Dokunulmazlık zırhına hodri meydan!

Başbakan Ahmet Davutoğlu: "506 fezleke dosyasını birlikte kaldıralım. Bir celsede şuanda bekleyen bütün dokunulmazlıkları kaldıralım herkes hesap versin." ifadesini kullandı.

Haydi bakalım!

Maçanız sıkıyorsa işte hodri meydan!

Dokunulmazlık zırhları konusunda tüm siyasi partiler tutumlarını göstersin!

Kim samimi, kim değil görelim?

Aldatmadan, korkmadan, milletvekilliği dokunulmazlık kalkanının kaldırılması için kimler harekete geçecek bakalım…

Muhalefet temsilcileri söylemlerinde, Anayasa’da yapılması beklenen değişikliğin kalıcı ve köklü bir revizyonla ele alınmasından yana olduklarını belirttiler.

Muhalefet partileri, kürsü dokunulmazlığı dışında her türlü dokunulmazlığın bütün milletvekilleri için geçerli olmasını istediklerini söylediler.

Muhalefet elini dokunulmazlıkların kalıcı olması yönünde kaldırdı!

Milletvekillerinin dokunulmazlık yasasına dokunulması gerekiyor. Milletvekilliği işlenen suçlar için zırh olmaktan çıkarılmalı ve Milletin Vekilinin, Millete rağmen suç işleme özgürlüğü elinden alınmalıdır.

Yasama sorumsuzluklarını tüm endamlarıyla parlamentoda tecelli eden milletvekillerine Türkiye kadar geniş zırh sağlayan başka bir ülke var mı?

İşte meydan, işte Milletvekilleri, işte dokunulmazlık zırhı!

Bu hikâyenin sonu zırhla mı bitecek yoksa vatandaşların eşitliği ilkesiyle mi?

****

Canınız Cehenneme…

Yaslarımız büyüyor Türkiyem!

Bir kez değil, çok kez ölüyoruz!

Sokaklarda ölüp, medyada/sosyal medyada kınıyoruz! 

Hayatımızda ölüm büyürken, sözler bizimle beraber çürüyüp gidiyor.

Sokaklarda ölüp, medyada/sosyal medyada kınıyoruz!

Dağıtmaya çalışıyorlar bizi... Oysa her can için kızgınlaşıyor yanan yüreklerimiz...

Kıskanıyorsunuz Türkiye'yi!

Yeryüzü cennetinin bereketli topraklarında yaşayan "Türkiye Cumhuriyetinin" insanlarını! Çekemiyorsunuz insanlığımızı hoşgörü sevdamızı koparamadığınız bağlarımızı... 

Büyük Anadolu tutkumuzu...

Şiddetinizle bombalarınızla canımızı yüreğimizi ocaklarımızı yaksanız da daha da kenetleniyoruz ülkemin farklı güzel insanlarıyla.

Terör insanlık suçudur. Masum insanların katledilmesinin açıklanabilir hiçbir haklı sebebi yoktur. İnsanları korkutarak, katlederek terör örgütleri ve bizleri kendi ideolojileri için birliğimizi yok etmeye çalışanlar(!) hiçbir sonuç alamayacaktır.

Kardeşliğimizi bozmaya çalışanlar amaçlarına ulaşamayacaktır.
Dehşete kapılıyorum, saldırıları kınıyorum ve hayatını kaybeden vatandaşlarımız için derin üzüntü duyuyorum.
Kimler bilerek susuyorsa! masum insanlar üzerinden oynadığınız oyunlar, ayrıştırmalar, terör süsü ile bizleri öldüre öldüre bizlerden! kurtulmayı planlayanlar...

Canınız cehenneme Halk Düşmanları...

“Bad-el-harab-ul-Basra.” 
Eşek öldükten sonra pilavı istediğin kadar sok gözüne!
Türkiye derin acılar içinde, güven sarsılmış, vatandaşa maliyeti büyük bedeller ödetiliyor. Canlar gidiyor.
Elbet bir gün sıkıntılarımız bitecek, ülkemiz demokrasiye dönecektir. Uzun yıllar derin acılarla yaşayan milletimize dilimize plesenk olmuşcasına(!) sabır, sabır ya sabır diliyorum...

****

"Terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor!"

A-lış-ma-ya-ca-ğız kardeşim!
Terörle yaşamayacağız!
Tepki vereceğiz, hesap soracağız...
Hiç bir şekilde ölümleri kanıksamayacağız!
Sistemin parçası olmayacağız.
Evimizden, işimizden, kentimizden, ilçemizden mahallemizden sokağımızdan hatta apartmanımızdan sesimizi, tepkimizi duymalarını sağlayacağız...
Bağıracağız, işaretler koyacağız "bizler teröre ve düzene alet olmayacağız" diyeceğiz...
Nasıl mı?
Bu gibi sözlere değer vermeyerek.
Halkı uçurumun kenarına itilmesine müsaade etmeyerek…
Bu kafalarla mücadele edip, şeytanlık yapanlara izin vermeyeceğiz.

"Toplumda terör yaratanlar, korku paranoyaklığını pompalayanlar, ekonomide terör yaratanlar!"

Korku paranoyasına kapılmayacağız!

Kimsesiz, ıssız bırakmayın sokaklarınızı…

Söküp alalım yüreklerimizi kanlı ellerden!

Koynumuza sokmayalım yılanları…

Ellere vermeyelim memleketimizi!

Korkmayalım mahşerden!

Uyku faslından arınalım bu kafalar, bu zihniyetler kaderimize dönüşmeden!