Yukarı
387180

Astım ilaçları bağımlılık yapar mı?

05 Eylül 2023 09:18

Astım hastalarının birçoğu ilaçlarının bazılarının kortizon içermesi nedeniyle yan etkilerinden ve bağımlılık yapmalarından korkuyor. Peki bu bilgiler ne kadar doğru? İşte Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk’ün yanıtı...

Toplumumuzda sıklıkla karşılaşılan kronik bir solunum yolu hastalığı olan astım ve tedavisiyle ilgili doğru bilinen yanlışlar var… Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk, bu konuda akıllarda soru işaretlerine neden olan noktalara değinerek, şu açıklamaları yaptı:

HASTALIK NASIL TETİKLENİR?

Astım, akciğere hava taşıyan borular olan bronşların belli zamanlarda daralmasıyla oluşan iltihaplanma temelli bir akciğer hastalığıdır. Genellikle genetik olarak yatkın kişilerin olumsuz çevre koşullarına maruz kalmaları sonucunda oluşur. Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde maruz kalınan tütün ürünleri, ev tozları, ilaçlar, kumaş tozları, küfler, rutubet, parfüm – temizlik malzemeleri – boya gibi kimyasallar, bitki tozları ve polenler gibi organik tozlar risk faktörleridir. Bunlar hem astımın oluşumunda hem de astım ataklarının gelişiminde rol oynamaktadır. Ayrıca virüsler, bakteriyel ve mantar enfeksiyonları, özellikle de grip, bronşit, zatürre, nezle gibi hastalıklar astıma yol açabilir. Ani hava değişimlerinden yani sıcaktan soğuğa geçiş gibi, banyoda buhara maruz kalmak gibi, şehir değiştirmek, kapalı alanlarda fazla kalma gibi durumlarda da şikayetler artabilir.

KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Ailesinde astım öyküsü olanlarda genellikle çocukluk ve bebeklik dönemlerinde daha çok görülür ve yüksek oranda ergenlikten sonra şiddeti azalır. Ancak tam olarak kaybolmaz. Astımın daha hafif formu olan bronş aşırı duyarlılığı olarak devam eder. Kişilerin dış görünüşlerine göre de açık tenli ve renkli gözlülerde biraz daha fazla görülmektedir.

TEK TİP MİDİR?

Astım bilinenin aksine sadece bebeklikte başlayan tek hastalık tipi değildir. Astımın birçok alt tipi vardır; bir tür beyaz kan hücresini içeren ciddi bir hastalık olan Eozinofilik astımlar, KOAH ile birlikte olan astımlar, ileri yaş astımları, doğumsal astım, İgE değerlerinin yüksekliğiyle olan astımlar, nötrofil değerlerinin yüksekliğiyle oluşan astımlar, ilaca bağlı, özellikle aspirine bağlı astımlar, bronş aşırı duyarlılıklar olarak sayılabilir. Özellikle bronş aşırı duyarlılığı hem Covid salgınından sonra hem de bu seneki üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra fazlasıyla ön plana çıkmıştır. Bronş aşırı duyarlılığı da astıma göre daha az nefes darlığı yapan ancak daha çok öksürüklere neden olan bir hastalıktır. Günümüzdeki uzun süren öksürüklerin temel sebebi de bu bronş aşırı duyarlılığıdır.

TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?

Astım, çevre koşulları kontrol altına alınırsa tamamen hayatınızdan çıkarabileceğiniz bir hastalıktır. Ancak tedavi edilmezse ve önlem alınmazsa hayat konforunu bozar. Hastalar gece uykularından öksürükle uyanır, hareket kabiliyetlerini yitirirler ve en ufak yürüyüş ve yokuşta durmak zorunda kalırlar. Sıkıştıkları için kapalı alanlara giremezler. Bahar aylarında ormanlık ağaçlık yerlerde oturamazlar. Dolayısıyla hayatları çok kısıtlanmış olur.

İLAÇLAR GÜVENLİ Mİ?

Astım ilaçlarını hastaların bırakmalarında birkaç sebep vardır. Günde birden fazla kullanmak, cihaz şeklinde ilaçlar olduğu için cihazlara uyum sağlayamamak, ilaçların bir kısmının kortizon bazlı olması nedeniyle kortizonun yan etkilerinden korkmak ve en önemlisi astım ilaçlarının bağımlılık yaptığını düşünmektir. Astım ilaçlarının hiçbiri bağımlılık yapmaz ancak bazı hastalar bu ilaçların bağımlılığa yol açtığını düşünürler. Hastaların bunu düşünmelerinin sebebi; ilaçların uzun süre kullanılması gerektiği ve ilaçları olmadan şikâyetlerinin hep devam edeceği endişesini taşımalarından kaynaklanmaktadır.

Belirtileri nelerdir?

– Nefes darlığı

– Kuru öksürük

– Göğüste baskı hissi

– Göğüs ağrısı

– Hırıltılı solunum (hırıltı, ötme, kedi miyavlaması sesi)

Hastalığınız yokmuş gibi yaşamanız mümkün

Bilinenin aksine astım tedavi edilebilir bir hastalıktır. Kullanılan ilaçlar temel olarak bronş acıcı ilaçlardır, ancak buradaki en büyük yanlış hızlı etki ettiği için geçici etkili bronş açıcı ilaçların kullanılması ve bunun yanında geçici etkili alerji ilaçlarının kullanılmasıdır. Bu sadece günü kurtarmaktır. Uzun etkili astım ve alerji ilaçlarını doktor kontrolünde belirli süre kullanmakla beraber astım tamamen kontrol altına alınabilir. Düzenli kullanım ile hasta ileride ilaçlarını tamamen bırakabilecek seviyeye gelebilir. Kalıcı olarak astım bitmez, ancak hasta doğru tedavi ve koruyucu önlemlerle hiç astımı yokmuş gibi yaşayabilir.

Doktora başvurmakta geç kalmayın

Astım ilerlemediği sürece sürekli hastalarda şikayet yaratmadığı için hastalar doktora genelde geç başvururlar. Çocukluk çağında enfeksiyonla karıştığı için göğüs hastalıkları hekimine başvurmaları uzun sürer ve tanıyı geç alırlar. Çocuklarda tekrarlayan öksürük ve hırıltılar varsa, erişkinlerde de geçmeyen öksürük veya nefes darlıkları mevcutsa mutlaka astım açısından hastalık ilerlemeden göğüs hastalıkları hekimlerine başvurulması gerekir.

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila...

Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var?

Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç...


Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor

Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu...

Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık

Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl...


Yaz aylarında vücut ısısındaki ani yükseliş ölümcül olabilir

İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Demir, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireylerin güneş çarpmalarına karşı risk altında olduğunu ve vücut ısısının ani ve kon...

Uyurken ortaya çıkan 2 belirti löseminin ilk sinyali olabilir!

Uykuda yaşanan bazı belirtiler, yalnızca bir yorgunluk ya da geçici rahatsızlık olarak görülse de, bazen ciddi hastalıkların ilk uyarısı olabilir. Uzmanlara göre özellikle yoğun gece terl...


Alzheimer hastalığının ilk belirtisi tatilde ortaya çıkıyor

Tatil genellikle dinlenme, eğlenme ve yenilenme ile ilişkilendirilir. Ancak uzmanlara göre, özellikle Alzheimer ve demansın erken belirtileri tatil dönemlerinde kendini gösterebilir. Alzh...

Her gün acı yiyenler dikkat: Bilimsel olarak kanıtlandı

Acı yiyeceklerin kilo verme üzerindeki potansiyel etkisi, uzmanların ve araştırmacıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden doktora sonrası araştırmacı D...


Maden suyunu sakın bardağa dökmeyin!

Maden suyunun tüketimi ile ilgili uzmanlardan kritik uyarı geldi. Bardağa dökerek içenler mineralleri yok ediyor. Yemek sonrası sindirime yardımcı olduğu düşünülen maden suyu, yanlış tüke...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Harbiye’de Selda Bağcan coşkusu

Selda Bağcan, 2025 yaz turnesi kapsamında dün gece İstanbul Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu sahnesindeydi. Bayhan Müzik organizasyonuyla gerçekleşen konser, sanatçının sanat yaşa...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila 22 arasında değiştiğini belirtti. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyon ile ilgili açıklamada bulundu.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR