Modern Toplum Kumpas mı!
25 Nisan, 2014Toplumsal baskıların hâkim olduğu ve bu baskıların görmezden gelinerek iki farklı toplum yaratmaya çalışılması modernitenin en önemli unsurudur.
Modernite, o da ne?
Çıplaklık gibi bir şey!
Herkes birbirini tanımaya başladı. Deşifre olan yaşamlar. Uzaklar yakın oldu. Herkes birbirinden haberdar…
“Biri bizi gözetliyordu şimdi Dünya birbirini gözetliyor!”
Her yer anahtar deliğine dönüştü…
Herkesin elinde bir dürbün!
Yüz yüze ilişkiler, hepimizin yaşamı “damgalı eşek misali” göz önünde ve denetimde.
Din ve geleneksel yaşamımızı yönlendiren modern-öncesi toplumdan, modern topluma geçerken bizlere geniş bir özgürlük alanı tanıdığını sandık!
Kendi yaşam alanımızı ve tercihlerimizi saptamak istedik.
Modern toplum baskılardan arınmış bir toplum mudur?
Geleneksellik farklı baskı modellerine bürünerek, modern toplumu etkisi altına almaya başlamıştır.
Modern toplumda birey kendini özgür sanmaktadır.
Özgürdür, ama yapayalnızdır. Büyükşehirlerde yaşayan bizler, büyük bürokrasilerin çarkları altında ezilmekte, iktidarların yaşamımız hakkında verdiği kararlara ara sıra oy vermenin dışında katılamamakta, giderek edilgenleştirilmekteyiz.
Çaresizliğe ve yalnızlığa mahkûm edilen bizler, kapitalist ekonomi tarafından her birimiz herkesin sahip olduğu “şeylere” sahip olmaya zorlanırken, para hırsımızı yaşamımızın anlamı olarak belirlemekteyiz.
“Normal insan” tanımımız kapitalizmin rekabet ilkesi ve iş disiplinine göre belirlendi. Artık bedenimiz kapitalizmin iç mantığına tabi…
Disiplin mekanizması, uyum sağlamamızı sağlayan yönlendirmelerle planlanırken, kadın ve erkek rollerimizde kapitalist düzene göre şekillendiği için cinsellikte böylece metalaşmış oldu…
Kendi bedenimize sahip olamadığımız gibi medya ve reklam sektörünün altına yatarak sürekli azgınlaşan isterik nesne krizine tutulduk. Deformasyona uğrayan bizler çarkların nasıl döndüğünü pek de anlamak istemiyor ve yaşama hakim olmak içinde mücadele vermekten kaçınıyoruz.
Bireysel mutluluğumuz adına damarlarımıza enjekte edilen geleneksel toplum aşısı aslında bireyin yaşamını gözaltında tutmaktadır. İhtiyacımız olan “insan yanımıza” sıcak ilişkileri, komşuluğu, dayanışmayı, yardımı, misafirperverliği güvenilir yaşam alternatifi olmasını isteyenler böylece geleneksel yapıyı koruyup/ kollayarak bizlerin sistem dışına çıkmasını önlenmektedirler.
Hukuk sistemiyle desteklenen bu iki toplum arasındaki önemli fark çağdaş demokrasilerin hukuk devleti bireyi sadece devletin baskısından değil, aynı zamanda cemaatin baskısından da korumayı amaçlar.
Laik devlette, Laik hukuk da modern toplumda kişi vatandaştır, cemaatin üyesi değildir.
Birey ve vatandaş olarak hakları ve bu hakların nasıl sınırlanacağı yasalarla belirlenmiştir.
Bu nedenle modern toplum kumpası içinde “Cumhuriyet fırsatçıları” beslendikleri ideolojinin mirasıyla, sesini yükseltenler, “Din aygıtını” yaşam ideolojisinin içine yerleştirmeye çalışmak yerine, geleneksel yapının içinde kişisel ihtiyaç alanı olarak modernize etmeleri daha hayırlı! olacaktır…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Sosyal medyada İmamoğlu’na destek yağdı: Elçin Sangu da profilini değiştirdi
Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabına Türkiye’den erişim engeli getirilmesinin ardından kamuoyunda büyük tepki oluştu; Mansur Yavaş, “Bu hesap artık İmamoğlu’nun sesi olacak” dedi, oyu...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her gün tüketiyorsanız fark etmeden karaciğerinizi bitiriyorsunuz!
Protein tozu kullanımı son yıllarda gençler arasında büyük bir hızla yayılıyor. Ancak uzmanlar, bilinçsiz tüketimin karaciğer yetmezliğinden böbrek hasarına, hatta ölüme kadar varan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.