
Stresi azaltmanın en etkili yolları
Stresin, pek çok hastalığın başlaması ve ilerlemesinde ciddi bir risk faktörü olduğu artık biliniyor. Dolayısıyla beden ve ruh sağlığımız için geç olmadan önlem almamız şart. İşte Prof. Dr. Uludüz’ün önerileri…
Günlük yaşamda stresten uzak durmak çok zor. Ancak uzmanlar yaşadığınız stres ve bununla başa çıkma şeklinizin büyük ölçüde yaşam biçimi seçimlerinizle ilgili olduğuna dikkat çekiyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, stresi azaltmak için hemen uygulayabileceğiniz basit ve etkili yaşam tarzı değişikliklerini şöyle sıraladı:
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz
Bakış açınızı değiştirin
Durduk yerde kaç kişiye kızıyoruz? Kaç kişi sinirinizi bozuyor? Gördüklerimize nefretle yaklaştıkça, nefreti buluruz. Sevgiyle yaklaştıkça, sevgiyi… Yani neyi verirsek, onunla karşılaşırız. Bazı istisnalar dışında zaman zaman karşılaştığımız olayların içinde bizim bilmediğimiz doğrular da yatabilir. Dolayısıyla hayata bakış açınızı değiştirin! Olur olmadık şeylere üzülüp, sinirlenmeyin. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu olmak çok önemli ve her şeyden değerlidir.
Zamanı iyi yönetin
Gereksiz stresten kaçınmak için, günlük planlar değil haftalık planlar yapmaya gayret edin. Programın düzgün işlemesinde en önemli nokta, stresli işleri ertelememenizdir. Hatta size stres yaratan işleri en önce bitirmeye çalışın ki sonlara doğru sevdiğiniz işleri yapmak için enerjiniz kalsın.
Serbest zaman dilimleri oluşturun
En azından her gün kendiniz için yarım saat ayırmakla işe başlayın. Kendinize ait zaman diliminde canınız neyi yapmak istiyorsa ve neden zevk alıyorsanız mutlaka onu yapın. Örneğin yürüyüşe çıkın. Açık havada yürüyerek stres seviyelerinizi en aza indirecek beyninize bir yenilenme sağlamış olursunuz. Sık sık sevdiğiniz, size keyif veren müzikleri dinleyin.
Sevdiğiniz işi yapın
Şimdi, size “işinizden memnun musunuz, dünyaya bir daha gelseniz yine aynı işi mi yaparsınız?” diye sorsam, çoğunluk “hayır” diyecektir. Ancak yaşamınızda büyük bir yer kaplayan iş hayatınız, size hitap etmiyorsa mutsuzluk getirir. Kişinin yaptığı işten memnun olmaması hastalıklara karşı direncini düşürür, anksiyete seviyesini yükseltir, depresyona yol açar ve yaşam tadını kaçırır.
İyi uyuyun
Unutmayın stresle baş etmede iyi bir uyku her şeyi çözer. Yeterince ve kaliteli uyuduğunuzda stres ve kaygıyı önemli oranda azaltabilirsiniz. Gece yedi saatten daha az uyumanın daha fazla stres ve kaygıyla ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar var.
Bol bol gülün
Olaylar kontrolümüz dışında gelişse de gülmek size daha az stresli, hatta pozitif bakış açılı bir perspektif sağlar. Kahkaha atmak stresi ve stres ilişkili hormonların seviyesini düşürerek bağışıklığı güçlendirir. Kan basıncını düşürür, stres hormonunu azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
‘Hayır' demeyi bilin
Hayır diyememek stres yaratır. Ne zaman ve nasıl ‘hayır' demeyi de öğrenin. Kendinizi bu konuda eğitin. Ne de olsa herkesi memnun edemezsiniz.
Doğru beslenin
Yanlış beslenmek strese sebep olabilir hatta daha da kötüleştirebilir. Strese karşı katkı maddeleri, gazlı ve asitli içecekler, basit şekerler içeren besinleri tüketmemelisiniz. Sağlıklı bir kahvaltı yaptığınızdan emin olun; kahvaltıyı atlamak sizi daha yorgun ve huzursuz yaparak stres seviyenizi artırabilir. Stresli zamanlarınızda magnezyumdan zengin besinleri bolca tüketin (kaju, badem, fındık, ceviz, lahana, pazı, ıspanak, pancar, muz); magnezyum güçlü bir stres önleyicidir ve stresli dönemlerinizde çabuk tükenir. Gün içinde bol su içtiğinizden emin olun ve alkol tüketmemeye gayret edin. Kafein tüketiminizi sınırlayın, fazla kafein sizi aşırı uyararak stresli hissetmenize yol açar. Kahve içecekseniz, günlük bir fincanı aşmayın. Yeşil çay az miktarda kafein içermekle birlikte stres hormonlarını azaltmaya yardımcı L-theanine ve antioksidanlar gibi sağlıklı bileşenler içerir. Papatya ve nane çayları da stresi azaltarak iyi bir gece uykusu sağlar.
İlişkinizin bileşenlerine odaklanın
Uzun süreli ve huzurlu evliliklere veya ilişkilere sahip insanlar daha stressiz yaşam sürer. Bunu başarmak için ilişkinin bileşenlerine odaklanmalısınız; Anlaşmazlık ve tartışmalarda, hedefin kazanmak değil huzuru bulmak olduğunu, alttan almanın (her zaman olmazsa da) bir erdem olduğunu unutmayın. İlişkinize zaman ayırın. Çok yoğun olabilirsiniz ama eşinizle akşamları sadece yarım saat bile olsa baş başa oturup duygu ve düşüncelerinizi paylaşmanız ilişkinizi güçlendirecektir. Evliliğinizin dışında bir “hayatınız” olsun. Dünya eşinizin etrafında dönmüyor, ikinizin de kendinize ait zaman dilimleri olmalı. Cinsel hayatınızı göz ardı etmeyin ve ilişkinizde her zaman duygusallığı ön planda tutun.
Hareketsiz kalmayın
Evde spor aletleriniz varsa onları kullanın, yoksa kendi kendinize basit hareketlerle egzersiz yapın, bir egzersiz uygulaması indirip harekete başlayın ya da en sevdiğiniz hareketli bir müziği açıp uzun süre dans edin. Hareket serotonin ve endorfinleri salgılar ve ruh halinizi anında iyileştirir
Dertleşecek birini bulun
Duyguları ifade etmek, korkuları, sıkıntıları ve endişeleri paylaşmak stresi azaltır. Her zaman yanında çekinmeden, tedirgin olmadan rahatlıkla içinizi dökebileceğiniz birinin olması önemlidir. Aile üyeleriniz ya da güvendiğiniz bir arkadaş, bu güveni sağlayabilir ve çoğu zaman derdinize derman olabilir. Bazen de bu görevi bir psikiyatrist, psikolog veya danışman yerine getirebilir. Ne yazık ki, bir terapistle konuşma fikrini çoğu insan olumsuz karşılıyor. Oysa yaşamlarımız yeterince karmaşık ve profesyonelce eğitilmiş, objektif olabilecek, duygularımızı ve önemli yaşam kararlarını almamıza yardımcı olabilecek kişilerin desteğine ihtiyacımız var.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila...
Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var?
Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç...
Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor
Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu...
Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık
Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl...
Yaz aylarında vücut ısısındaki ani yükseliş ölümcül olabilir
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Demir, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireylerin güneş çarpmalarına karşı risk altında olduğunu ve vücut ısısının ani ve kon...
Uyurken ortaya çıkan 2 belirti löseminin ilk sinyali olabilir!
Uykuda yaşanan bazı belirtiler, yalnızca bir yorgunluk ya da geçici rahatsızlık olarak görülse de, bazen ciddi hastalıkların ilk uyarısı olabilir. Uzmanlara göre özellikle yoğun gece terl...
Alzheimer hastalığının ilk belirtisi tatilde ortaya çıkıyor
Tatil genellikle dinlenme, eğlenme ve yenilenme ile ilişkilendirilir. Ancak uzmanlara göre, özellikle Alzheimer ve demansın erken belirtileri tatil dönemlerinde kendini gösterebilir. Alzh...
Her gün acı yiyenler dikkat: Bilimsel olarak kanıtlandı
Acı yiyeceklerin kilo verme üzerindeki potansiyel etkisi, uzmanların ve araştırmacıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden doktora sonrası araştırmacı D...
Maden suyunu sakın bardağa dökmeyin!
Maden suyunun tüketimi ile ilgili uzmanlardan kritik uyarı geldi. Bardağa dökerek içenler mineralleri yok ediyor. Yemek sonrası sindirime yardımcı olduğu düşünülen maden suyu, yanlış tüke...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nden bölüm başı ne kadar aldığı ortaya çıktı
Kızılcık Şerbeti’nde ‘Doğa’ karakterine hayat veren Sıla Türkoğlu, başarılı oyunculuğunun yanı sıra kazancıyla da gündem oldu. Son dönemde hem ekran başarısı hem de özel hayatıyla adından...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila 22 arasında değiştiğini belirtti. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyon ile ilgili açıklamada bulundu.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.