İzmir’in Sincapları!
03 Ağustos, 2013Yerel seçimlerin atılımcı ve katılımcı Belediye Başkan aday adayları deliklerinden bir bir çıkmaya başladı. Bu durum aklıma “sincap avı” oyununu getirdi. Deliklerinden hızla çıkan sincapların kafalarına elinizdeki tokmakla vurup puan alırsınız.
Diyeceksiniz ki Aday adaylarının ;”sincap avı” oyunuyla ne ilişkisi var?
Seçmen olarak dikkat edeceğim en önemli konu, Büyükşehirde ve İlçemde oy vereceğim zatı muhterem Belediye Başkan adaylarımın bugüne kadar kentime ve ilçeme hizmet adına ne ürettiğidir.
Seçmen olarak ortaya çıkan sincapları deliklerine geri gönderecek olanlar da bizler değil miyiz?
Elimde tokmak, bekliyorum!
Bildiğiniz üzere, yerel yönetim (özellikle belediye başkanlığı) seçimleri, adayı daha fazla ön plana çıkarması açısından milletvekili seçimlerinden farklıdır.
Adayın sahip olduğu kimi özellikler (fiziksel, kişisel, eğitim, iletişim becerisi, geleceğe dair projeler, ideoloji, hemşericilik) seçmenin tercihinde etkili olabilmektedir.
Nedense yumurta kapıya dayandığında deliklerinden çıkan aday adayları kent iradesi hakkında konuşmalarına başlıyor! Çünkü o güne kadar bir irade değillerdi. Şimdi sahnede olma zamanı.
Bu zamana kadar yaşadığı kente katkı sağlamamış, hatta aday olduğu ilçesinin ilçe halkına hizmet sağlamamış “Başkan olursam şunu-bunu yapacağım” vaatlerine sığınarak, işi sadece ideoloji çatısına oturtmuş, rekabetin rantından faydalanarak, “koltuk bekçilerine” ilçemizi, kentimizi emanet etmek istemeyiz sanırım!
Ön seçim yapılmalı…
Seçim diyoruz, demokrasi diyoruz, halkın yönetimi demek olan demokrasinin bizler hangi ucundan tutuyoruz, belli değil! Oy köleliliği yapıyoruz, o kadar…
Belediye Başkan adayları Siyasi Partilerin genel merkez oligarşisi yüzünden eş, dost, akraba ve çıkar ilişkileriyle seçiliyor, bizler de sırf ideolojik sapmaları yaşamamak için “el mahkûm” diyerek oy veriyoruz. Sonra da bütün eş, dost, akrabalar belediye çalışanı oluyor. Bunlar kendilerine ticarethane kuruyorlarmış aslında!
Siyasi partilerin zayıf olduğu ülkelerde adaylar, genellikle yönetici ailelerin akrabalarından, askeri veya dini ortamdan gelirken; siyasi partilerin güçlü olduğu ülkelerde ise, toplumun benimseyeceği, eğitimi, yaşı, iş görebilme yeterliliği ve yönetim deneyimi gibi bir takım vasıfları taşıyan her hangi birileri siyasi partiler tarafından aday gösterilebilmektedir.
Siyasi partilerimizin de pek kuvvetli olduğu da söylenemez! Babadan kalan mirasın rüzgârından faydalanmak isteyenleri görünce, siyasi partilerimizin zayıf olduğu ülkeler arasına neden girdiğimizi daha iyi anlıyorum…
Seçmen tercihi ülkenin siyasal yapılanmasına bağlı olarak hareketlilik kazanabilmektedir. Kimi zaman seçimlerde partiler arası rekabeti “seçmen yönlendirir” kimi zaman da “partilerin yönlendirir.” Belediye başkanlığı seçimleri ise aday ve adayın sahip olduğu özellikler (fiziksel, kişisel, eğitim, iletişim becerisi, geleceğe dair projeler, ideoloji, hemşericilik) tarafından yönlendirilmektedir.
Aday imajının Belediye Başkanlığı seçimlerinde seçmen tercihine yansımasında;
İletişim Becerisi, Eğitimi, Kişisel özellikleri, Fiziksel Özellikleri/İmajı, Hemşeri Lobisi, Partisi/İdeolojisi gibi özellikleri ön plana çıkmaktadır.
Özellikle “Hemşericilik” kriteri adayın doğduğu şehir, adayın imajının önemli bir parçasıdır. Bakıyoruz ki bu tez artık çürümüş. Adaylar siyaseti doğduğu yerde değil doyduğu yerde yapmayı tercih ediyor. İç göçle belli bölgelere yerleşen hemşeriler “hemşeri kolonileri” kurmuşlar. Adayın, hedef seçmen tercihi açısından hemşericilik düşüncesi bölgesinde önem kazanıyor. Hemşericilik olgusu, seçmenler arasındaki farklılıkların arttığı büyük kent ve metropollerde daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bu durumlarda da seçim kampanyaları daha çok hemşericilik temeline dayandırılarak yürütülüyor.
“Geleceğe Dair Projeler” Adayın imajının bir bölümünü de adayın seçim sürecinde ele aldığı konular, projeler, sorunlara yönelik ürettiği çözüm önerileri oluşturuyor. Seçmenler, bir adayın projelerinden ve seçim vaatlerinden büyük ölçüde etkilenmektedir. Toplumların siyasal bilinçleri ve eğitim düzeyleri arttıkça, plan ve projeleri inceleme ve ona göre karar verme ihtimalinin artacağı beklenebilir. Bu nedenle, adayın plan ve projeleri önemli bir referans kaynağı olarak görülmelidir. Öte yandan rakipler bir adayın konumunu bozmak için onun plan ve projelerinin zayıf yönlerine saldırırlar. Geleceğe ilişkin plan ve projeler hazırlamak ciddi ve bilimsel araştırmaları gerektirir. Bu yönde çalışan aday adaylarını desteklemek gerek!
Velhâsıl değerli aday adayları ve seçmen kardeşlerim; Kentimizin hükümet yatırımları ve desteklerinden yoksun bırakılma hikâyesini sürekli dinledik.
Bu sözlerinin arkasına gizlenenlere diyeceğim odur ki; Hadi bakalım sincaplar iş başına! Seçmen elinde tokmak bekliyor!
Hodri meydan…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Gülseren Budayıcıoğlu'ndan 'Kral Kaybederse' itirafı
Star TV’nin çok izlenen dizisi Kral Kaybederse, ikinci sezon onayını alarak yoluna devam etmeye hazırlanırken, dizinin uyarlandığı kitabın yazarı Gülseren Budayıcıoğlu’ndan çarpıcı bir aç...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her 5 çocuktan biri büyüyemiyor!
Türk Pediatri Kongresi, bu yıl 60. kez pediatri camiasını bir araya getirdi. 2 binden fazla çocuk hekiminin katıldığı kongrede, farklı başlıklardaki oturumlarda 300’ün üzerinde konuşmacı ve başkan görev alarak kongreye doğrudan destek verdi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.