Ho ho ho

Bacadan bakınca görünen 2010 yılında gerçekleşen 12 Eylül referandumunun Yeni Türkiye’nin inşa sürecine işaret eden sembolik öneminin 2011 yılındaki gelişmelerle, özellikle 12 Haziran genel seçimleriyle pekiştiğinin altını çizenlere soralım!

Ho ho ho…

Hükümet ile Kürt halkı arasındaki gerginlikler, sivil ve askeri liderler arasındaki bölünme yaratan gerilimler, Kıbrıs ve Ermenistan ile donmuş sorunlar, Avrupa'daki durgunluk ve küresel ekonomideki belirsizlikler, Türkiye'nin kazanımlarını tehdit etme ve eski hayal kırıklıklarını yeniden ortaya çıkarma potansiyeli taşımaya hala devam ediyor.

Ho ho ho…

Türkiye bu engelleri geride bıraktı mı? Olumsuzluklara rağmen;

Müslüman dünyasının belirleyicisi olma yolunda ilerlerken Türkiye, siyasi irade ve demokratik bağlılığın getirdiği yararların bir örneğini oluşturuyor. Türkiye’de, fikirler, insanlar ve mallar dünya üzerine akarken küresel kavşağın oluşmasına etken olan bir ülke oldu.

Ho ho ho…

2011 Türkiye için başarılı bir yıl mıydı?

Dünyada beliren kara bulutlar, Türkiye’nin kendini Avrupa ve Ortadoğu’dan ayrıştırmasını sağladı Ekonomik ve siyasi anlamda hiç bu kadar ayrıştırmamıştı. Arap baharı dengelerini demokrasinin korunması adına sorun yaratmadan korunmaya çalışılması da önemliydi.

Ho ho ho…

Cari açıklar devam ediyor. Türkiye’nin büyümesi ve daha istikrarlı olmasına petrol ve doğalgaz tarafından da bakmak gerekiyor. Uzak Doğunun ihracat anlayışına geçmek ve yatırımlara önem vermek… Avrupa’da ekonomik bunalım varken, 2012 Türkiye için önemli bir durum arz ediyor. Güllük gülistanlık geçmesini beklemek tedbirsizlik olur.

ABD ve Avrupa bunalımı Türkiye için fırsat olabilir. Bu bunalımı fırsata çevirmemiz gerekiyor.
Ho ho ho…
“2012’de işler iyi olacak” diyor büyük patronlar! Eğer siyasilerimiz birlik içinde olur ise, kenetlenirse aşamayacağımız bunalım yoktur. Temkinli olmayı elden bırakmamak gerekiyor.

2011’de Türkiye, Gayri Safi Milli Hâsıla’da önemli bir artış elde ederken, uluslararası arenada öne çıkmak Türkiye’ye yetmedi. Girişimciye vergiyi bindirdi, ÖTV’ yi arttırdı bu durum halkın üzerinde menfi etki yarattı.
Ho ho ho…
Sıcak savaşlar başladı. 2012, Ortadoğu’da çok sıcak savaşların olacağı bir dönem.
2012 dünya için kritik bir yıl olacağı gibi, Türkiye içinde riskleri öngörüyor.

Türkiye, kendini sıcak ateşin içine atmazsa, dinamiklerini koruyabilir.

“Komşuda kar yağsa Türkiye’de bulut olur, yağmur olur ama büyük bir etki kalmaz” desek de, Türkiye’nin iç dinamikleri Avrupa ve ABD’ye nispeten iyi bir tablo çiziyor ama biz hala sisli havada araba kullanmaya devam ediyoruz…

Ho ho ho….

Düşük ücretler ve düşük alım gücü, Kürt sorunu, Ak Parti hükümeti, CHP tipi muhalefet, Deprem beklentisi, Statükoculuk, Vahşi Kapitalizm, İnsanlarımızın terbiye sorunu, Eğitim kalitesinin düşüklüğü, Trafik terörü… hala devam ediyor!

Türkiye son 30–35 yıldır değişmeyen, artık kadükleşmiş sayabileceğimiz sorunlar ajandasına sahip. Bu sorunlar ajandasının gözde kavram ve konuları arasında, din, laiklik, demokrasi, Kürt sorunu, İslam, ulusalcılık vb. kavram ve tartışma konuları yer alıyor. Türkiye’deki siyasi sistemin krizlerini de başarılarını da bu konu ve kavramlar etrafında oluşan tartışmalar, güncellenen çözüm arayışları ya da kavga ve kopuşlar belirliyor. Türkiye’de demokrasinin hayati sorunları olarak düşündüğümüz bu ajandanın içindeki kavgalar ve tartışmaların siyasi hareketlerin başlıca aktörlerinin düşüncelerinin, değişimlerinin – dönüşümlerinin 2012 yılı için umut vermesini beklemekten başka yapacak bir şey yok.

Ho ho ho…

“Ne gülüp durursun Aydan” derseniz, “ağlanacak halimize” derim…

Yeni Yılın Sağlık Barış Huzur ve İnsanca Yaşam Getirmesi Dileğiyle