CHP: İki Tır Dolusu Altın Ne Oldu?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili M. Akif Hamzaçebi, Varlık Barışı Kanunu’na göre beyan edilmiş 64 ton altının efsanevi Nazi altınları gibi adeta buhar olup uçtuğunu söyledi. Hamzaçebi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, AKP tarafından 2008’de çıkarılan ve 31 Aralık 2009 tarihinde uygulaması sona eren Varlık Barışı Kanunu’na ilişkin bilgi verdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, 4 Ocak 2010’da yaptığı açıklamada Varlık Barışı uygulaması sonucunda; 47.3 milyar liralık varlık beyan edildiğini belirten Hamzaçebi, “Bu tutarın yüzde 7’sinin külçe altın olduğu açıklandı. Yüzde 7’lik rakam aşağı yukarı 3.2 milyar TL’ye karşılık geliyor. Dönemin altın fiyatlarıyla yapılan hesaplamada ise bu tutar 64 ton külçe altına karşılık geliyor. Gelir İdaresi’nin kayıtlarına göre 64 tonluk altının dört kişi tarafından beyan edildiği anlaşılmaktadır” dedi.

İki TIR dolusu altın
Bu altının Türkiye’ye getirilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Hamzaçebi, “Ancak iki TIR dolusu 64 ton külçe altın Merkez Bankası tarafından yayınlanan ödemeler dengesi istatistiklerinde ve İstanbul Altın Borsası kayıtlarına girmedi. Akla şu ihtimal gelebilir. Bir banka hesabında olabilir. Bu hebası temsil eden hesap cüzdanı olabilir sahiplerin elinde. Ancak BDDK’nın istatistiklerine baktığımızda altın depo hesabını görmüyoruz” dedi.
64 ton altının izini bulamadıklarını söyleyen Hamzaçebi “Bu akla birtakım soruları getiriyor. Acaba Varlık Barışı Kanunu birtakım kişilerin kara para aklama operasyonu yönetmek amacıyla kullandığı bir araca mı dönüşmüştür” diye sordu.

Nüfuzlu kişiler mi?
64 ton altının nerede olduğunun belli olmadığına işaret erden CHP’li Hamzaçebi, “İki TIR dolusu altın tıpkı efsanevi Nazi altınları gibi adeta buhar olup uçmuştur” diyerek Maliye Bakanı’na şu soruları yöneltti:
“Türkiye’ye geldiğini iddia ettiği 64 ton külçe altın nerededir? Bu külçe altınlar Türkiye’ye giriş yaptı ise, niçin hiçbir kamu kurumunun kayıtlarında gözükmemektedir. Nasıl buharlaşmıştır? Külçe altınlara ilişkin ne tutarda vergi tahsilatı yapılmıştır? Kara para aklama operasyonunu Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) soruşturmak zorunda olduğu için devreye sokulmuş mudur? Maliye Bakanlığı’nda isimleri bulunan dört kişi kimdir? Bu kişiler arasında siyasi iktidara yakınlığı olanlar bulunmakta mıdır? Nüfuzlu kişilerin sahibi olduğu bir altın mıdır?” Maliye Bakanı’ndan bu sorulara yanıt beklediğini vurgulayan Hamzaçebi, “Aksi takdirde Türkiye kara para aklayan birtakım çakma devletlerin konumuna düşecek” dedi.

‘Nazi altınları gibi’
Bir gazetecinin, “Nüfuzlu kişiler derken, Başbakan’a yakın kişileri mi kastediyorsunuz?” sorusuna Hamzaçebi şu yanıtı verdi: “Herhangi bir kişi ve şirket imasında bulunmuyorum. Bu altının resmi kayıtlarda olmayışı nüfuzlu kişi ihtimalini getirmektedir. Bunu Sayın Maliye Bakanı’na soruyorum, merak ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 64 tonluk altın hareketin bilgisini öğrenmek istemektedir. Bu altınlar nerede? Nazi altınları vardı 2. Dünya Savaşı’nda. Nazi altınları kaybolmuştu, aklıma bu geliyor. Bu altınlar nasıl buharlaştı. Hem dört kişi 64 ton altının olduğunu var diye beyan edecek. Hem de bu Türkiye’ye girmeyecek. Bunu doğal karşılamak mümkün değil.”

Şimşek: 64 bin ton altın beyan edildi ama Türkiye’ye girmedi
Yastık altındaki paraların ekonomiye kazandırılmasını içeren Varlık Barışı kapsamında 64 ton altının Türkiye’ye getirildiği ancak Merkez Bankası’nın kayıtlarında gözükmediği iddialarına Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’den yanıt geldi. Şimşek, 64 bin ton altının Varlık Barışı kapsamında getirilmesi için beyan olduğunu ifade ederken, bu beyanın Türkiye’ye giriş yapılmadığı için kayıtta olmadığını açıkladı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Akif Hamzaçebi’nin, “Varlık Barışı Kanunu kapsamında Türkiye’ye geldiği bildirilen 64 ton altının ilgili kamu kuruluşlarının kayıtlarında gözükmediği” iddialarını yanıtladı. Şimşek, Maliye Bakanlığı verilerinin beyana dayalı olduğuna işaret ederek, beyanda bulunan mükellefin, Varlık Barışı’ndan yararlanması için bir ay içinde varlıkları Türkiye’ye getirmek zorunda olduğunu, aksi halde yararlanamadığını anlattı.

‘Varlık Barışı’nda 39 inceleme var’
Şimşek, beyan çerçevesinde, verilerin kamuoyuyla paylaşıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mükellefin Varlık Barışında, ilerde yapılacak incelemelerden, matrah artırımı anlamında yararlanabilmesi için beyanın gereğini yerine getirmesi lazım. Beyanın gereği de bir ay içinde, bu varlıkların ülkeye getirilmesidir, bu da kanunla düzenlenmiştir. Getirmedilerse, o zaman bundan yararlanamazlar. Maliye Bakanlığı gerekli görürse, onu inceler. Kara para aklamayla ilgili MASAK, görevini yerine getiriyor. Maliye Bakanlığı olarak da biz her zaman, gerekli gördüğümüzde mükelleflerimizi inceleriz; bu çerçevede veya herhangi bir çerçevede. Vergi mahremiyeti nedeniyle şu anda kimi incelemeye alıp almadığımızı, kimin beyanda bulunduğu halde bu varlığı Türkiye’ye getirip getirmediği hususunda sizlerle bir veri, bilgi paylaşamam. Beyan edilen varlıkların Türkiye’ye getirilip, getirilmediği hususu mükellefin hukukuyla ilişkili bir husustur. Altınla ilgili bir beyan söz konusu ama bu beyan sonrasında ülkeye getirilip getirilmediği incelenen bir husus.”
Hamzaçebi’nin, kara para aklama amacıyla bu beyanın verilip verilmediğine yönelik sorusunun anımsatılması üzerine Şimşek, kara para aklamasının olabilmesi için varlığın Türkiye’ye getirilip, kayda geçirilmesi gerektiğini belirtti. Kayda geçirilmemesi halinde aklamanın olamayacağına dikkati çeken Şimşek, “Varlık Barışı başladığından bu yana şüphe üzerine, bu çerçevede 39 inceleme söz konusu olmuş. MASAK, gerektiğinde, ileride inceleme sonuçlarını kamuoyuyla paylaşır” dedi.