Ucuz Etin Yahnisi!

   “Kalitesiz malzeme ile hazırlanmış ürünler…” için ifade ederiz.

   Yenilenmek isteriz! Halka hizmet deriz…

   Kentsel hizmet politikalarımızdaki vizyonumuza nedense hep seçimlere doğru hız veririz. Kendimizi ifade etmeye çalışırız. Bunca yıldır verdiğimiz hizmetleri sorgulamaz, üç beş medyayı peşimize katar geleceğin muhasebesini yaparız.

   Keşke geçmişlerinin izlerine bakarak geleceklerine yön verebilseler…

   Görüyorum ki yerel politikalarda herkes geçmişinin izlerini çöp misali halının altına saklıyor! Vatandaş bunları görüyor ve biliyor. Ancak vatandaşı kimse dinlemiyor. Şeçim zamanı nasıl olsa “İzmir cepte” düşüncesi ile kimsenin yaşam kriterlerinden de vazgeçmeyeceği endişesi ile keyfi çalışıyorlar!

   İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, ulaşım politikalarınızda yenilenmek istediğinizi ifade ediyorsunuz, “Ulaşımda hedefimiz; 5'e iniyor!

   Klimasız araba kalmayacak. Tüm araçlarımız engellilerin kullanımına uygun ve klimalı olacak. Avrupa Birliği standartlarında ortalama 6 olarak kabul edilen ideal filo yaşını 5'e düşürüyoruz. ESHOT'a bin 72, İZULAŞ'a da 240 otobüs olmak üzere 1312 otobüs aldık. İZULAŞ'ın 80 otobüsü daha bu yıl Haziran ayına kadar hizmete girecek.” Diyorsunuz. Açıklamalarınızın ardından toplu taşımacılığın kalitesinin ve niteliğinin arttığına bizlerde inanmak istiyoruz.

   İzmir’de her geçen gün trafiğe çıkan araç sayısının artması ile  yakıtta tasarruf etmek, trafik sıkışıklıklarından dolayı ulaşım stresimizi azaltmak için toplu taşıma araçlarını tercih eden bizler için ulaşım konforunun sağlandığı konusunda hemfikir değilim!

   Görüyorum ki hizmet kalitesi anlamında ciddiyet yok!

   Toplu ulaşım araçları ile ilgili önceki yazılarımda gerek belediye otobüs şoförlerinin “yallah şoför havasındaki halleri, tek elleriyle direksiyon kullanma becerileri!, sağa sola kafa tutan rallici tavırları ile yolculara sürüş eziyeti yaşattıklarını belirtmiştim.

   Trafikte seferde olan! Oldukça eski ( 5 yaşından büyük! )Belediye toplu ulaşım araçlarınızın her an yolcunun elinde kalacak tutunacak yerlerinden, her an yerinden kopacak yolcu koltuklarına, otobüsün zeminindeki deliklerden asfaltı seyrederek gidilen durumlara kadar yazarak, paylaşmıştım.

   Kaç yıl geçti? Ne oldu?

   “Yenileniyoruz” demişsiniz!

   Ucuz etin yahnisinden hizmet üretmeye çalışmak, ne yazık ki bir adım yol alamadığınızın kanıtıdır. Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değmemiş. Ulaşım politikalarındaki yenilenme çabalarınız boşa gitmiş. Verdiğiniz paralarla aldığınız araçların kalitesizliğinin farkında değilsiniz? Ulaşım politikalarınızdaki hizmet kalitesini hangi mantıkla halka arz ediyorsunuz?

   Halkı “hiç bir şeyden anlamaz olarak kabul ediyorsanız”, ki öyle! Çünkü o şekilde davranıyorsunuz!

   Derler ya “ ucuz etin yahnisi yavan olur!” Yavan/ucuz/ kalitesiz otobüs filosu sefere çıktı.

   Desek daha doğru olacak…

   Araçların ulaşım konforu ve yolcunun kullanımından kaynaklanan deformasyon süreci hiç hesaplanmamış. Çünkü bizim bazı yolcularımız güç denemesi yapmayı pek severler. Koltukları ve bazı yerleri şimdiden kemirmeye başlamışlar. “Bu kemirgen yolcuya nasıl müdahale edelim” diyeceksiniz! Sadece yolcu kaynaklı olsa haklısınız diyebilirim!  Bu kemirgenlerin işini kolaylaştıran malzemenin kalitesinden bahsediyorum. Hala seferde olan 5 yaşından büyük araçlarınızın ömrü ile şimdiki sıfır yeni araçlarınızın ömrünü kıyasladığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Nüfus artışı da araçların ömrünü kısaltıyor. Bu öngörüyü de hesaba katarsanız malzemenin dayanıklılık ve sağlamlığı konusuna daha önem verilmesi gerektiğini anlayacaksınız. Yeni, sıfır araçlara bindiğimde kullanılan malzemenin dayanıklılık açısından kalitesiz ve uzun süreli kullanıma uygun olmadığını fark ettim. “Nerden anladınız” diyeceksiniz!

   Siz ne kadar anlıyorsanız, bende yavan işlerinde, kaliteli işlerin de hem tadını bilir, maldan da iyi anlarım!

   Fırsat bulur ve halkla bir arada olmaktan rahatsız olmaz! iseniz şu pek övdüğünüz AB standardındaki sıfır araçlara lütfen bininiz. Bana da haber verin beraber binelim, birlikte mütalaa ve analiz edelim…

   Belediye ekonomisinin yavan ürünlere heba edilmesini istemeyiz. Değil mi Başkanım!