Barolardan sonra sıra neye gelecek?

   Ülkenin tüm Baroları “Çoklu Baro istemiyoruz” ve “Baroları bölmeyin” diye direndi, hala da direnmeye devam ediyor. Ancak dinleyen yok. 

   AKP İktidarı yanına küçük ortağının da desteğini alarak 80 Baronun itirazını görmezden geliyor. Bırakın görmeyi, baskıcı tutumuyla engel olmaya çalışıyor.

   Bu yasanın Meclisten geçmesine artık kesin gözüyle bakılıyor. Ancak özellikle “Çoklu Baro” düzenlemesinin Anayasa Mahkemesinden döneceğine dair bazı avukatlar umutlu. Ama bana sorarsanız bu olasılıkta zor gibi görünüyor. Çünkü tüm yargının ele geçirildiği bir dönemde adaletli kararların çıkması gittikçe imkansızlaşıyor.

   Yine de dileğimiz, umarız ki Anayasa Mahkemesi bizleri şaşırtın.

   Asıl düşündüren kendi düşüncelerinden olmayanların hiçbir düşüncesini umursamayan, bir İktidar anlayışının yaptığı antidemokratik uygulamalar. 

   Dikkat edilirse bu uygulamaların doğruluğuyla zerre kadar ilgilenmiyorlar. Doğru veya yanlış kafalarına koyduklarını yapıyorlar. 

   İşin kötü bir o kadar komik tarafı bir süre sonra yaptıklarının yanlışlığı ortaya çıkınca, bu kez hiç üzerlerine de almıyorolmaları. 

   FETÖ zamanında bunun izlerini yeterince gördük. Hala da görmeye devam ediyoruz. Maalesef, arsızlık bir yaşam biçimi haline geldi.

   Güya Barolarda çoklu ses istediğini iddia ederek bu yasayı çıkarmaya çalışıyorlar. Ancak çelişkiye bakınız ki bu düzenlemeye karşı olan seslere de tahammül gösteremiyor, yok sayıyorlar. Yani buradaki amacın çoklu ses olmadığı kabak gibi ortada.

   Meslektaşlarını kendi makamını korumak uğruna satan,Barolar Birliği Başkanı olacak kişinin adını bile burada anmak istemiyorum. Kişisel çıkarları için yörüngesi kayan bu kişinin gelecekte kayıtlarda yerini hak ettiği biçimde alacağına inanıyorum.

   Şimdi bundan sonra sırada Sosyal Medya sansürünün olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir şekilde orayı da baskı altına almaya çalışacaklar. Ya sonra?

   Sonrasında, acaba bu kez sıra neye gelecek?

   Çok seslilik, çok renkliliğe karşı olan ve hayata dair her şeyin kendi tekelinde olmasını isteyen AKP İktidarının bundan sonraki hedefi ne olacak?

   Bu bekleyiş kötü. Ama daha da kötüsü nedir biliyor musunuz?

   Muhalefetin çaresizliği!..