San Diego Üniversitesi ve Roma Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre 100 yaşına kadar yaşayabilmek  için ‘inatçı ve meşgul’ olmak gerekiyor. Olumlu bakış açısının yanı sıra güçlü aile bağları, başkalarının fikirlerini düşüncelerini önemsememe ve dini inançlara bağlılık da uzun yaşamanın sırları arasında sayılıyor.

Cambridge Üniversitesi’nin dergisi  International Psychogeriatrics’de  (Uluslararası Psikogeriatri) yayınlanan araştırma kapsamında 91 ve 101 yaşları arasında, fiziksel olarak 51-75 yaş aralığındakilere göre daha kötü durumda olan 29 kişi incelendi. Bu kişilerin gençlere oranla mental açıdan daha sağlam oldukları gözlendi. Araştırmacılar, katılımcıların fiziksel ve akıl sağlıklarını değerlendirdi; onlara travmatik olaylar, göç anıları ve inançlarıyla ilgili sorular da yöneltti. Araştırmayı yapan ekipteki psikiyatri profesörü Dilip Jeste, “Bugüne kadar çok yaşlılar üzerine birçok araştırma yapıldı fakat bunlar akıl sağlığı ve karakter özelliklerindense çoğunlukla genler üzerine yoğunlaşmıştı. Çalışmamızdan doğan ana temalar iyimserlik, çalışma etiği, inat ve aile, ülke gibi kurumlara duyulan bağlılıktı. Bunlar, akıl sağlığıyla bağdaştırılan kendine has özellikler. Bu yaşlanma paradoksu, fiziksel sağlığın kötüye gitmesine rağmen akıl ve sağduyunun yaş ilerledikçe geliştiği inancını destekler nitelikte” diye konuştu.

‘DEĞİŞİM GELİŞMEK İÇİN ŞANS VERİR’

Yapılan araştırmada katılımcılara yaşadıkları travmalarla nasıl başa çıktıkları soruldu. Katılımcılardan birisi yetmiş yıllık eşi öldüğünde kendisini boşlukta hissettiğini, oğulları sayesinde iyileşmeye başladığını belirterek, “4 çocuğum, 10 torunum, torunlarımın da 9 çocuğu var. Hayatım boyunca mücadele verdim ve değişime her zaman açığım. Değişim gelişmek için şans verir. Hep en iyisini düşünürüm. Hayatta her şeyin bir yolu vardır. Babam bana her zaman zorluklarla yüzleşmeyi ve en iyisini ummayı öğretti.” dedi. Diğer katılımcılar ise, “Sürekli aktifim. Stres nedir bilmem, hayat neyse odur ve onunla her zaman yüzleşilmesi gerekir.” Şimdi gençliğimde hissettiğimden çok daha genç hissediyorum” şeklinde cevaplar verdi. Bu grubun aynı zamanda inatçı ve baskın karaktere sahip olduğu da gözlendi. Bu kişilerde öne çıkan diğer özellikler inançlarına sadık olmaları ve başkalarının düşüncelerini önemsememeleriydi…

Daha önce yürütülen bir çalışmada da Güneybatı İtalya’daki her 10 kişiden 1’inin 100 yaş üzeri olduğu Acciaroli sakinlerinin beslenme ve yaşam alışkanlıkları incelenmişti. Bu çalışmada çoğu yaşlı sakinin hâlâ aktif bir cinsel yaşam sürdürdüğü ve zeytin yağı, evde yetiştirilen meyve-sebze ve balık içeren sağlıklı bir Akdeniz diyeti benimsemiş oldukları gözlenmişti. Ne var ki, Güney İtalya’daki Cilento’nun en yaşlı sakinlerinin akıl sağlığı bakımından daha iyi olduğu ortaya çıktı.