“Yeni şeyler söylemek lazım!..”

   ‘Bir deli bir kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış’

  CHP’de de durum aynı…

   Türkiye kan ağlarken haftalar boyu yapay bir Nazlıaka meselesiyle CHP kendini kemirip durdu!..

   CHP de sıfır çözüm…

   Ülkemiz ve bölgemiz yangın yerinde, ana muhalefet partisi Atatürk posteri tartışmasında!..

   CHP'nin ana gündem maddesi Atatürk posteri/portresi/tablosu vs… Ana muhalefet dediğin de zaten böyle olmalı…

   Ülkemizde yaşanan bunca büyük sorunlar varken, CHP yapay gündem yaratma çabalarından nedense hiç geri kalmıyor! 

   Krizi yönetemediği gibi, etrafındakileri de kirletiyor!

   “Genel merkez yıpranmasın” diye krizi örtbas edip, saklamaya çalışanlar yüzünden, kalpler kırılıyor, günahsızların(!) günahı alınıyor,  dönüp dolaşılıyor sonunda balonun patlak verdiği deliğe ulaşılıyor…

   Parti meclisine topu atarak çare bulmaya çalışan CHP’nin, Nazlıaka’nın disipline sevk edilmesi kararı; ‘asılsız ve gerçeğe aykırı iddialar ortaya atarak, CHP’nin kamuoyunda tartışılmasına neden olması gerekçesiyle kesin ihraç istemiyle” yazılı açıklamayla duyurulur…

    Ve böylece Nazlıakanın fermanı yazılmış olur!

****

   Hikâyemiz CHP Milletvekili Aylin Nazlıakaya göre, “Meclis’te üç milletvekiliyle özel bir sohbeti sırasında, teorik bir tartışmanın örneği olarak da olsa(!) milletvekili arkadaşının odasından Atatürk resmini kaldırdığını” söylemesiyle başlıyor...
Söylemekle hatası başlıyor!
Buna gıybetin ambalajlı versiyonu da diyebiliriz!..
Politikacılara güvenilmeyeceğini şimdiye kadar öğrenmiş olması gerekirdi, şayet başka bir amaç için bunu yapmadı ise!
"Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" olarak da mesajı almak mümkün!

   Nazlıaka  "SIR verdiğini düşünmüşse de, söyledikleri "Aileden" sandığı/saydığı(!) kişilerin içinde demek ki sır olarak kalmamış!"

   Kurban mı, Suçlu mu?
   Bu arada CHP parti yönetimi iki ay boyunca konuya sessiz kalarak; olayların büyümesini, birçok milletvekilinin çeşitli çevrelerce suçlanmasını, başıboş demeçler verenleri olduğu yerden izlemekle yetindi. 
Ve kriz Aylin Nazlıaka'nın başına haklı olarak patlamıştır...
Neden mi?
Cesur davranmadığı için...
Bir şey görüp, biliyorsan ve ideolojine de ters düşüyorsa ya bu durumu en yetkili kişi ile paylaş ya da gevezelik yapma...
Ya cesur olacaksın, cesur olamıyorsan susmasını da bileceksin.
Konu ister Atatürk olsun, ister başka bir mesele inandığın davaya aykırı ne varsa yüksek sesle düşüneceksin.
Niyetini teorik tartışmaların arkasına saklamaya çalışmayacaksın…
Atatürk portresini/tablosunu/posterini indiren her kimse orada cesurca konuşacaksın...
Aylin Nazlıaka kendi kendinin kurbanı olmuştur.
“İki kişinin bildiği sır, sır değildir” bilmez misiniz?
Niyetiniz başka ise, bilemem!..

   Akıllı olmak mı, ilkeli olmak mı önemli?

   Krize demeç verenlerden "CHP'nin yetkili kurulları bu milletvekilini tespit ederek kulağından tutup CHP kapısının önüne koymak mecburiyetindedir." şeklinde düşüncesini Uğur Dündar’la yaptığı röportaj sırasında ifade eden Milletvekili Aytun Çıray da kriz yangınını bir hayli körüklemiştir.
Neden acaba?
54 gün sonra da “O isim benim” diye ortaya çıkan Ankara milletvekili Necati Yılmaz’ın açıklamalarına kimse oralı olmamıştır. Nedense(!) bu zamana kadar sustuğu da anlaşılamamıştır…

****
   CHP’nin genel durumuna baktığımda; siyaset üretemiyor, parti içi tartışmalarla gündemi sürekli meşgul ediyor…

   CHP’ye de, peşinden boşa kürek çekenlere de yazık…

   CHP'nin yenilgilerine ve başarısızlıklarına rağmen, "seçimi kaybedersem giderim" diyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun hala kendini vazgeçilmez sanması, hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam etmesi ve kayıp olan bütün yıllar!
Atatürk’e karşı topyekûn bir kurumsal saygısızlık ve ihanet değil midir?
İçine düştükleri başarısızlığı kabullenmemenin hastalığına tutulmuş gidiyorlar...
Atatürk posterini/tablosunu/portresini birileri indirmiş nedir ki, siz Atatürk'ün kurduğu partiyi dibe vurdunuz.
Halk da sizi sürekli kapının önüne koyuyor, farkında bile değilsiniz!