken bir gün gerçekten aç kalıp, birbirini yiyecek!

Teknoloji de, kapasite de, akıl da fikir de olsa sistemin belirlenmiş şekli ile hareket etmemizi sağlayan parçalarından biriyiz.

Küresel ölçekteki güçlerin işlerini kolaylaştıran biz insanlar tahrip olan kaynaklarımızın farkına vardığımız zaman Ayşe teyzenin patates cipslerini de bulamayacağız!

Yapay cennete doğru yapılan yarışta rekabetin bitmesi mümkün mü?

Ruhunu terbiye edemeyen insan kendi ile olan sorununu halledebilir mi?

Görev tanımını birileri yapmış. Oynuyor…

İhbar var, diyorum…

“Ankara’yı parselleyip sattı” diyor… Yiyorlar birbirlerini!

İhbar var,  tık yok!

Yargıdan ses yok!

Hatta ekmeklerine yağ sürülüyor!

Mevcut hayattan vazgeçmektense, sorunun bir biçimde sürmesi isteniyor. Soruna yeni modüller ekleniyor. Çözüme direniliyor.

İsraf var diyor! 13 yıllık karneyi altın varakla süslüyor!

İhbar var diyorum, kimse duymuyor!

Orda kimse yok mu?



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Gülseren Budayıcıoğlu'ndan 'Kral Kaybederse' itirafı

Star TV’nin çok izlenen dizisi Kral Kaybederse, ikinci sezon onayını alarak yoluna devam etmeye hazırlanırken, dizinin uyarlandığı kitabın yazarı Gülseren Budayıcıoğlu’ndan çarpıcı bir aç...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Her 5 çocuktan biri büyüyemiyor!

Türk Pediatri Kongresi, bu yıl 60. kez pediatri camiasını bir araya getirdi. 2 binden fazla çocuk hekiminin katıldığı kongrede, farklı başlıklardaki oturumlarda 300’ün üzerinde konuşmacı ve başkan görev alarak kongreye doğrudan destek verdi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR