Aslanı kediye boğdurmak!

Devir bu devir!

Gelişmelerin bugünkü deyimiyle…

Güçlüyü güçsüze boyun eğdirmek!

Türkiye’nin her kaybı birilerine servet ve şöhret katıyor

PKK zaferine endekslenirken, köşeye sıkışan devleti acz içinde yakaladığını düşünenler var…

Al sana ‘Başkan’ ver bana ‘Federasyon’ oyunu!

Herkes tahsilât peşinde!

Seçim vurgunu ve sandığa gömülmemek için her yol mubah…

Kitleleri sokaklara dökerek, iç çatışmanın, kargaşanın sinyallerinde Nisan şakalarına isyan ve tehdit manevrayla hazırlanıyorlar.

PKK’yı kim güçlendirdi?

2002 de neredeyse sıfırlanmış, teröre bitmiş düşüncesiyle bakılırken PKK’ya hayat üfleyip, yeniden kan akmasına sebep olanlar, anaların acılarına gözyaşı katanlar, açılımı dayatma gücünü kimden ve nereden alıyorlar?

“PKK ile masaya oturduk” söylemiyle kulisini besleyen güçlerin komplo teorilerine “kötü adamlar paraleldir” eklentileri, “suçlu budur işte” diyerek hedef göstermek, uydurdukları senaryonun karşılığıdır.

Neoliberalizm ile büyüyen vahşi kapitalizm Sümerbank’ın başını yiyince, dört kardeşin ayakkabısız geleceğini de fırtınayla biçti.

Hiç bunları hesaba katan yok…

Etnik kaşıma politikalarıyla neoliberalizmin büyüttüğü PKK ile yüzleşmek varken, can mal emniyetinin ‘Türk Bayrağı’ altında sağlanamadığı günlerdeyiz!

“Şehit vermiyoruz ayağına güneydoğuyu vermek !” niyetinde aslanı kediye boğduruyoruz.

Kardeşi kardeşe düşürüp, mal mülk hırsıyla iyiliği dışlayıp, hakkı boşlayanlar daha iki kazı güdemiyor.

Derin hülyalar içinde, kula kulluk edenlerin dünyasında aslan görünümlü kedilerle gerilemeye devam…

****

Yalın ayak-başıkabak çocuklar!

Yüksekova’da dört kardeşin geleceğini tek ayakkabıyla sağlayan düşünceye bakınız ne diyor!

“Bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur bereket olur, gerisi Allah kerim…”

Tek ayakkabıyla bereket!

Tamamı bence gerisi Allah kerim modeli…

Dilensin, uyuşturucuyla keyiflensin, saldım çayıra mevlam kayıra hesabı!

“Allah her çocuğun rızkını verir” diyerek sorun geçiştirenler!

Sizce Allahın adaleti bu mu?

Yoksa çocukların fıtratında bu mu var?

Allah insana akıl-fikir vermiş kardeşim!

Bakabileceğin, okutup adam edebileceğin kadar çocuk yapacaksın…

O kadar…

Doğum kontrolü vatana ihanet sayan zihniyetle…

Yeniçeri ocağına asker yetiştirmeye niyetliysen o zaman başka!

Yüzde ellin doğursun sana…

Ekonomik gücü yeterli olsa da milletin ah keşke çok çocuk yapabilse!

Çok çok çok “Cumhuriyet Çocukları” doğurmaya bende varım…

Dünyaya gelmemizin sebebi tanrının izniyle önce yaşamaktır.

Ama aldatmaca ve safsatalarla yaşamak değil.

Çocuk doğurup, kuru kalabalıklar yaratmak değil.

Yalın ayak-başıkabak çocuklar sokaklarda büyüsünler diye değil!

Tinerci it-kopuk olsunlar diye değil…

İşsiz-güçsüz perişan yaşasınlar diye değil…

Senin gönlünü eylemek için hiç değil…

ERKEK(!) BACILARIM!