Böyle mi büyük başkan olacaksın?

   CHP’nin çelişkiler içerisinde yönetildiğini yazdığımızda zaman zaman bize kızanlar oluyor. AKP’nin ülkede ne var ne yok satıp, yönetme anlayışına karşı çıkan CHP’liler, aynı yöntemi kendi partilileri izlediğinde itiraz etmiyorlar bir de savunmaya kalkıyorlar.

   Konumuz elbette Seferihisar ilçesi. “Terzi Etem’in”  Etem Çalış’ın Belediye kayıtlarında yazanlara baktığımızda parkları geliştirip, yol düzenlemeleri yapıp,  Seferihisar'ın %95 oranında altyapısını yenilediğini okuyoruz. Kısıtlı eğitiminin yanı sıra beş parasız belediyenin Seferihisar’ı çağ atlatan Etem Çalış’ın bunları yapmak için Ankara’yı mesken ettiğini de bilenler bilir. Mal satmak bir yana, kamunun alanlarını geliştirip, kente kazandırmıştır.

   Etem Çalış sosyal demokratların yüz akı olacak bir noktaya gelirken, mütevazı kişiliğini de yitirmemiştir.

   Seferihisar yatırımcıların bile gözdesi haline gelecek konumunu yakalarken, Sığacık’ta yapılan Yat Limanı ve önemli yatırımlar da büyük ölçüde fikri olarak ANAP döneminin eseridir.

   Seferihisar’da emek verenler cephesinde Kaya Erdem ve dönemin belediye Başkanı Cumhur Gürüz de unutulmamalıdır. Aşama aşama Tunç Söyer’in eline düşen Seferihisar’de “Sessiz Kent” ünvanı ve bir miktar köylü pazarları ile adını duyuran Tunç Soyer’in kenti nasıl yönettiğini ise son günlerdeki tartışmalardan çok iyi anlıyoruz. Seferihisar’ın neyi var neyi yok satıp, sonra da ardına bakmadan büyükşehir adaylığı hayali kuran Soyer’in satışa çıkardığı malların şu andaki belediye bütçesinin 7 kat büyüklüğünde, yaklaşık 350 milyon; yani eski parayla 359 Trilyon Lira olduğunu biliyor musunuz?

   Satılacak otellerin, koyların halen alt gelir gruplarının denize girdiği, kullanabildiği alanlar olduğunu biliyor musunuz? Ekmeksiz koyunu bir Rus milyardere kaptıran Seferihisar, orta direk yurttaşın giremeyeceği, barınamayacağı bir ilçe haline gelecek.

   Peki bunu kim yapacak?

   Maskeli bir sosyal demokrat olan Tunç Soyer…

   Borç büyüklüğünün kat kat fazlası mülk satışına çıkanlar, bundan bir yıl önce CHP’nin yaşadığı tartışmayı unutmamalıdır. Tire’de yapılacak satışlarda çıkan kavgada CHP’lilerin mal satmayacağı açıkça belirtilirken, Büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “Bu kentin mallarını biz koruyacağız” sözleri de  belleklerdedir. Ayrıca Kocaoğlu’nun “Bu kentin mallarını ham yaptırmayacağız” açıklamaları da henüz unutulmamıştır.

   Seferihisar Belediyesinin, Doğanbey ve Akkum Bölgesi'nde kiraya verdiği 6 tatil köyü ve otel alanı bulunuyor. Soyer Ailesinin de işlettiği otelin satılacak mülklerin içinde bulunması kafa karıştıracak cinstendir. Bir kafa karışıklığı ise Soyer’in “Biz borç ödemek için satış yapmıyoruz. Satışlarla tasarruf yapmayı planlıyoruz" sözüdür.

   CHP Eski İl sekreteri Yücel Özen’in Tire’deki satışlarla ilgi “Facia” açıklaması yaptığını da belirtmeliyim. Şimdi soruyorum. Seferihisar’da yaşananlar bu açıklamaya göre facia ile açıklanabilir mi, yoksa çok daha korkunç sözcükler mi kullanılmalıdır?

   Büyükşehir Belediyesi’ni yönetme iddiasındaki bir kişinin henüz küçücük bir ilçeyi yönetme becerisini tartışmak abes olmayacaktır. Bu kadar malı bana verin, satayım, istediğiniz gibi belediye başkanlığı yapmazsam namerdim. Soyer’in cilalı Seferihisar’ın dan çıkan politika, CHP’nin de ayıbıdır.  Hem sosyal değildir, hem de halkın malını ham yaptırdığı için demokrat olamaz. Sosyal demokrat hiç olamaz. Getirin Etem abiyi başa bu işi daha iyi yapmazsa ben de bir şey bilmiyorum. Çünkü hiç parasız neler yapacağını göstermişti zamanında…