N.Ç..!

Günümüz Türkiye'sinde kelli felli, belli bir yaşı geçmiş bazı adamlar 13 yaşındaki kız çocuğu ile ilişkiye girme hastalığına tutulmuş durumda…

Son günlerin utanç kararı ile hepimiz şok olduk!
Sizin çocuğunuz tecavüze uğradı mı sorusunu sormak gerek.

Damdan düşenin halinden yine damdan düşer anlar, diyerekten, bir kıssadan hisse
yazayım dedim…

“Damdan düşen adam bakmış ki yanındakilerin yararlı  bir şey yapacağı yok.
“Beni damdan düşenin yanına götürün “ demiş. Yanındakiler  “ Niye  “diye sorduklarında da “benim halimden ancak o anlar “ diyerek cevap vermiş.”

Sapık insanların tecavüz ettiği 13 yaşındaki kızın ( çocuğun!) kendi isteği ile ilişkiye girdiği kararını onayan, “karar merciini” anlamakta zorluk çekiyorum.

İçlerinde kamu görevlisi de olmak üzere bir çocuğa tecavüz eden sapıklar için istenen cezanın “ İndirimli Ceza” olması akıllara başka şeyler getiriyor.

Mahkeme neye dayanarak bu “İndirimli Cezayı” veriyor. Veriyor vermesine de hatanın sonu daha da büyük “Yargıtay da” cezayı mesleklerinin, bilgilerinin doruğunda olması gereken Hakimleri tarafından onaylanıyor.

Kanunlar 18 yaşından küçük bir kimseye oy kullanma izni vermez.
Kanunlar 18 yaşından küçük bir kimseye ehliyetsiz araba kullandırmaz.
Kanunlar 18 yaşından küçük bir kimseye miras bile kalsa ona  “sen kullanamazsın“ diyerek vasi tayin eder.

Nasıl olur da kanunlar, 13 yaşındaki bir kız çocuğuna isteğiyle ilişkiye girdiğini kabul eder? Bu eylemi gerçekleştiren kişilerin hepsi toplumda kariyer sahibi…

Bunların arasında 13 yaşında bir kız çocuğuna sahip babaların da olduklarını düşünüyorum. N.Ç ile beraber olur iken hiç kendi kız çocukları akıllarına geldi mi? Acaba! Kendi kızları rızası ile dahi olsa, kendi yaşlarında bir erkekle birlikte olsaydılar ne düşünürlerdi?

Bu durumu namus cinayetinin gerekçesi olarak mı kullanırlardı, yoksa bugünkü gibi indirimli bir hapis cezası ile yetinirler miydi?

Bence tedavi edilmesi gereken asıl bu zihniyettir. Kendi yakınları söz konusu olduğunda canavar kesilen bir toplum bir başkasının 13 yaşındaki kız çocuğunu elinin kiri olarak görebiliyor!

Eğitimli insanlar bile böyle bir davranış sergileyebiliyor…Bu anlayış devam ettikçe daha çok N.Ç vakalarına şahit oluruz! Cezalar elbette bir yere kadar etkilidir ancak idam cezasının bile insan öldürmeyi engellemediğini çok iyi biliyoruz. Yapılması gereken kafamızın içini değiştirmektir.

13 yaşındaki bir kız çocuğu ile birlikte olmadan önce “ya bu benim kızım ya da kardeşim olsaydı?” diye düşünmek gerekir.

Eğer N.Ç’yi alınıp satılabilen bir mal gibi görüyorsanız, tarihin çöp sepetine atılmış köle tacirlerinden ne farkınız kalır…

N.Ç. davasında kamu vicdanı bir kez daha yaralandı.

11 yıllık yargılama süreci sonucunda mağdur  mağdur  olarak kaldı…13 yaşında 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç. hakkındaki karar adalete olan güvenin yeniden sorgulanmaya başlanmasına neden oldu.

Son durak hep AİHM mi olacak?
İnsanın tüm evrende değiştirebileceği tek şey olan “kendisini” değiştiremediği sürece yol alamayız.

Duruşumuzu belirleyen şey ne olmalı peki?

Yasalar mı? 13 yaşındaki kıza tecavüzü "rızası vardı" diyerek ceza indirimine tabi tutan da yasalarımız değil mi?
Kahraman sandıklarımızı hapse tıkan, hain sandıklarımıza karşı duyarsız kalan da yasalarımız!

Değiştirelim o zaman…
Nasıl yapalım?
Hangi ölçüye göre değiştirelim…

Genel ahlak kurallarına göre mi, dini değerlerimize göre mi, dünyaya göre mi, insan haklarına göre mi, çağdaş ölçütlere göre mi? İki arada bir derede kaldığımız dünyamıza farklı bir pencere açmaya kalkamıyor isek, Ahlak
kurallarımızı hala neyin şekillendirdiği konusuna bir açıklama getiremiyor isek, kantarın topuzu kaçmış demektir!