- Özgür Özel, Mardin'de: 'Başkanın kim olduğuna Erdoğan karar veremez'
- DEM Parti'den AKP'ye 'kayyum' yanıtı: 'İrade gaspını alışkanlık haline getirenlere bir kez daha sesleniyoruz...'
- Korcan Uçman: "Kayyumlar, demokrasiye yeni bir darbe"
- UEFA'dan skandal Türkiye ve Beşiktaş kararı: İsrail takımına büyük ayrıcalık!
- Reel kesimin döviz açığı arttı
SALA
20 Ocak, 2020Bugün (19 Ocak) bir cinayet işlenmiş. 4-5 kişilik silahlı bir grup, Bitlis Güroymak'ta kahvaltı eden bir gruba ateş açmış. Bir vatandaşımız saldırıda hayatını kaybetmiş. Hayatını kaybeden vatandaşımıza rahmet, kalan sevenlerine sabırlar diliyorum. Keşke hiç olmasa ama her zaman karşılaşılan olaylardan, yani sıradan polisiye bir durum.
Fakat Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı hayatını kaybeden vatandaşımız ile ilgili bir mesaj yayınlayınca olayın rengi değişti. Ne var bunda diyeceksiniz? Bu sıradan olay Bakanın bu mesajıyla birden önemli oldu. İçişleri Bakanının mesajı aynen şöyle:
“Çok hüzünlüyüm. Bir âlimin ölümü, bir âlemin ölümüdür. Bitlis Güroymak (Norşin) Medresesi Başmüderrisi S. A. Ç. Allah'a yürüdü. Allah rahmet eylesin.”
Bu mesajı kim yayınlıyor? Laik Türkiye Cumhuriyetini korumakla görevli İçişleri Bakanı. Yani, Jandarma ve Polis teşkilatının bağlı olduğu kişi.
Ölen kişiyi sevebilirsin bu şahsi bir olaydır, anlarım. Fakat Norşin nerdedir? Orada Medrese mi vardır? Başmüderris nedir, kimdir? Tüm bunlar 2020 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nde mi olmaktadır? Yasalar, Anayasa ne zaman değişmiştir?
Anayasamızın 174’ncü maddesi Devrim Kanunlarına atıfta bulunur ve bu kanunları koruma altına alır. 1923’te kurulan ve Dünya ile entegre olmaya çalışan genç Cumhuriyetimizin kuruluş senedi olan Devrim Kanunlarının bazıları şunlardır:
- 1924 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu (eğitim ve öğretimin birleştirilmesi),
- 1924 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun (tekke, zaviye, türbedarlık vb kapatılması),
- 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun,
- 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun,
- 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun (dini elbiselerin ibadethane dışında giyilmesinin yasaklanması).
İçişleri Bakanı yayınladığı bu mesajla bu kanunların tümünü, dolasıyla Anayasa’yı çiğnemiştir. Yarın sabah hiçbir şey yokmuş gibi hayatımıza devam mı edeceğiz. Gereğini yapabilecek bir yargı veya kamuoyu var mı? Yoksa alttan yavaşça ısıtılan kurbağalara mı döndük hepimiz?
Dışarıda verilen salalar Cumhuriyetimizin mi?
İZMİR, 20 Ocak 2020.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Can kaybı?
- Karabağlar İçin Güçlü Aday; Helil KINAY
- İzmir Büyükşehir Belediyesinin az bilinen hizmeti: Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürlüğü faaliyetleri
- Cumhuriyet son duraktır…
- Yepisyeni Hükümet, yersen…
- Tarihi İkinci Tur Seçiminin Kaybedenleri-II
- Tarihi İkinci Tur Seçiminin Kazananları, Kaybedenleri…
- Tarihi Seçim’in Kazananları, Kaybedenleri, İkinci Tur ve Ötesi…
- Ördek
- Çocuk
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Karsu bebeğinin cinsiyetini İstanbul Maratonu'nda açıkladı
Hollandalı Mike Schrama ile dört ay önce dünya evine giren Karsu Dönmez geçen haftalarda hamile olduğunu duyurmuştu. Sanatçı hazırladığı pankartla bebeğinin cinsiyetini açıkladı. Yıllar ö...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Sofranızdaki gizli tehlike: Bu besinler sandığınızdan daha zararlı!
Gıda katkı maddelerinin risklerine değinen Diyetisyen Gizem Özölmez, "Günlük yaşamda sıkça tükettiğimiz paketli gıdalar, içerdiği katkı maddeleriyle sağlığımızı tehdit edebilir. Yiyeceklerin görünüm ve tadını korumak için kullanılan renklendiriciler, koruyucular ve tatlandırıcılar, uzun vadede sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir" dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.