Tanrım Neden!
02 Ağustos, 2014“Bu dünyada öyle şeyler oluyor ki, Tanrının neden izin verdiğini merak ediyorum” (Yeşil Yol filminden)
Bende merak ediyorum, Tanrım neden?
Tanrı insanların acı çekmesine neden izin veriyor?
Neden dünya bu kadar nefretle ve adaletsizlikle dolu?
Acılarda Tanrıdan geliyorsa, bizler günahkâr mıyız?
İnsan vahşetinin giderek tırmanan kanlı yüzüne şahitlik ediyoruz.
Hepsinin temelinde yüzyıllardır değişmez savaşların çıkar ilişkisinin, “Din Ticareti” esasına dayalı olmasıdır.
Özellikle Türkiye'de siyaseti tanzim etmek için "din ticareti" yapılıyor. Çünkü dinî inançları metalaştıran, dinin emirlerini ve yasaklarını temsil eden semboller tartışılarak bir pazar nesnesine dönüştürülüyor.
Din temelli giderek yozlaşan insanoğlu kapitalizm ya da feodalitenin dini denetimi altındadır.
Din ilkel insan psikolojisi midir?
Gerek feodalite, gerekse ticaret ve sanayi kapitalizmi dini denetim altına alabilmek için elinden geleni yapmış, sayısız insan kanı dökmüş/dökmeye de devam etmektedir.
Oysaki ‘Dinler’, geleceğe yönelik mutlu düzen özleminden doğmuş toplumsal olgulardır.
Kapitalizmin insanlığı sürekli olarak egemen altında tutabilmesi, ancak dini denetim altına alacak düzenleri kurmasıyla mümkün olmaktadır.
Doğunun despotluğuyla, batı sömürüsü arasında yuvarlanıp duran Türkiye de buna dahildir.
Makyavelli’ye göre de din devletin bir aracıydı. “İktidarın bu güce dayanması gerekiyor” fikrini Makyavelli’de görürüz. Lider, sevilir ve korkulur olmalıdır.
Tıpkı Erdoğan’ın rolü gibi!
İlk çağlarda yalnız egemenlik için yapılan savaşların yerini ortaçağda din yolunda, tanrı uğruna yapılanlar almıştır.
Toplum çalkalanmalarının başlıca nedeni de din savaşları olmuştu. Oysa din ancak kandırıcı bir nedendir, onu ileri sürerek savaşanların başka çıkarlar sağlamak istedikleri, savaşta yaptıklarından anlaşılmaktadır.
Bizans’ı, Anadolu’yu, Kudüs’ü soyan tapınaklardaki değerli kutsal nesneleri bile çalan haçlılar bunun en somut örneğidir.
İslam dininde pek geçerli olan, savaşçıların ağızlarını sulandıran ganimet, yenilen düşmanın malını, kızını, kadınını ırgalamak, üstelik bunları tanrı adına yapmak arınmış bir din sevgisiyle olmasa gerek.
Bakınız, 17 Aralık kaynaklarına!
Anadolu ortaçağ boyunca, böyle din yolunda savaşan soyguncuların yarattıkları çalkalanmalardan, sarsıntılardan kurtulamamıştır.
Ortaçağda görülen toplum çalkalanmalarının kökeninde din kılığına bürünmüş çıkarcılığın yattığını görmek için çok uzağa gitmesek de olur!
Din, belli örtüler içinde, çıkarın aracı olmaktan öte geçememiştir.
Din insanı bütün edimlerine varıncaya kadar kuşatmakta bilincine egemen olmaktadır.
Bugün iktidar, devlet gücünün kullanılmasında dini yardımcı (afyon) olarak kullanmaktadır.
Sosyal ve ekonomik açıdan mutluluğa erişemeyen halk da (manevi kurtuluş özlemiyle) dine sarılmış, devlet erkinin denetimine kolayca girmiştir…
Amaç da halkın dikkatini gerçek dünyadan uzaklaştırmaktır.
Kısaca dün neyse, bugünde odur!
Dini anlamlandırmak, mekânı ve zamanı kutsal bir çerçevenin içine sokmakla mümkündür.
Kutsal inançlara müdahale ederek, toplumu değiştirmeye çalışanlar bugün “Din Ticaretiyle” dindarlığı çağa aykırı bir inanç sistemine sokmuşlardır.
Tanrım anlıyorum, bu işler tamamen duygusal!
Görünen o ki, biz insanoğlu verdiğin bu cennette yaşamayı beceremedik…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Gülseren Budayıcıoğlu'ndan 'Kral Kaybederse' itirafı
Star TV’nin çok izlenen dizisi Kral Kaybederse, ikinci sezon onayını alarak yoluna devam etmeye hazırlanırken, dizinin uyarlandığı kitabın yazarı Gülseren Budayıcıoğlu’ndan çarpıcı bir aç...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her 5 çocuktan biri büyüyemiyor!
Türk Pediatri Kongresi, bu yıl 60. kez pediatri camiasını bir araya getirdi. 2 binden fazla çocuk hekiminin katıldığı kongrede, farklı başlıklardaki oturumlarda 300’ün üzerinde konuşmacı ve başkan görev alarak kongreye doğrudan destek verdi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.