
Kuru temizlemede büyük tehlike
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası yazılı bir açıklama yaparak, kuru temizleme sistemlerinin tehlike saçtığına dikkat çekti.
Lekelerin çıkartılmasında kullanılan "Perkloretilen" isimli klorlu çözücünün kanserojen etkisi olduğu belirtilen açıklamada, bu kimyasalın kullanımının ölçülerek denetlenmesi gerektiği ifade edildi.
Kaliforniya ve Norveç, İsveç, Danimarka, Japonya gibi ülkelerde, belirlenen kimyasal oranların düşürüldüğünü veya tamamen yasaklandığı belirtilen açıklamada, "Gelişmiş ülkelerde ve Avrupa Birliği'nde Perkloretilen damıtma atıklarının özel hava sızdırmaz konteynerlerde toplanıp, özel bertaraf tesislerinde imha edilmesine rağmen Türkiye`de Perkloretilen içeren damıtma atıkları normal çöpe atılmakta, toprağa ve içme sularına karışıp, çevreye büyük zararlar vermektedir. Binlerce ton ithal edilen Perkloretilen tamamen kontrolsüz olarak piyasada kullanılmaktadır" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, "Kuru temizlemeye verilen ürünlerde kg tekstil başına maksimum 20 mg.`ın aşılması durumunda insan sağlığını tehdit eden yapısı nedeniyle bu kimyasalın kullanımı ölçülerek denetlenmelidir. Bunun dışında kuru temizlemecilerin soğutmalı ve bacalı sistem makineleri sınırlandırılmalı, ortam emisyon değerleri ve tekstil üzerindeki kalıntı miktarı ölçülmelidir" ifadelerine yer verildi.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası'nın yazılı açıklaması şu şekilde:
"Kuru temizleme sistemlerinde tekstil üzerindeki özellikle yağ ve lekelerin çıkartılmasında kullanılan Perkloretilen (Tetrachlorethylene) isimli klorlu çözücü kanserojen etkisinden dolayı tehlike saçıyor. Kuru temizleme işletmelerinde, ticari çamaşırhanelerde, otellerde, tekstil, deri fabrikalarında, veya metal temizleme amaçlı olarak kullanılan temizleme solventi ne yazık ki hiçbir kontrole tabi olmadan her yıl binlerce ton olarak kullanılmakta ve havaya ya da suya karıştığında insan sağlığını ve çevreyi ciddi ölçüde kirleterek insana büyük zarar verebilmektedir. 13.12.2014 tarihinde yayınlanmış olan ' Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formu Hakkında Yönetmelik' kapsamında hazırlanan Perkolretilen`e ait güvenlik bilgi formlarında H351 olarak tanımlanan bu çözücü için ' kansere yol açma şüphesi vardır' tanımı yapılmaktadır.
Kanserojen etkisi nedeniyle gelişmiş ülkelerde ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerindeki kullanımına ciddi kısıtlamalar getirilen Perkloretilen maddesinin ülkemizdeki kullanımı hiçbir şekilde denetlenmemektedir.
Avrupa birliği 11 Mart 1999 tarihinde aldığı kararlar sonucu, 31 Ekim 2007 tarihine kadar kuru temizleme makinelerinde kullanılan Perkloretilen`in havaya karışma oranını minimize etme ve atıklarını kontrol etme kararı almıştır. Bu oranlar 2009 yılında görülen lüzum üzerine daha da aşağıya çekilmiştir. Bu oran temizlenecek kg tekstil başına maksimum 20 mg`dır. Çalışma yerinde havadaki emisyon oranı ise en fazla 2mg m3, suda ise 0,005 mg olarak tespit edilmiştir. Bazı ülkelerde ise Perkloretilen kullanımı tamamen yasaklanmıştır. Perkloretilen`in kuru temizleme makinalarından çıkan damıtma atıklarının normal evsel atıklarla çöple atılması yasaklanmış ve özel bertaraf tesislerinde kapalı ambalajlarda özel imha yöntemleri ile imha edilmesi kararlaştırılmıştır.
