Utku Gümrükçü şimdiden çuvalladı..

   Hep söylemişimdir, göreve gelir gelmez ilk iş olarak işçi çıkaran Belediye Başkanları daima maça 1-0 yenik başlamışlardır. Geçmişte bunun örneği çok. Hangi başkan işçinin aşı ve ekmeği ile oynadıysa, görev yaptığı süre boyunca dikiş tutturamamıştır. Çünkü “İşçi düşmanlığı” etiketi yakasına yapışmış ve hep bu olumsuz yönüyle anılmıştır. Şimdi benzer olay Çiğli’de yaşanıyor.

   Daha önce ilçe başkanıyken “aş, iş, emek” sloganlarını ağzından düşürmeyen ve Tuncay Özkan’ın da insanüstü desteğiyle Çiğli’de Belediye Başkanı yapılan Utku Gümrükçü’nün ilk işi maalesef çalışanları kapı dışarı etmek oldu. Gümrükçü sadece bununla kalmadı, ekmeğinden ettiği kişileri “Bankamatikçi” diye yaftalamaktan da geri durmadı. Bence Gümrükçü daha şimdiden çuvalladı.

   O çıkarılanların içlerinden belki birkaç kişi geçmişte “Bankamatikçi” olabilir ama toptancı yaklaşımla hepsini birden itham etmek bence doğru değil. Ayrıca henüz 20 gün olmuş göreve başlayalı, ne çabuk tespit ettin “Bankamatik” olan kişileri diye sormazlar mı?

   Tabi şunu da söylemeden geçmeyelim. Birlikte 3-5 ay çalışırsın ve performansına bakarsın. Ha dediğin gibi emeğinin hakkını vermiyorsa, o zaman “Bankamatikçi” dersin ve işine son verirsin. Kimse niye çıkardın diye de sormaz, soramaz.

   Ama burada farklı bir uygulamaya şahit oluyoruz. Sanki, önceden kimlerin ne şekilde çıkarılacağına dair bir hazırlık var.

   Çünkü bu kadar kısa bir sürede onca işçiyi çıkarmak çokta mantıklı bir iş gibi görünmüyor. Zaten konuyla ilgili önceki Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın, Utku Gümrükçü’ye yönelik “Kendi yakın çevresine yer açmak için işçileri çıkardı” diye açıklaması var. Yani önceden planlanmış bir olay olduğunu iddia ediyor. Gümrükçü’nün bu iddialara ne cevap vereceğini bilemiyoruz ama görünen odur ki bu tür yöntemlerin parti içerisinde sorun çıkaracağı aşikar.

   Bilenler bilir Hasan Arslan’ın çalışmalarını en çok eleştirenlerden birisiydim ama bu demek değildir ki, yeni gelen kişinin yanlışlarını da görmeyelim. Gümrükçü’nün yanlışlarını eleştireceğimiz gibi, olumlu işlerini de elbette öveceğiz. Olması gereken de budur..