Armut dibine düşer...
16 Mart, 2013
Armut dibine düşer!
Derdi büyüklerimiz...
Dünle beraber gitti cancağızım...
Ne kadar söz varsa düne ait!
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım diyenler türedi...
Bulanmadan, dolanmadan, kıvırmadan... diyemediler!
Değiştik, değiştiğimizi sanarak...
Forma değiştirir gibi sevgili değiştirenler, parti değiştirenler olduk...
Değişimin öncüleri olalım dedik... Her gün değişmeyi sevdik. Değişmeyi biz istedik...
Tüketim toplumunun değişkenleriyiz.
Dünya değişiyor, insan neden değişmesin?
Neden değişenlere-değişimlere kızıyoruz?
Gerçi, bunca değişim insanın zihnini, ruhunu ve fizyolojisini yorar...
Alışmak ve karakter! meselesi...
Teknolojik yenilikleri jet hızıyla tüketim nesneleri olarak hayatımıza katarken, öznelerin de (biz insanların!) başı kel mi?
İnsanoğlu değişimin parçası olması gerektiğini öğrendi artık..." Modaya ayak uydurmalıyım!" dedi...
Tıpkı siyasiler gibi...
Daha düne kadar Talibaninin dizi dibinde oturanlar, bugün farklı söylemlerin altına imza atanlar değil mi?
Dün işin başında "ben sistemi değiştirmeye geliyorum" diyenler, şu anda o sistemin bir parçası haline dönüşmedi mi?
Başbakan, 10 yıllık iktidarı süresince birbirinden o kadar farklı siyasi kimlikler ve söylemlerle karşımıza çıktı ki, durduğu yeri ve şahsındaki değişimleri anlamakta zorlanmadık mı?
Hele ki referandumda öncesi Başbakanla şimdiki başbakan arasındaki farkı görmüyor musunuz?
Sistemi değiştirmeyi amaç edinmiş bir Başbakan, sistem aynen yerinde sayarken vitrin süslemeleri ile değiş-miş gibi yaparlarken! acaba hangi siyasi kimliği savunuyor?
İslamcı mı,Muhafazakar mı, Demokrat mı, Ulusalcı mı, Milliyetçi mi, Liberal mi?
10 yıl içinde bu kimliklerin hepsine dokundu- dokundurulduk!
Bu kadar farklılık demek aslında zenginlik demektir.
İnsan farklılıkları ile zenginleşir, gelişir... Bazen farklılıklar insanları birbirine yakınlaştırdığı gibi, kime iki defa güveneceğini de sorgulatır!
Ne değişimin nede statükonun lideri,
Askerle bir küs bir barışık,
Demokratik açılım deniyor, yalpalıyor..
"Milli Birlik Projesi" açılımda sınıfta kalıyor!
Şimdiye kadar hiç bir iktidarın iki dudağı arasına alamadığı, korktuğu pek çok meselenin üzerine giderken arabesk siyaset gibi bir yanımız her duruma müsait! diyebiliyor...
Hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve insan haklarından bahsederken eski dönemleri aratmayacak tutuklama yöntemlerinin uygulayıcısı olabiliyor.
Demokrasi ve hukuk devleti inşa edeceğim derken, statükocu kimliğe bürünüyor.
Giydiği gömlek sürekli değişiyor. Aslında kafaları bulandırmak maksat.
Bizler daha neler oluyor diyemeden o bir o dala bir bu dala konarak action! yaratıyor.
İnsanlar ne öğrenirse hangi ateşten küllenirse öyle davranır.
Siyasilerin pek çoğu değişimin esaslı malzemesi olmadı mı?
Bir zamanların ANAP'lısı-DYP'lisi, DSP'lisi,MSP'lisi yani geçmişe dair ne kadar parti varsa bugün CHP'de, CHP'lisi AKP'de, MHP'lisi AKP'de- CHP'de... vs vs gibi orda burada işte cancağızlarım...
Yeni bir şeyler söylemeye çalışıyorlar anlayın işte!
Bunlara "beklentilerinin en fazla olduğu yerdeler" demek daha doğru bir ifade olacaktır.
Çünkü artık Vatan-Millet-Sakarya! için siyaset yapan yok!
Artık değişimin köleleri var... Tıpkı akıllı telefonlar gibi, akıllı değişimler yapan insanlar var...
O zaman niye kızıyoruz ki Ömer Şanlıya, armut dibine düşer...
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Gülseren Budayıcıoğlu'ndan 'Kral Kaybederse' itirafı
Star TV’nin çok izlenen dizisi Kral Kaybederse, ikinci sezon onayını alarak yoluna devam etmeye hazırlanırken, dizinin uyarlandığı kitabın yazarı Gülseren Budayıcıoğlu’ndan çarpıcı bir aç...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her 5 çocuktan biri büyüyemiyor!
Türk Pediatri Kongresi, bu yıl 60. kez pediatri camiasını bir araya getirdi. 2 binden fazla çocuk hekiminin katıldığı kongrede, farklı başlıklardaki oturumlarda 300’ün üzerinde konuşmacı ve başkan görev alarak kongreye doğrudan destek verdi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.