Kaliforniya ve Norveç, İsveç, Danimarka, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde ise çok daha düşük oranlar belirlenmiştir veya tamamen yasaklanmıştır. Yoğun yaşanan alanlarla, alışveriş merkezi gibi kapalı alanlarda Perkloretilen kullanımı tamamen engellenmiştir. Bu oranların ilgili sağlık teşkilatı tarafından işletme bazında sürekli kontrol edilmesi, cezalar uygulanması, bu oranlara uyma zorluğu sonucu anılan bu ülkelerde alternatif temizleyici kimyasallar kullanılmaya başlanmıştır. Son on beş yıldır toksik etkisi ve yan tesirleri olmayan birçok alternatif kuru temizleme solüsyonu geliştirilmiştir. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı da bu konuda uyarılar yapmış bulunmaktadır. Komite bu maddenin çabuk buharlaşan, keskin kokulu, renksiz bir sıvı olduğunu belirtmiştir. Kumaşlardaki leke ve kirleri kolayca çıkardığı için yaygın olarak kullanılan bu klorlu solventin, insan sağlığı ve çevre açısından toksik etkisinin yüksek olduğu vurgulanmıştır.
Gelişmiş ülkelerde ve Avrupa Birliği'nde Perkloretilen damıtma atıklarının özel hava sızdırmaz konteynerlerde toplanıp, özel bertaraf tesislerinde imha edilmesine rağmen Türkiye`de Perkloretilen içeren damıtma atıkları normal çöpe atılmakta, toprağa ve içme sularına karışıp, çevreye büyük zararlar vermektedir. Binlerce ton ithal edilen Perkloretilen tamamen kontrolsüz olarak piyasada kullanılmaktadır.
Perkloretilen normal oda sıcaklığında sıvı olmasına rağmen çok kolay buharlaşarak çevre havasına karışabilmektedir. Temizleme esnasında tekstilin veya temizlenen ürün üzerinden Perkloretilen`i tamamen almak mümkün değildir. Özellikle kuru temizlemeye verilen ürünlerde kg tekstil başına maksimum 20 mg.`ın aşılması durumunda insan sağlığını tehdit eden yapısı nedeniyle bu kimyasalın kullanımı ölçülerek denetlenmelidir. Bunun dışında kuru temizlemecilerin soğutmalı ve bacalı sistem makineleri sınırlandırılmalı, ortam emisyon değerleri ve tekstil üzerindeki kalıntı miktarı ölçülmelidir."
(Gerçekgündem)
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila...
Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var?
Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç...
Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor
Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu...
Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık
Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl...
Yaz aylarında vücut ısısındaki ani yükseliş ölümcül olabilir
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Demir, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireylerin güneş çarpmalarına karşı risk altında olduğunu ve vücut ısısının ani ve kon...
Uyurken ortaya çıkan 2 belirti löseminin ilk sinyali olabilir!
Uykuda yaşanan bazı belirtiler, yalnızca bir yorgunluk ya da geçici rahatsızlık olarak görülse de, bazen ciddi hastalıkların ilk uyarısı olabilir. Uzmanlara göre özellikle yoğun gece terl...
Alzheimer hastalığının ilk belirtisi tatilde ortaya çıkıyor
Tatil genellikle dinlenme, eğlenme ve yenilenme ile ilişkilendirilir. Ancak uzmanlara göre, özellikle Alzheimer ve demansın erken belirtileri tatil dönemlerinde kendini gösterebilir. Alzh...
Her gün acı yiyenler dikkat: Bilimsel olarak kanıtlandı
Acı yiyeceklerin kilo verme üzerindeki potansiyel etkisi, uzmanların ve araştırmacıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden doktora sonrası araştırmacı D...
Maden suyunu sakın bardağa dökmeyin!
Maden suyunun tüketimi ile ilgili uzmanlardan kritik uyarı geldi. Bardağa dökerek içenler mineralleri yok ediyor. Yemek sonrası sindirime yardımcı olduğu düşünülen maden suyu, yanlış tüke...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
İrem Derici ile sevgilisi Melih Kunukçu'dan şaşırtan hamle
İrem Derici ile kendinden 12 yaş küçük sevgilisi DJ Melih Kunukçu'nun karşılıklı hamlesi herkesi şaşırttı. Yaklaşık 1 yıla yakındır DJ Melih Kunukçu'yla aşk yaşayan İrem Derici, kendisind...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila 22 arasında değiştiğini belirtti. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyon ile ilgili açıklamada bulundu.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.