Buca rayına oturuyor...
02 Ekim, 2009 Şimdiye kadar ceviz kabuğunu doldurmayan olaylarla gündeme gelen Buca Belediyesinde iyi gelişmeler oluyor. Perşembe günü yapılan meclis toplantısı bunun en belirgin örneği gibi. Muhalif kanadın meclis üyelerinden birisi olan Levent Köstem’in mazeret göndererek meclise katılmaması çeşitli söylemlere yol açsa da, öteki muhaliflerden bir diğeri Rıza Zayıfoğlu’nun gayet ılımlı bir çizgi izlenimi vermesi meclisi en sevindiren gelişmelerden birisi olarak dikkat çekiyor. Olumlu ve faydalı tartışmalarıyla, Perşembe günkü meclisin yaklaşık 6 aydan bu yana gidip geldiğim meclislerden en verimlisi olduğunu söyleyebilirim. Genel bir kanı, herkesin kavgalardan bıktığı ve halk için artık ellerin taşın altına konulmasının zamanı geldiği düşüncesi. İlk başlarda oluşan muhalif kanat artık yok gibi. Bunu da Başkan Ercan Tatı’nın gösterdiği performansa bağlamak mümkün. Başkan şu ana kadar yaptığı ve yapacağı icraatlarla muhalif grupta yer alanları ikna etmiş durumda. Eğer bütünlük sekteye uğramadığı takdirde Buca’da Bucalılar için çok olumlu ve yararlı işlerin yapılacağı apaçık ortada. Bir diğer yandan, Belediye kadrosunda yapılan değişikliklerle ekip çalışmasının faydaları da kendisini hissettirmeye başlamış. Özellikle Basın Biriminin başına getirilen deneyimli gazeteci Macit Sefiloğlu’nun “Tecrübeli” öngörüsüyle yapılan haber servisleri ve Basınla sağlanan sıcak ilişkiler, şimdiden kendisini göstermiş gibi. Buca’da işler rayına oturuyor. Gereksiz muhalefet ve kavgalar olmadığı sürece, Buca Belediyesinin yaptığı güzel işlerle gündeme geleceğinden eminim. Bir bardak su da fırtına koparanlara, artık pirim verilmediği de ayrı bir gerçek… E-Posta “Kaza-teci”liği… Rahmetli üstat Erdoğan Tokatlı derdi ki, Gazeteci eğer elinde bulunan belgeleri açıklamıyor, açıklayacağım, yapacağım diyorsa o gazeteci değil, kazayla olmuş “Kaza-tecidir”… İzmir çukurunda da böyle bir model çıkmış ve sağa sola “elimde belgeler var açıklayacağım, size göstereceğim, gününüzü görürsünüz” türünden e-postalar atarak güya korku dağları yaratmaya çalışıyormuş. İlginç değil mi! Hani, “şekerimi ver, yoksa babama söylerim seni döver” tarzı gibisinden. Öte yandan, “kardeşim ne biliyorsan açıkla, açıklamadığın suçtur” diyenler de yok bu 2009 model kaza-teci arkadaşa. Ki eğer bildiklerinizi, elinizdekilerini açıklamıyorsanız , geriye tek bir seçenek kalıyor, o da uzlaşma, ya da sokak diliyle pazarlık seçeneğidir… Burada en önemli iş siyasilere düşüyor. Aynı şeyin kendi başlarına gelmesini istemiyorlarsa bu tarz klasik ve çirkin yaklaşımlara asla geçit vermemelidirler. Aksi halde kendileri de suç’un bir parçası olur ve dışlanmak gibi bir sürecin içerisinde bulu verirler kendilerini. Tıpkı bu “kaza-teci” gibi…Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP’li değil mi?
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Feyza Civelek harekete geçti.. Dava açıyor
'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Nilay' karakterini canlandıran Feyza Civelek, son dönemde şahsına yönelik artan iddialar üzerine sessizliğini bozdu. 'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Nilay' kar...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.