Siyaset Sokağa İnerse!

Ayağa düşerse desem daha doğru olacak...

Koca Amerika’nın geleceği kala kala Trump ve Clinton’ın eline kaldı!

Yapılan son bir ankette, Amerikan gençliğinin önemli bölümü, Trump veya Clinton’ı başkan olarak görmektense dünyaya dev bir gök taşı çarpmasını tercih edeceğini ortaya koydu.

Kim seçilirse seçilsin Amerika’ya göktaşı çarpsa bu kadar zarar veremezdi!

ABD'de 8 Kasım'da gerçekleştirilecek başkanlık seçimleri öncesi, Demokrat Parti'nin adayı Hillary Clinton ile Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump sert tonları ve seviyesiz ifadelerindeki saldırılarla finale doğru gidiyor!..

Amerikalılar “Pis Kadın” diyen bir adamı Amerika’nın Başkanı yapar mı?

Peki Amerikalılar “Kukla” bir başkan ister mi? “ABD’deki bazı camileri kapatacağım!.. Suriyeli sığınmacıları geri göndereceğim!”, “Müslümanlar ABD’ye alınmasın!.” Diyen Trump’ı  ister mi?

Kişiliksiz siyasetle ilerleyen ABD belki de son yüzyılın en ilginç ve bir o kadar da abuk başkanlık seçimine gidiyor. İki partinin seçtiği adayların ikisi de hem kişilik, hem güvenilirlik, hem de izleme sözü verdikleri siyaset açısından son derece tartışmalı karakterler sergiliyorlar. Enikonu herkes  kukla oynatıcısın ipinde asılı!

Kızışan ve artan tansiyon “Kapitalizm çöküyor mu?”, “Yeni bir dünya savaşı mı başlayacak?” sorularını da beraberinde getiriyor.

Barışın hâkim olacağı bir yarım yüzyıl şansımız daha olacak mı?

Mali kriz ve karanlık tablolar korkutucu bir orta doğu senaryosundaki savaşlarla beraber çöküşleri işaret ediyor!

Oysaki biz ekmek derdindeyiz…

Dokunmayın ekmeğimize yeter isyanlarındayız…

Ya Dolar yukarı çıkarsa, enflasyonun altında ezilirsek, projelerimiz ertelenir önümüzü göremezsek?

Para dönmezse, çekler tahsil edilmezse…

Çekler geri dönüyorsa, esnaf sorun içindeyse bizim gidişatımız nasıl olacak diye kara kara düşünür dururuz

Bu dünya azgınlık rekabeti içinde bakalım kimde patlayacak?

Önceden haber verilmiş alâmetlere geri dönüp baktığımızda, acaba olacakları görecek nesil biz miyiz diye merak ediyorum... Bu kehanetler, açık bir şekilde yaşamakta olduğumuz şu günleri tasvir ediyor!”

Akdeniz’deki bu “güç gösterisinin” sebebi izah edilmeli değil mi?

Suriye kimin dişinin kavuğuna yeter ki?

“Suriye bahanesiyle” “trilyonluk gaz rezervleri” asıl kapışmanın nedenidir!

Bugünkü global gerginlikler bizi sanki yeni bir küresel  çatışmaya sürüklüyor!

Üçüncü Dünya Savaşı teranesi pek çok kişinin ağzında dolaşıyor olsa da stratejik analizler ABD başkanlık seçimleri ile eş zamanlı nedense!

Seçim kampanyasının politikalar yerine karakter/kişilik çatışması zemininde süregitmesinden Hillary ve Trump son derece hoşnut görünüyor…

Kutuplaşmanın giderek arttığı bu durum,  ABD toplumunda ekonomik, politik ve sosyal gerilimi de artırmaya devam ediyor.

Diplomatik adap ve usulün ayağa düştüğü son seçim kampanyasında büyük güç Amerika, gelecek seçim kampanyalarına büyük örnek olur mu?

Onlar bizden örnek almış olmasın? Çünkü biz çoktan gerek TBMM’de, gerek her yerde(!) “vur vur kafasına kafasına” temposunda sokak savaşları havasındayız!