Akıllı Ol Türkiye!

İzmir de sıraya girmeyi öğreniyor, ne güzel…’ diyerek, otobüs durağında sesli düşündüm.

Önümdeki bayan bana dönerek, “Hangi kent sıraya giriyor?”

“Ankara sıraya girerdi!”

Bayan “İzmir’e laf söyletmem, İzmir çok sosyal bir kent!” diyerek söylediğim cümlenin karşılığı olmayan bir açıklama yapınca,

“Hanımefendi sıraya girmek gibi doğru bir davranış İzmir içinde geçerlidir. Mesele kentler arası tartışma yapmak değil, sadece doğru davranışların örnek alınmasıdır. Doğru davranışlar, iyi hizmetler Türkiye’nin tüm kentlerinden çıkabilir” dedim…

“Siz gidin oralarda yaşayın o zaman… Ankara’nın, AKP’nin nesini örnek alacakmışız!

Bayan gelmek istediği konuya noktayı koydu! İşin boyutu değişti. Hırsla konuşmaya devam ediyor. Benimse ayaküstü sokak tartışmalarına girmeye hiç niyetim yok. Akıllı konuşmayan kimseye cevap vermiyorum. İzmirli Bacım(!) otobüsün içinde de hala söylenmeye devam ediyordu…

“Akıllı olun kardeşim, devekuşu gibi kafanızı kuma gömmeyin doğrulara sahip çıkın...” dilimin ucuna geldi, aman ha “sen bana aptal mı diyorsun” belki der diye konunun gideceği boyutu düşünmek istemedim.

Ankara sadece AKP’den ibaret midir İzmirli Bacım!

Sırf iktidarın adresi olması nedeniyle mi, sırf Büyükşehir Belediye Başkanının AKP’li olması sebebiyle mi bu öfke?

Anladım ki, İzmirli Bacılarımın, Beylerimizin(!) İzmir fanatizmi hastalığı doğruları görmesini engelliyor. Sanki İzmir’in tek sevdalısı onlar!

Ne anlamaya çalışıyorlar, ne de sorguluyorlar…

Bugüne kadar olan yanlışların hesabını sormadıkları/soramadıkları gibi…

Başlarını gömdükleri kumdan çıkaramıyorlar.

Akıllı olamıyorlar!

Kim Gönüllü, Kim Değil?

2015 seçim tantanası başladı. Milletvekili seçimlerine birkaç ay kaldı. Siyasi yarışta rakipleri arasından ipi göğüsleyebilmek için İzmirli siyasilerin derin kulis çalışmaları devam ediyor da derin kulislerde konuşanların önceliği ülke menfaati değil!

Nemalı çarkın içine girebilmek… Siyasi kariyerinde zirve yapmak ve pozisyonun avantajlarından ömür boyu yararlanmak…

Anlaşılan o ki,

Kimse gönüllü olmak istemiyor.

Kimse bu ülkenin gidişatından sorumlu olmak istemiyor.

Kimse iktidardan indirilecek partinin AKP olduğunun farkında değil.

Halk her şeyi biliyor!

İlkelerini terk edenlere artık halk güvenmiyor.

Buna rağmen kimse ülke için birleşmek niyetinde değil.

“Gelin birleşelim” diyenlere de kulaklarını tıkayıp, bölünmeye devam ediyorlar.

Hangi siyasi düşüncede olursa olsun, bu ülkede dürüst, cesur ve doğruların yanında barıştan ve özgürlükten yana, bağımsız yargı ve hukuk devletinin savunucusu, özgür medya, laiklik, üniter devlet, emeğe saygılı, adil gelir dağılımı ve şeffaflıktan yana olan kim var?

Bugünlerde daha duyarlı ve her şeyin daha çok farkında olmamız gerekmiyor mu?

Bize ne demeyip, para, koltuk, ün hırsını bırakıp, halka önderlik yapacak kimler var?

Amacımız, coşkulu, mücadeleci, yaratıcı önderlerle beraber doğruların etrafında birleşmek olmalıdır.

Bugüne kadar Cumhuriyete karşı işlenen cinayetleri görmezden gelenler, bugünden sonra bu mücadelenin neresinde olacaksınız?

Siyaset ve kanaat önderleri sürekli toplanarak AKP’yi nasıl alaşağı edip “milli hükümetin önünü açabiliriz” mücadelesini İşçi partisi önderliğinde gerçekleştirirken, diğerlerinin eli hala armut topluyor!

Akıllı ol Türkiye!

BİZ OLMA, BİRLİK OLMA ZAMANI…

AKP’nin oyları cemaat çapulcularıyla(!) düşüşe geçti. Kamuoyundan gizleseler de olmayan gücünü, varmış gibi psikolojik savaşla göstermeye çalışan AKP’nin “güçlü görünerek, güç toplama” politikası, tek başına iktidar mayasını 2015 de tutturmaya yetecek mi, bakalım!