Bu CHP adam olmaz!

   Bir siyasal partinin ilkeleri, halka güven vermesi, temsilcilerinin saygınlığı gibi önemli unsurlar alacağı sonuç ve desteğin de belirleyicisi oluyor. Bu saydığım unsurlara parti önderlerinin güvenilirliği, bilgisi, halka yakınlıkları, inandırıcılıkları da mutlak eklenmelidir.

   Siyasi partilerin halk için ortaya koyduğu hedefler ve yaşamlarını iyileştirecek öngörüler de başka bir açıdır. Yukarıda saydığım veya sayamadığım bazı ilke ve duruştan taviz verilmeye başlandığında siyasi partilerin de ileri doğru gitmeleri mümkün olmaz.

   CHP’nin ülkede halkın bu kadar muzdarip olduğu bir dönemde halktan sandıkları patlatacak desteği alamamasının nedeni acaba bu prensiplerin yerine gelmemesi olabilir mi?

   Bu partinin milletvekilleri yöneticileri neden Cizre’ye topluca gidip, halkın arasına karışıp, orada yaşananları birinci ağızdan dinlemediler?

   CHP neden sınır ötesi tezkereye birçok rahatsızlığa karşın evet dedi. Ülkede hukuksuz baskınlar sürerken, bu gibi önemli konuların tartışılacağı yerde, neden seçime yönelik kişisel kariyer planları üzerinden tartışmalar CHP’lilerin hep gündeminde.

   Ne dediğimi anladınız sanıyorum.

   İzmir’den 10 ilçe başkanı kalkıp Ankara’ya gidiyor. Genel Başkan dahil görüşüyor ama İl Başkanı ve yöneticilerin bu planlamanın dışında olduğunu öğreniyoruz.

   Bedri Serter ve arkadaşları seyrederken, partinin bir bölümü Ankara’da listeler üzerinde şu olsun bu olmasın pazarlığına kadar giriyorlar. Partiye seçimde koordinatör atansın diyorlar ve bunu kendilerini davet edenin ismini vererek yapıyorlar. Bu CHP vallahi de billahi de adam olmaz. Bunu yazdığımız zaman bir grup CHP’li dostumuz sitem edebilir.

   Ama siz “Parti içinde parti” görmüyor musunuz bu son fotoğrafta…

   Ben görüyorum!  

   Demokrasinin, insan hakları ihlallerinin, çocuk ölümlerinin tartışıldığı bir noktadayız. CHP’nin derdi ise İzmir’de seçilebilecek sırada bir iki ismin listeye girmesi veya çıkması.

   CHP’nin İzmir’deki başarısının kişilerle ilgili olmadığını, İzmir halkının duyarlılığının olduğunu bir kez daha anımsatmalıyım. İzmir halkı bu duyarlılıkla HDP’ye sürekli oy artışı sağlayan sonuçları da sağladı. MHP’de oyunu ve milletvekili sayısını artırdı. Bunun tek nedeni ise AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ın “Başkanlık” hayalidir. Kimse bunu daha farklı yorumlamamalıdır.

   CHP’nin İzmir’de bu seçimde de oyları ve vekil sayısı artabilir. Ama bu sonuçlar inanın ne Utku Gümrükçü ne Bedri Serter’in kişisel başarı veya başarısızlığından olmayacaktır. İzmir halkı şu anda CHP’li yöneticilerinin çoğunun adını bile bilmez. Ama oylarını veriyor ve verecektir.

   CHP’nin içerisinde genç üye bırakmayanların bunu nasıl düzelteceklerini hesaplamaları gerekir. İzmir’de birilerinin siyasetteki çıkışı veya inişinin hesabını yapanlar bilmelidir ki, Türkiye’deki bu atmosfer geçtiğinde CHP’nin beslendiği Anti -AKP durumu kalmadığında işi zor olacaktır. O zaman da bu tartışmaları yapanlar, halkın her şart altında oy verdiği bir CHP bulamayacaklarını bilsinler…