Yukarı
83182

Geleceğe Önemli Miras

23 Aralık 2011 09:55

Gazeteci Yazar Nurten Ertul, belgesel bir teknikle kaleme aldığı son romanı Miras’ta, yakın tarihimizin varlık vergisi, 6-7 Eylül, Kıbrıs Barış Hareketi gibi en sancılı konuları zarif bir kurguyla gözler önüne seriyor …

Cumhuriyetin ilanı ve ardından imzaladığımız Lozan Anlaşması’yla birlikte ülkemizde azınlık kavramına giren Rum, Ermeni, Levanten, Süryani ve Musevi vatandaşlarımızın yaşadıkları kent her zaman İstanbul oldu. Bu yüzyılda azınlık kabul edilenlerin yaşadıkları özlemler, hayal kırıklıkları, kayıplar, savrulmalar, bireysel tükenişler İstanbul sokaklarında her zaman yaşandı. Zaman zaman gölge oldu, ruhları sokaklarda, binalarda birbirinin peşi sıra yeni İstanbulluları takip etti.

Gazeteci Yazar Nurten Ertul, Lozan Anlaşmasıyla birlikte İstanbul’da yaşamaktan başka önlerinde seçenek kalmayan bu kitlenin, günlük hayatlarını Miras’ta anlattı. Gözlük Yayınları tarafından basılan romanda İstanbul’un ana mekân seçilmesinde, tarih boyunca çok renkli ve çok kültürlü bir kent olması önemli etken. Rumların dışında aralarında Musevi, Ermeni, Süryani, Levanten gibi gayrimüslimlerden oluşan bir kitlenin arasında geçiyor roman.
Kurulduğu günden bu yana çok farklı kültürlere ve inançlara kucak açan kent Miras’ının ziyan ettiği hayatların sıkıntılı ruhları şeklinde oluşturulan romanın konusu ise kısaca şöyle:

MİRASIN İÇİNDEKİ SAVRULMALAR…

Roman, İstanbullu köklü bir aileye mensup Nilüfer ile Rum asıllı Ortodoks Kosta’nın mantık üzerine kurulu ilişkileriyle başlıyor. Ardından aynı kültürden gelmelerine rağmen farklı dini inançlara mensup ailelerin çocukları olarak, birbirlerine yabancılaşarak ilişkilerini bitirme noktasına getiriyorlar.
Başlangıçta gençlerin karşılıklı maddi ve manevi beklentilerle, cinsel arzular üzerine kurdukları evlilikleri zamanla çok farklı bir noktaya kayıyor.
Güzel bir genç kadınla, yakışıklı ve başarılı bir erkeğin evliliğinin en önemli çıkmazını Cumhuriyet tarihimizin azınlık politikaları belirlemeye başlıyor.
Nilüfer Yıldız ile Kosta Apostal’ın dünyanın her metropolünde olduğu gibi mutlu başlayan ilişkileri, İstanbul’da kent Miras’ının ziyan ettiği hayatların ortaya çıkmasıyla kabusa dönüşüyor.
Osmanlı sarayında hizmetkârlık yapmış bir aileden gelen İstanbullu Nilüfer, evlenmeye karar verdiği Kosta’yla birlikte daha önce hiç dikkat etmemesine rağmen siyasi tarihimizin içinde savrulmaya başlıyor. Bu savrulmalarda pek çok unsur etkili oluyor:
Örneğin: Nilüfer ve ailesi 12 Eylül ihtilaliyle birlikte ilk ciddi varlık sınavını veriyor ve kaybeden tarafta yer alıyor. Ardından ailenin hayatında, geçmiş hiç unutulmayan sürekli canlı tutulan bir noktaya dönüşüyor.
Kosta’yla Nilüfer evlenmeye karar verdiğinde ise bu sefer farklı bir noktaya savrulmaya başlıyorlar.
Varlık Vergisi ile yok olan çok sayıda hayatın canlı mirasçıları ile yüz yüzedir artık Nilüfer. Ayrıca 5/7 Eylül 1955 yılında yaşanan tecavüz mağduru bir akraba, günlük hayatını yakından etkilemektedir.
İstanbul’dan 1960’larda sınır dışı edilen pek çok Yunan vatandaşı dostların giderken arkalarında bıraktıkları enkazın yükü de Nilüfer ile Kosta’nın omuzlarındadır.
Kıbrıs Barış Harekatı ile birlikte dağılan ve savrulan pek çok hayatın temsilcileri Nilüfer’in dünyaya getireceği minik kızı için bile önem taşıyan siyasi olaya dönüşmüştür artık.
Öte yandan hızlı bir şekilde yok olan Rum Ortodoks cemaatten geriye, hayalet binalar, kiliseler, okullar ile iş yerleri kalmıştır. Yeniden hayata tutunabilmek için hayat belirtisi göstermeye çabalayan cemaatin; Nilüfer’in bile desteğine ihtiyacı vardır.
Hayatın içinde ancak bir o kadar da dışında yaşayan bu kitleyi tanıdıkça, Nilüfer’in minik kocasıyla kurduğu köklü ilişki de etkilenmektedir.

