'İptal ve erteleme oyunu!'

Belediyeleri anlamak mümkün değil!

Bombalar patlıyor şehit haberleri geliyor…

Bu olumsuz koşullar hep var!

Konserleri, etkinlikleri, ulusal bayramlarımızın kutlamalarını düzenlemeye kalkıp iki gün sonra neden iptal ediyorsunuz?

20 Mayıs 2016 Cuma akşamı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramımızın kutlamaları programında olan İzmir Devlet Senfoni Orkestrasının konserindeydim.

Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş konserin açılış konuşmasında “Sanatın iyileştirici etkisinden” bahsederek ülkemizin içinde bulunduğu ve hassas olduğumuz şu anlara da önemli bir vurgu yaptı…

Bu vurgu şehitlerimize olan üzüntülerimizin acı gerçeğini ifade etse de, yaşamın devam ettiği ve halkın deşarj olma zorunluluğunun da gerçeğini ifade etmektedir!

19 Mayıs Bayramı kutlama etkinlikleri içinde program yapan aynı partiden olan bazı Belediye Başkanları da etkinlikleri iptal etmiştir!

Dedim ki; “demek ki onlar sanatın iyileştirici etkisini ya bilmiyor ya da beklentileri başka!”

Genel merkezden iptal ve erteleme kararının verildiğini söyleyerek, topu Kılıçdaroğluna atıyorlar, Sema Pekdaş  bu durumda Kılıçdaroğlunu dinlememiş mi oluyor?
Neden acaba?
Sayın Kılıçdaroğlu siz bilirmişsiniz bu işleri...

Milli duygu, örf ve adetlerimizin yorumu olan halkın kültürel üretimleri “Halk Oyunu” gösterileri izleyicisi halkımız(!) sanatın iyileştirici etkisinden nasibini alıp deşarj olamadı…

Ülkenin içinde bulunduğu olumsuz koşullar, terör olayları ve artan şehit haberleri ile beraber düğün-dernek alayları bizi nereye götürüyor?

Bu ülke insanı uzun yıllardır giderek artan terör olaylarıyla yaşıyor.

İptaller ve ileri tarihe ertelenme ihtimallerimiz hep olacaksa, ülkenin ölüm acıları sürekli tazelenecekse “Yas tutmaktan” bir türlü çıkamayacaksak, etkinlik düzenlemenin anlamı var mı?

Ölüm acılarımız bir ömre yazılacaksa!

Biri erteleyip, diğeri ertelemiyorsa, biri düğün-dernek deyip, diğerinin ocağına ateş düşmüşse, erteleme gerekçeleri çifte standart uygulamalar içinde yapılıyorsa; kim kimin umurunda?

Bu durumda; Terör olayları eğlence hayatını durdurmalı mı durmamalı mı?

Ve bütün bunlara rağmen gündelik hayat devam ediyorsa…

Duyarlık göstermenin siyasi imajı “iptal et gitsin” mi oluyor!

Çocuk oyuncağı gibi herkes bir şeylerden nemalanma peşinde…

Halkı düşünen yok…

Güvenlik endişelerimiz var!

Sadece eğlence işi olarak bakmak doğru mu?

Halkın deşarj olmaya da ihtiyacı var…

Yıllardır “matem” nedeniyle ulusal bayram kutlamalarımız iptal edildi.

Tabutlarımız musalla taşındayken; kiminin kısmetinde muradına ermek var, kimin kısmetinde ise hüzün!

Heyhat ne yazık ki yaşam öyle ya da böyle devam ediyor!

Yozlaşma, insan hayatına değer vermeme, ideolojik körlük adalet duygusuyla törpülenen sistemin içinde üzüm üzüme baka baka kararıyoruz!

Haysiyet, vicdan sahibi olmak, adil olmak ve düzgün insan olmak mücadelesi yok…

İdeolojik tarafgirlik,  etnik köken ve inançla bütünleşen iktidar sarhoşluğu vicdanları köreltmiş.

30 yıldır terör savaşlarındayız ve hala son teröriste ulaşılmış değil!