CHP’deki 4 Fethullahçı..!

   Geçtiğimiz yerel ve genel seçimlerde Cemaate sempati duyanların, bazı yerlerde CHP’ye kısmen oy verdiklerini az buçukta olsa duyuyorduk ama bu ilişkinin Pensilvanya’ya kadar uzanacağına ihtimal bile vermiyorduk. Çünkü böyle bir ortamda, bu tip üst düzey buluşmaların bu zamana kadar gizli saklı kalması çokta inandırıcı gelmez.

   Önceki gün yandaş gazete Sabah’ın yandaş yazarı Mahmut Övür’ün kaleme aldığı yazı, taraflı tarafsız herkesin tepkisini çekmiş durumda. Ayakları yere basmayan bir iddiayı ortaya atan Övür, CHP’den Gürsel Tekin, Umut Oran, Erdoğan Toprak ve Sabahat Akkiraz’ın Amerika’ya gidip Fethullah Gülen ile görüştüğünü yazdı. Bu iddia ülkenin gündemine oturdu.

   Ayakları yere basmayan iddia dedim. Çünkü, bu vekillerin gidiş tarihine ilişkin bir veri olmadığı gibi, görüntü ve teyit edici bilgi de yok. Övür yazısında, bu iddiayı eski bir AKP’li vekilin kendisine söylediğini hatta o vekilin elinde, ziyarete dair bir fotoğraf olduğunu da belirtiyor. Ama her nedense o fotoğrafı bir türlü ortaya koyamıyor.

Zor bir olasılık çünkü bu dörtlünün değil Pensilvanya’da, Türkiye’de bile bir araya geldikleri görülmemiştir.

   İki günden bu yana Mahmut Övür’e CHP’den, “yazdığını ispat et!” diye yoğun bir baskı var. Sosyal Medyadan ise gırla hakaretler yağıyor. Ama Övür kendisini savunamıyor ve hiçbirine cevap veremiyor. 

   AKP’lilerin “Kıymetli Hocaefendi” diye kutsadıkları bir ilişkiler ağı nedense Övür’ün ilgi alanına girmiyor. Konu hedef saptırmaca olunca, her şey mubah bir hale geliyor.

   İşin tuhaf tarafı bugünkü köşesinde yeni bir yazı kaleme alıyor ama onca tepkiye rağmen, olan bitenden tek satır dahi söz etmiyor. Halbuki, birileri hakkında bir şey yazdığınızda bunu ispat etmekle yükümlüsünüz. Ancak Övür’ün böyle bir derdi yok gibi. Utanmazlık söz konusu.

   Peki, bunca tepkiye ve hakarete karşı susmak gibi kolaycı yaklaşımdan, nasıl bir sonuç çıkarmak gerekir?

   Birincisi, böyle bir fotoğraf yok.

   İkincisi, yazılan iddialar iftira niteliğindedir.

   Üçüncüsü, bunun için istediğiniz hakaretleri yapabilirsiniz.

   Şahsen hakaret edilmesinden yana değilim ama Mahmut Övür bu sektörde 30 yıllık bir gazetecilik geçmişinden bahsediyorsa, böyle bir durumda önünde iki seçenek var. Çıkıp özür dilemek ya da mesleği bırakmak!

   Üçüncü bir seçenek ise tamamen kendi tercihidir. Bunca edilen ve edilmesi olası hakaretleri kabullenip, mesleği “iftiracı ve utanmaz ” bir gazeteci olarak sürdürmek…

   Not: Bugün 9 Eylül ve İzmir’in doğum günü. İyi ki doğdun iyi ki varsın güzel İzmir…