GENÇ ÇİFTİN GÜÇ MÜCADELESİ…

Nilüfer ile Kosta’nın evliliğinin etrafı çok önemli tarih, siyaset ve ekonomi dünyasını yakından ilgilendiren sorunlarla çevrili. Genç çiftin minik kızları Meri Su’nun da romanın ilerleyen sayfalarında dünyaya gelmesiyle birlikte olaylar çok daha farklı bir mecraya kayıyor.
Aynı coğrafyada, birbirine benzeyen aile yapılarında büyümelerine rağmen dinsel farklılık çiftin birbirleri üzerinde güç kurdukları bir alana dönüşüyor. Romanın ilerleyen bölümlerinde Türk okuyucusunun çok bilmediği dinsel kavramlar Nilüfer’in de karşısına çıkıyor. Vaftiz, dini nikah, oruç, cemaat yönetimi gibi.
Nilüfer ise bütün bu yeni öğrendiği bilgilerin sonucunda hayatında önceleri hiç önemsemediği din, ülke, milliyetçilik gibi kavramların arkasına saklanarak direniyor. Genç çiftin, ortada minik kızları Meri Su olmasına rağmen, birlikteliklerinin sürüp sürmeyeceğinin kararı ise okuyucuya bırakılıyor.

Yazar Hakkında

Nurten Ertul, Niğde doğumlu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fa kültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Çeşitli gazeteler ile dergilerde muhabir ve editör olarak çalıştı. Yazar ülkemizde çok fazla kullanılmayan bir teknikle romanlarını kaleme alıyor. Belgesel teknikle tarihi romanlarını hazırlayan yazarın ilk çalışması, Anadolu’da yaşayan Karamanlıları anlattığı Kimlik. Ardından, Bosna Hersek’in tarihini farklı bir bakış açısıyla aktardığı Beyaz Zambak 2007’de yayın landı. Son romanı Miras için çok sayıda Türk, Rum, Ermeni, Musevi ile Levanten’in anılarından, fotoğraflarından ve müzik arşivinden faydalandı. Gerçek tarihi olaylar üzerinden giden ve o dönemde yaşayan insanların hayatlarını roman kurgusuyla ele alan yazar, genellikle çalışmalarında kararı okuyucuya bırakmayı tercih ediyor.
Miras’ta da romanın ucunu Kimlik’te olduğu gibi yazar, bilinçli bir şekilde açık bırakmayı tercih etti…
Yazar’ın 2006 yılında ilk baskısı yapılan ve Kapadokya’da yaşayan Karamanlıları anlattığı romanı “Kimlik” yayınlandı. Ardından, Bosna Hersek ekseninde Balkanlara farklı bir bakış getiren çalışması, “Beyaz Zambak”. Yazarın her iki belgesel tarih romanı da 2010 yılında Gözlük Yayınları tarafından 2. baskıları yapıldı. 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Nar Çiçekleri’nde Mezuniyet Sevinci

