- CHP’li Bakan süreç komisyonunda isyan etti! ‘Kürt sorunu tarihsel olarak cumhuriyetle birlikte başlamadı’
- Özgür Özel'den canlı yayında kritik açıklamalar… İBB tahliyelerine sert çıkış: ‘Arkadaşlarımıza ‘pardon’ diyorlar’
- Tutanak ilk kez okundu: İşte İmralı'da konuşulanlar
- İBB Soruşturmasında 19 Kişiye Tahliye
- Başkan Mutlu’dan yılın son meclisinde peş peşe müjdeler geldi
Günde 4 fincan içmeniz yeterli...
Günde belirlenen miktarlarda kahve içmenin biyolojik yaşı etkilediği ortaya çıktı. Buna göre, orta düzeyde kahve içmenin, yaşlanmanın doğal bir parçası olan ve kromozomların uçlarını koruyan telomerlerin uzunluğunu destekleyerek genel sağlığı iyileştirebileceği belirlendi.
Norveç'te yapılan çalışmadan elde edilen yeni bulgular, günde üç-dört fincan kahve içmenin biyolojik yaşlanma sürecini yavaşlatabileceğini gösterdi. Hücresel yaşlanmanın temel göstergesi kabul edilen telomer uzunluklarını inceleyen araştırmada, düzenli kahve tüketen bireylerin biyolojik olarak yaklaşık beş yıl daha genç göründüğü ortaya çıktı. Kromozomların uçlarında yer alan telomerler, ayakkabı bağcıklarının ucundaki plastik parçaların görevine benzer bir şekilde genetik materyali koruyor.
Telomerlerin zamanla kısalması yaşlanmanın kaçınılmaz bir yönü olsa da kahvedeki güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar bileşiklerin bu süreci yavaşlatabileceği düşünülüyor. Çalışmada, ruhsal hastalık tanısı konmuş 436 kişi 11 yıl boyunca takip edildi ve günlük kahve tüketimleri değerlendirildi.
Araştırma ekibi, bulguların biyolojik olarak mantıklı olduğunu belirterek, günde dört fincandan fazla kahve tüketiminin ise ters bir etki yaratabileceği konusunda uyardı.

Ekipte yer alan Dr. Monica Aas, şu ifadeleri kullandı:
"Telomerler oksidatif stres ve inflamasyona karşı oldukça duyarlıdır. Bu da kahve tüketiminin, hızlanmış yaşlanma riski taşıyan bireylerde hücresel yaşlanmayı nasıl yavaşlatabileceğini daha da belirgin kılıyor."
Kahvenin ölçülü olarak kullanılmasında sağlığa faydaları olduğu belirten araştırmacılar, bunun telomer kısalma hızını etkileyip etkilemediğini de mercek altına aldı.
KAHVE İÇENLERLE İÇMEYENLER KIYASLANDI
Yayımlanan çalışmada, Norveç Toplu Psikoz (TOP) araştırmasının verileri incelendi. Katılımcılar şizofreni, bipolar bozukluk ve psikozla ilişkili majör depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklara sahipti. Araştırmada, 2007–2018 yılları arasında katılımcılara günlük kahve tüketimleri soruldu ve yanıtlar "hiç içmeyenler", "1–2 fincan içenler", "3–4 fincan içenler" ve "günde beş fincan ve üzeri tüketenler" olarak gruplandırıldı.
Hiç kahve içmeyenlerle içenler kıyaslandı ve günde 3–4 fincan kahve tüketenlerin telomerlerinin belirgin şekilde daha uzun olduğu ortaya çıktı. Fakat beş fincan ve üzeri tüketimde bu avantajın kaybolduğu belirlendi.
BİYOLOJİK YAŞI ETKİLİYOR
Günde yaklaşık dört fincan kahve içenlerin telomer uzunlukları; yaş, cinsiyet, etnik köken, sigara kullanımı, ruhsal hastalık türü ve ilaç tedavileri de hesaba katıldığında, kahve tüketmeyenlere göre yaklaşık beş yıl daha genç bir biyolojik yaşa karşılık geldiği belirtildi.
AŞIRI TÜKETMEYİN
Dr. Aas günde en fazla 4 fincan kahve tüketilmesini önerirken aşırı tüketim içinse, "Önerilen miktarın üzerine çıkıldığında, artan reaktif oksijen türleri yoluyla hücresel hasar ve telomer kısalması görülebilir." uyarısında bulundu.
sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Her gün yiyoruz meğer sağlığa zararlıymış
Simitten tatlıya kadar pek çok gıdada bulunan susam aşırı tüketildiğinde ciddi sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, alerji artışından mide sorunlarına kadar uzanan etkileri nedeniyle susam...
Omega-3’ün kalbe 5 faydası
En faydalı yağlardan biri olan Omega-3, özellikle kalp-damar sağlığını çok yönlü destekleyip, koruyor… Omega-3 yağ asitleri elzem bir yağ türü olan çoklu doymamış yağlardır.İnsan vücudu t...
Günde ne kadar C vitaminine ihtiyacımız var?
Kış hastalıklarının kapıda olduğu bugünlerde C vitamini bağışıklık sistemimizi güçlendiren antioksidan olarak öne çıkıyor. İşte bu vitamini doğal yoldan ve yeteri kadar alma yolları. Kış ...
Berenizi kimseyle paylaşmayın!
Havalar soğuyor. Kış aksesuarlarının en ünlüsü taktığımız çeşit çeşit bereler. Ama işin aslı, görüntüsü kadar masum değil. Çünkü İngiliz bilim insanları saçkıran gibi son derece bulaşıcı ...
Demansı önlemek için etkili adım miktarı belirlendi
Harvard Tıp Fakültesi’nin yürüttüğü dokuz yıllık araştırma, demansı önlemek için gerekli günlük adım sayısının sanılandan çok daha düşük olduğunu ortaya koydu. Soğuk havalarda egzersiz ya...
Antibiyotik direncinin farkında mısınız?
Antibiyotiklerin gereksiz ve yanlış kullanımı, bakterileri bu ilaçlara karşı dayanıklı hale getiriyor. Dolayısıyla bazı enfeksiyonların tedavisi giderek zorlaşırken, ölüm riski de artıyor...
Lenf sisteminiz yavaşlarsa beyniniz çöker
Vücudumuz kan dolaşımından ibaret değil. Lenf sistemi de toksinleri ve fazla sıvıyı temizleyen ikinci bir dolaşım ağıdır. Bu sistem yavaşlarsa beyni de etkiler. Beyin dokusunda iltihabi m...
30'larında bunları yapan 70'li yaşlara bomba gibi girecek
Yaş alırken sağlığınızı korumanın iyi yolunun 30'lu yaşlardan geçtiğini belirten araştırmacılar, yapılması gerekenleri açıkladı. Araştırmacılar, iyi bir yaşam tarzıyla 95 yaşına kadar sağ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Fatih Ürek'in sağlık durumundaki iddia...
Ekim ayında geçirdiği kalp krizi sonrası yoğun bakımda tedavisi süren Fatih Ürek hakkında, sosyal medyada “öldü” iddiaları yayıldı. Ünlü sanatçının menajeri, sağlık durumunun hâlâ kritik ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her gün yiyoruz meğer sağlığa zararlıymış
Simitten tatlıya kadar pek çok gıdada bulunan susam aşırı tüketildiğinde ciddi sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, alerji artışından mide sorunlarına kadar uzanan etkileri nedeniyle susamın tüketiminde porsiyon kontrolü yapılması konusunda uyardı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.