Ne Ka O Ka!

   “Bu fiyata bu emar-mr”

   Gazetenin manşet başlığını gördüğümde ve haberin içeriğini okuduğumda hemen aklıma başıma gelen olay geldi. Haberde, bilgisayarlı tomografi ve mr çekimi için devlet ihalelerinin düşük fiyatla alan şirketlerin kaliteden taviz verdiklerinden bahsediliyor.

   2011’de trafik kazası geçirdim. Pazartesi sabahı acildeyim. Şikâyetlerim ve muayene sürecinden sonra doktor röntgen istedi. Röntgen çekildim ve filmle beraber Beyin Cerrahi polikliniğine gittim. Yürüyemediğim için tekerlekli sandalyedeyim. Röntgen filmine bakıldı, şikâyetlerim dinlendi ve kas ve sinir sıkışması teşhisi üzerinde yoğunlaştılar. Muayeneden çıktım ortopedi kliniğine giderken arkadaşım çıktı geldi. Elimdeki evrakları kontrol etmeye başladı. Röntgen eğitimi almış uzun yıllar hastanelerde hizmet vermiş, daha sonra başka bir üniversite bitirmiş o mesleği sürdürüyordu. Tesadüf bu ya! Röntgen filmimi görür görmez “Aydan bacağında çatlak var” dedi. “Röntgen filmi çok net değil, bir daha isteyelim” dedi ve filmi alıp röntgen odasına gitti. Geri geldiğinde “hadi bir daha film çekilecek” dedi. Tekrar film çekildi… Bu sefer röntgen uzman görüşü “çatlak olabilir” ifadesindeydi.

   Önce çatlak bulgusuna rastlanamayan sonuçta şimdide çatlak olabilir görüşü sunuluyordu. Ortopedi kliniğine gittik. Artık konuyu arkadaşım ele almış doktorla konuşuyor fikir beyan ediyordu. Doktor o zaman kurbağa bacağı pozisyonunda da çekelim dedi. Tek taraflı çatak görünmeyebilir. Haydi, tekrar röntgen odasındayız.  Ben kurbağa bacağı halinde can acısıyla sürekli pozisyon deniyorum. Sonuç hala görünemiyor, nedense!

   Filmi alıp ortopedi doktoruna gidiyoruz. Doktor çamur gibi filme bakıyor yok bir şey diyor! Kas ve sinir sıkışması üzerinden teşhisi koyuyor…

   Tabii bu teşhise göre ilaçlar veriliyor ve benim tedavi sürecim başlıyor. İğneler haplar derken doktor aile dostumuz her gün gelip iğnelerimi yapıyor. Aradan geçiyor bir hafta tesadüf doktorumla röntgen teknisyeni arkadaşım karşılaşıyorlar. Filmden söz açılıyor. Röntgende çatlak olduğunu gördüğünü ama yeterli veriye film için kullanılan kalitesiz kimyasallardan dolayı ulaşılamadığını belirtince doktorumuz konunun üzerinde durarak ertesi günü benim çalıştığı hastanede yeniden röntgen filmlerimin çekilmesini istiyor.

   Röntgen çekiliyor, pırıl pırıl bir görüntü ile femur başı çatlak sonucuna 10 gün sonra ulaşılıyor! Allahtan kemik ayrılmamış. İşlerini o kadar profesyonel yapıyorlar ki kemik ölçümümden diğer omurlarımla ilgili tetkike kadar tam teşekküllü incelemeye alınıyorum.

   Garip olan bu tetkik süreçlerini yaşadığım yerlerin ikisi de Devlet Hastanesi!

   Birinde çamur gibi görüntü! Birinde sonuç odaklı kaliteli hizmet!

   10 gün boyunca yanlış teşhis ve tedavi sonucunda yediğim kortizonlu iğnelere mi yanayım, Fizik tedavi sürecindeki uygulamaların aslında tam ters bir süreç olduğuna mı yanayım, içtiğim onca ilaca mı, çektiğim acılara ve sinir bozukluğuna mı yanayım… Herkese de bu işlerden anlayan arkadaş da nasip olmaz…

   Ortopedi ve Travmotoloji uzmanı doktorum tüm röntgen ve tomografi çekimlerinden sonra teşhisi şıp diye koyuverdi.

   Neden; Kalite ve kontrast madde farkı.

   Çamur gibi sonuçlar yüzünden gözden kaçan teşhisler olduğunu ispatlamış bulunuyorum.

   Çünkü kontrast madde ile lezyon görünür hale geliyor. Kalite olmayınca da sonuç görülmüyor. Amaç kontrast giderinden kar sağlamaya çalışmak!

   Ölümcül tasarruf yapmaya çalışırlarken olan halka oluyor!