Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Kim kime dum duma…

30 Nisan, 2016

Kim kimi biçti?

Kim daha fazla ülkenin içine etti?

Kim kimi yüceltti?

Kim kimi seyrediyor?

Bu sözler kime gelsin?

Prensiplere, kavramlara, fikir, düşünce ve hürriyetlere pranga vurma aracı olarak seçilen prensipler/kavramlar tartışmaların tansiyonunu arttırırken, çok yüzlü küreselleşen siyasetin marifeti bu olsa gerek!

Kim kime dum duma…

Liberal kibir ve yerel-ulusalcı direnişlerle küreselleşmenin sağlıklı bir biçimde tartışılmasını engelleyen, tartışmanın taraflarını kamplaşmaya ve taraflardan birine destek olmaya iten baskıcı bir yapıya bürünmüştür.

Bunun sebebinin küreselleşmenin yaşanan ve devam eden bir süreç olarak değil, bir durum olarak ele alınması olduğunu iddia ediyorum. Söylemsel bir hegemonya savaşının beraberinde dışlayıcı - anormalleştirici eğilimleri geliştirmiştir.

“Çok yüzlü küreselleşen siyaset!” küreselleşmenin en geniş anlamıyla, sınırları anlamsız ve son derece geçirgen kılacak bir biçimde dünya üzerinde mal, hizmet, bilgi, kültürel değer ve insanların hareketliliğini tanımlıyor.

Küreselleşen dünyada devletin ve siyasetin rolü; ekonomik, siyasi ve kültürel küreselleşmeye hizmet etmektir.

Liberal ticaret çağındayız!

Ekonomik küreselleşme rakamlar savaşında ilerlerken,  Yeni Dünya'ya çok yoğun bir göç dalgasıyla milyonlar akın etmiştir.

Küreselleşmenin getirdiği entegrasyon, küresel ve merkezi bir yönetimi mümkün ve gerekli kılıyor mu? Artan iletişim ve etkileşimin demokrasi ve özgürlükler sahasında ne tip yenilikler getirmesi beklenebilir mi?

Her geçen gün ulusal ve uluslararası olan arasındaki sınırlar gözden kaybolmaktadır. Özellikle siyasetin sınırlarına ve işleyişine dair yıllardır zihnimizi şekillendiren bazı kavram ve kalıplardan sıyrılma zorluğunu da doğuruyor.

Bugüne değin ulusların iç meselelerinin dış politika olay ve oluşumlarından farklı bir dinamizme ve mantığa sahip olduğunu kabul edecek olur isek, yaşanan küreselleşme, Rosenau'ya göre, yeni (global) bir bakışı da zorunlu kılmaktadır. Parçalanma ve entegrasyonun eş-zamanlı gerçekleştiğini düşünecek olur isek, temel sorun her ferdi ilgilendiren sayısız meseleden oluşmaktadır.

Bu durumun yansımaları, terör, ekonomik çalkantı ya da düzensizliktir.

Artık devlet veya otorite merkezi dağınık ve çok merkezli bir yapının aktörüdür.

Buna rağmen ulus-devlet hala dünya sisteminin temel belirleyicisi rolünde olsa da. küreselleşmenin getirdiği problemlerle başa çıkma gücüne sahip olduğuna inandıkları devleti ekonomik, siyasi ve askeri açıdan tehdit edebilecek bir kurumsal yapı da kalmamıştır.

Hedef “Karma Model”

Bir yandan entegrasyon yaşanırken diğer tarafta bölünme ve parçalanmalar!

Ve kim kime dum duma hallerimiz!



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Hande Doğandemir'le ilgili sürpriz aşk iddiası!

Magazin kulislerinde yeni bir aşk dedikodusu konuşuluyor... Instagram hesabından peş peşe paylaşımlar yapan Doğandemir "Olabilecek en tatlı ekiple Alpler'de bu şahane 3 günü elimdekilerle...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Yemekle mutlu oluyorsanız dikkat!

Yeme bağımlılığının fiziksel ve psikolojik etkileri hakkında bilinçli olunması gerektiğine işaret eden Diyetisyen Şevval Işıklı, “Yeme bağımlılığı, tıpkı diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi kişinin hem fiziksel sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir hem de bireyin yaşam kalitesini düşürebilir. Profesyonel yardım gerektirebilir” dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR