CHP’liler çark etti

   Günler Önce Prof. Dr. Cem Terzi’nin öncülüğünde toplanan bazı parti temsilcileri ve STK’lar 1 Eylül’de “Barış Bloku” adı altında bir toplantı düzenlenmesini öngördü.

   Bu toplantıya biri deneyimli milletvekili Musa Çam olmak üzere ikisi çiçeği burnunda vekil Tacettin Bayır ve Zeynep Altıok da katıldı. CHP’li üç milletvekilinin bu toplantıda yer alması üzerin sosyal medyada infazlar başladı. Bu üç milletvekilini, CHP’nin MHP’ye yakın kesimleri hedef aldı ve neredeyse “PKK’lı ilan etti”…

   Bu üç milletvekilinin iyi niyetli girişiminin üzerine giden CHP’nin sert unsurları dün başarılı oldular ve üç milletvekili de 1 Eylül Dünya Barış Günü’ndeki barış bloğunda yer almadılar. Elbette önümüzde yaklaşan seçimler ve bu üç milletvekilinin yeniden adaylığı bu tavrın içerisinde ister istemez rol aldı.

   Ege’nin Sesi bu mitingi izledi. Toplantı tek parti bayrağının bile olmadığı, bütün kesimlerin sulh içerisinde görüşlerini açıkladığı bir platform oldu. CHP’nin son anda katılacağını belirten milletvekillerini tek tek aradım. Yaptığım görüşmelerde Musa Çam’dan beklemediğim açıklamalar aldım. HDP İl Başkanı Cavit Uğur’a “Hastayım” mazeretini bildiren Çam, devrimci duruşundan çok öte bir açıklamayı da bana yaptı.  Bugün Gazetesi’ni ziyaret edip, Havuz Medyası ile Gülen Medyası arasındaki savaşa dahil olan Musa Çam, burada geçmiş olsun temennisinde bulunduğunu, ardından Buca’da ne olduğunu açıklamadığı bir etkinliğe katıldığını söyledi. Anlayacağınız Musa Çam kıvırdı.

   Barış toplantısından korktular. Korkma gerekçeleri de kendi partilileri. Demek ki CHP’nin içerisinde bu kesim çok etkili. Ondan sonra da CHP “Türkiye partisi neden olamıyoruz”u tartışıyor.

   İzmir’de politika yapmak kolay. Ama bu olaydan başında yer aldıktan sonra kaçıyorsanız bundan sonra yiğitlinizden dem vurmayın.

   Bayır da korktu

   Havuz medyasının son günlerde tehditlerine Tacettin Bayır da teslim oldu. Yeni Asır’ın günlerce Barış Bloku toplantısına yönelik sert haberlerine Bayır da teslim oldu. Bayır’dan zaten başka bir davranış beklemezdim. Kendisi ulusalcıyım diyerek belirli bir kalıbın içinde yer alıyor zaten.  Yineleyeceğim. Siz Kürtlerden, İzmir’deki Kürtlerden nasıl oy isteyeceksiniz.

   Doğu’ya zaten gidemiyorsunuz. Batıdaki doğuluları da yavaş yavaş elinizden kaçıracaksınız. Bu mitinge gitmemek sizi kişisel olarak kurtarabilir. Ama partiniz buralarda yer almayacaksa, siz de seçmenin bir bölümünü daha unutacaksınız.

   Gelelim Zeynep Altıok’a. O da babasının kızı olmadığını çok çabuk gösterdi. Sivas’ta irticacıların diri diri yaktığı Metin Altıok’un kızı olmak demek ki o kadar kolay olmuyormuş.

   Benim önerim yazının son noktasında şu olacak. Bir daha yapamayacağınız, cesaret edemeyeceğiniz konularda söz vermeyin. Eğer söz veriyorsanız ise sonuçları ne olursa olsun, yerine getirin. Öyle iki merdivenden yuvarlanıp devrimcilik yapmak kolay. Ama Barış mitingine katılmak zordur…