Narlıdere Belediyesi, Nar Çiçekleri Anaokulları’nda mezuniyet sevinci yaşandı. Nar Çiçekleri Anaokulları’nda eğitim gören 5 yaş grubu 70 minik öğrenci, ilk kez kep fırlattı

Ece Apaydın, İlk Romanı “Uzak Doğa” ile Kent Belleği’nde Okurlarıyla Buluştu

Sadece karakterlerin değil, aynı zamanda Efes Selçuk’un da bir anlatı unsuru olarak yer aldığı "Uzak Doğa" bir kadının yaşamı üzerinden doğayla yeniden kurulan bağları, geçmişin izlerini ...


Perre’de Roma mirası geçmişteki ihtişamına kavuşuyor

Adıyaman’daki Perre Antik Kenti’nde süren kazı ve çevre düzenlemesi çalışmalarında Roma dönemine ait tarihi çeşme özgün mimarisiyle ortaya çıkarıldı. Restorasyon çalışmalarıyla antik yapı...

2 bin 400 yıllık gizemli yapı gün yüzüne çıkıyor

Aydın’ın Germencik ilçesindeki 2 bin 400 yıllık Magnesia Antik Kenti’nde süren kazı çalışmalarında, Geç Roma-Hristiyanlık ve Beylikler dönemine ait bilinmeyen yapılara ulaşıldı. Doç. Dr. ...


Semih Saygıner'i canlandıracak oyuncu belli oldu

Dünya Bilardo Şampiyonu Semih Saygıner'in hayatını konu alan dizinin başrol oyuncusu açıklandı. 1994 yılında ilk Dünya Bilardo Şampiyonluğu'nu kazanan milli bilardocu Semih Saygıner'in ha...

Binlerce yıllık kapılar açılıyor: Tralleis'te geri sayım başladı

Aydın'ın Efeler ilçesinde yer alan tarihi Tralleis Antik Kenti, uzun süredir devam eden kazı ve restorasyon çalışmalarının ardından ağustos ayında ziyaretçilere kapılarını açmaya hazırlan...


Barış Manço'nun kırmızı otomobili görücüye çıktı

Türk müziğinin önemli isimlerinden Barış Manço'nun Belçika'da yaşadığı sırada kullandığı 1991 model otomobil, Beylikdüzü'ndeki bir AVM'de sevenleriyle buluştu. Barış Manço'nun sevenleri 1...

Kıvanç Tatlıtuğ ile Demet Akbağ'dan kulis pozu

Uzun süredir ekranlardan uzak kalan Kıvanç Tatlıtuğ, "Aydınlıkevler" adlı tiyatro oyununu izledi; kuliste Demet Akbağ'la bir araya geldi, o anları eşi Başak Dizer paylaştı. Başak Dizer il...


Usta oyuncu Kadir İnanır'ın son hali ortaya çıktı

Fizik tedavi gördüğü merkezde dostları Ümit Tokçan ve Sali Turan tarafından ziyaret edilen usta oyuncu Kadir İnanır'ın yeni görüntüleri ortaya çıktı. İstanbul Beykoz'da yaşadığı evde 24 M...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Dilan Polat psikiyatri kliniğinde tedavi altında

Kara para aklama ve vergi suçlamalarıyla 9 ay cezaevinde kalan sosyal medya fenomeni Dilan Polat, yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle kendi isteğiyle bir psikiyatri kliniğine yattığını...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Akciğer kanseri neden hâlâ bu kadar ölümcül?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Şen, akciğer kanserinin her yıl yaklaşık 2 milyon kişinin ölümüne yol açtığını belirterek erken teşhisin önemine dikkat çekti. Dr. Şen, özellikle sigara içenlerin düzenli akciğer kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini vurguladı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR