AKP ile bir mutsuz evlilik hikâyesi!
22 Haziran, 2013Seni sevebilme ihtimallerini sevmek istedik…
İleri Demokrasi evliliği yapalım dedik!
Şahit olduk, yetmez ama “EVET” dedik…
İyi günde – kötü günde, hastalıkta-sağlıkta, saygı-sevgi sözünü verdik…
Her sabah nereye gittiğimizi bilmeden bir yola girdik,
Her akşam nereden geldiğimizi bilmeden bir akşam yoldan çıktık…
Ölü yaşamın oyuncuları acımasız oyununun hedefleri olduk.
Normalleşemedik seninle…
Dokunma! İnsanlığıma, sevdiklerime, sevenlerime dediğimiz anda…
Sana, Demokrasi, insan hakları, eşitlik, özgürlük ve adalet gibi değerlerin toplumsal barış, ulusal, bölgesel ve küresel ilişkiler açısından önem taşıdığı sık sık vurgulanıyordu. Ne yazık ki bu değerlerle çelişen şiddet, baskıcı uygulamalar ve davranış eylemlerinde göze çarpan bir artış olduğu ve gün geçtikçe de bu şiddet sarmalının dünyanın birçok yerinde iç barışı, toplumsal düzeni ve uluslararası ilişkileri olumsuz etkilediğini gördük… Baskı, korku ve zorlamayı bir araç olarak kullanan kişiler son derece yıkıcı zeminler hazırlarlar. Bu nedenle; yeter artık dedik…
Evlilik çatırdamaya başlamıştı…
Bu evliliği okuyabilmek için kaşif lazım!
Şiddet ve baskı terörünün, geçmişe oranla görünürlüğü artmış ve yaygınlaşmıştı.
Etki alanının gittikçe artması, siyasal ve toplumsal değişimlere paralel olarak şekil, yöntem ve söylem değişikliği gösteren şiddet, küreselleşme süreci ve bu süreci hızlandıran iletişim ve medya teknolojilerindeki yeniliklerin de etkisiyle çok daha geniş kitleleri etkilemeye başladı. Senden – benden dedin, ayrıştırdın! Aile bireyleri arasında farklılıklar yaratmaya çalıştın.
Gelinin ve damadın aileleri iyi gitmeyen evlilikte şiddetli geçimsizliği bahane ederek birbirlerine taraf oldular! Hedef ve düşmanlar yarattın. Oysaki bu evliliğin ilk beş yılında boşanma olasılığımız ortadan kalkmıştı!
Herkes “Birbirimizi sevme ihtimallerimizin” olabileceğini sanmıştı!
Araya sokulan fitne –fücura rağmen evliliğin On birinci yılını kutlamaya hazırlanırken, aldatmalar yaşanmaya başlandı. Yalanlar, yalanlar ve başka sevgililer! Aile bireylerine uygulanan aile içi şiddet! Evlilik birliği temelden sarsıldı…
Böylece uzlaşma ve hoşgörü kültürünün sosyal zemini zayıfladı. Ortak yaşam alanlarını ve ortak gelecek kurgularını imkânsız hale getiren çatışma kültürü başladı.
Söylemsel, yapısal ve pratik alanlarda siyaset, medya ve çıkar gruplarının da etkisiyle farklı olduklarını gördüler…
Sabırla sustular… Sonunda patladılar!
Türkiye’nin içinde yer aldığı bölge tedavisi zor derin sosyal, psikolojik ve siyasi izler bırakan, ekonomik açıdan da var olan yoksulluk, adaletsizlik ve sömürüyü daha da derinleştirip yoğunlaştırarak toplumsal dokuyu bozan şiddet olayları da üstüne eklenince evliliğin bilincinde derin izler bırakacak travmalar oluşmaya başladı…
Şiddetin yaygınlaşması, sayısal artışı, biçim ve yöntem olarak daha fazla dikkat çekici şekilde yürütülmesi ve sonuçlarının kitlesel etkilerini genişletti ve derinleştirdi.
Değişen siyasal ve toplumsal şartlar içinde şiddet ve baskı terörü olarak adlandıracağım olaylara ilişkin bir yanıt arayışı süreci hala olayların netliğe kavuşmasını sağlamadı.
Belirsizliklerle birlikte düşünülmesi gereken, amaçlar, araçlar, çevre, motivasyon, talepler, olaylarda aktif veya pasif yer alanlar, etkilenenler ve kurbanlar gibi bir dizi etken zincirin bütün yönleri ile ele alınması gerekirken daha da keskinleştin.
Şiddete ilişkin sosyolojik analiz hükümetin yaptığı baskı ve doğrudan yürüttüğü infazlara işaret eden bir terim haline geldi. Ölen, yaralanan, sakat kalan insanlar var… Bu dönemde bu insanlar olayların doğasına ilişkin değişim ve etkileşim zincirinin bütün duygusal travmalarıyla öldüler/yaşamaya çalışıyorlar!
Bu evlilik uzun sürmez! Sen benim seni sevme ihtimallerimi temelden sarstın. Yeni sevdalar peşindeyim…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Sosyal medyada İmamoğlu’na destek yağdı: Elçin Sangu da profilini değiştirdi
Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabına Türkiye’den erişim engeli getirilmesinin ardından kamuoyunda büyük tepki oluştu; Mansur Yavaş, “Bu hesap artık İmamoğlu’nun sesi olacak” dedi, oyu...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her gün tüketiyorsanız fark etmeden karaciğerinizi bitiriyorsunuz!
Protein tozu kullanımı son yıllarda gençler arasında büyük bir hızla yayılıyor. Ancak uzmanlar, bilinçsiz tüketimin karaciğer yetmezliğinden böbrek hasarına, hatta ölüme kadar varan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.